Suriyeli Abdurrahman Hamevi de başından geçenleri şöyle aktardı:
'1,5 günde Esed güçlerinden aldığımız Tılkoçer'i uçak ve tanklarla 2 gün sonra bizden aldılar. Ailelerimizi de alıp kaçtıktan sonra bütün ev ve işyerlerimizi ateşe verdiler.'
Hamse kasabasındaki Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesinde polis olduğunu belirten Heval Ahmed Hüseyin, 'Çoluk çocuk demeden herkesi öldürmemizi istediler 'yapamayız' diyemedik. 'Tamam' diyerek sözde insanları öldürmek için sokağa çıkan 15 polis birlikte kaçtık. Önce Kamışlı ilçesine ve oradan da buraya geldik' dedi.
Şam'dan kaçanlar arasında bulunan Kava Cemil Muhammed, Şam'da bir düğün salonunda çalıştığını ve bir akşam iş çıkışı Esed'in askerleri tarafından 'Muhaliflere silah taşıyorsunuz' diyerek gözaltına alındıklarını bildirdi.
Sorgusuz sualsiz hapse atıldıklarını ifade eden Muhammed, 'Bana elektrik vererek kaburgalarımı kırdılar. 2,5 metrelik hücrede 16 kişi kalıyorduk oturamıyorduk. İkide bir gelip bizi üst üste koyup, üzerimizde tepiniyorlardı. Meze Ceviye Cezaevi'nde 3 ay kaldım. Daha sonra burayı muhalifler ele geçirdi ve bizi bıraktılar" dedi.