COP 21 zirvesinin düzenlendiği gün olan 14 Kasım'dan beri Paris'in de bağlı olduğu Ile-De-France bölgesinde eylem gerçekleştirmek yasak. Ancak terör saldırılarıyla çalkalanan Fransa'da hükümet tedbir almak için Olağanüstü Hal Yönetimi süresini, muhalefetin yoğun eleştirilerine rağmen uzattı. Öte yandan çifte vatandaşlığa son vererek Fransa'da yaşayan vatandaşların tek devletin vatandaşı olma zorunluluğunu getiren düzenlemeyle ilgili kamuoyunda ciddi tartışmalar sürüyor.
Geçtiğimiz günlerde Fransa Adalet Bakanı Christine Taubira'nın istifa etmesinin ardından, iktidardaki Fransız Sosyalist Parti'sinin kabinedeki sol görüşlü bakanların azalması yoğun eleştiri aldı. Birçok sol görüşlü Fransız, Sosyalist Parti'nin kendi seçmenini görmezden gelerek geleneksel politikalara devam ediyor olmasından mutsuz olduğunu belirtti. Ayrıca işine bisikletle gidip gelmesiyle ünlü olan Bakan Taubira'nın istifası, kabinedeki ''Sol''un son duvarının yıkılması olarak yorumlandı. İstifa eden Adalet Bakanı Taubira'nın yerine Başbakan Manuel Valls'e yakınlığıyla bilinen ve Fransa'nın en çok izlenen politik eğlence programı Lepetitjournal'de halkla ilişkiler konusunda başarısız biri olarak ele alınan Jean Jacque Urvois getirildi.
İnsan Hakları Kurumu, Lojman Hakkı Kolektifi, Islamofobi Karşıtı Kolektif, sendikalar ve bazı siyasi partilerin katıldığı gösteriler Fransa'nın yaklaşık 70 farklı şehrinde gerçekleşti. Sükunet içerisinde gerçekleşen gösterilerde İnsan Hakları Kurumu Başkanı Françoise Dumont sivil toplumun özgürlüğünün güvenlik adına kısıtlanmasını eleştirdi ve Olağanüstü Hal durumunun devam etmesini kabul edilemez olarak niteledi.
Birçok Fransızın Olağanüstü Hal ilan edilmeseydi polisin terörle mücadelede başarısız olacağını ve bu düşüncenin yanlış olduğunu belirten Dumont, antiterör yasalarının mevcut olduğunu ve devletin vatandaşlarını terörizmden vatandaşın özgürlükleri ve temel haklarını kısıtlamadan koruyabileceğinin mümkün olduğunu söyledi.
Lemonde gazetesindeki habere göre, gösterilerde 26 Şubat'a kadar uygulamada kalacağı bilinen ve hükümetin önümüzdeki çarşamba günü mecliste oylamaya sunacağı anayasa reformuyla 3 ay daha uzatmayı planladığı OHAL durumu eleştirildi.
Göstericiler eylemleriyle milletvekilleri üzerinde bir etki oluşturarak oylamada reforma karşı oy kullanmalarını sağlamak istediklerini belirttiler. Konunun halen bir çok milletvekili için çekince oluşturduğunu belirten Dumont, milletvekillerinin cesaretli davranıp kamuoyunun karşı olduğu bir kanun tasarısına karşı oy kullanmaları gerektiğinin altını çizdi.
Çarşamba günü yapılması öngörülen oylamada ortaya koyulan anayasa reformu, başta OHAL Yönetimine kanuni bir yetki vermekle birlikte, Fransa'da ''millete karşı suç'' statüsünde bir suç işleyenin Fransız vatandaşlığa son verilmesini öngörüyor. Böylelikle bu tür suçlar işleyenler Fransa'da doğmuş olsalarda sınırdışı edilebiliyor.
