|

Gizli diplomatik ilişkiler

Yeni Şafak
00:00 - 25/07/1999 Pazar
Güncelleme: 11:12 - 12/05/2017 Cuma
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Kral'a yakın isimler, onun en önemli kararlarının bazı şeyleri yapmamakla ilgili olanlar olduğunu belirtiyorlar. Pek çok gelişmekte olan ülkeden farklı olarak, Fas hiçbir zaman tek parti devleti olmadı. Cezayir ve diğer pek çok Arap ülkesi Sovyet tarzı planlı ekonomi uygularken, Kral Hasan pazar ekonomisini tercih etti. Başlangıçtan itibaren, Batı ile yakın ilişkiler kurarak, Fas'ı Sovyetler Birliği'nin güçlü etkisi olan Afrika'nın farklı bir ülkesi olarak tuttu. O, Arap devletleri ile İsrail arasında barışın ilk savunucularındandır. 1970'lerde Arap dünyasının çoğu 1967 savaşının yaralarını sarmaya çalışırken, gizli diplomatik girişimlerde bulundu. Amerikalı diplomatlar, 1979 Camp David anlaşmasına destek vermesi ve İsrail Başbakanı'nı kabul etmesi ile ona güvendiler. Benyamin Netanyahu'nun gitmesi sonrasında, 50 İsrail milletvekilinin ziyaretini barışı yeniden canlandırmak için bir vasıta olarak gösterdi.

'Hasancı Demokrasi'

Kral Hasan 1990'larda kendisini siyasi özgürlük görünümü altında Kral'ın başını çektiği Alevi hanedanlığının üstün siyasi gücünü koruyan "Hasancı demokrasi"nin kurucusu ilan etti. 1996'da çıkarılan yeni yasalarla, ilk defa parlamentonun tüm alt kanadının seçimle gelmesini getirdi. Ama Kral; bakanların azledilmesi, tüm hükümetin azledilmesi, parlamentonun dağıtılması ve kanunları veto etme gibi geniş yetkiler ile esas gücü elinde bulundurmaya devam etti. Kral ayrıca, kabine toplantılarına başkanlık ediyor, tüm üst düzey bürokratları atıyor ve Başkomutan görevini yürütüyor.

Siyasi değişimle Geçtiğimiz ay Krallığının 38. yılını kutlama törenine katılanlar arasında yıllarca ev hapsinde, hpishanelerde ya da sürgünde yaşamak zorunda kalan muhalifler de bulunuyordu. Faslı yetkililer, Kral'ın eski düşmanlarının hükümete getirerek kendisine muhalif bir iktidar oluşturmasını Arap dünyası için bir ilk olarak tanımlarken, muhalifler aynı düşüncede değil. Geçen yıl, seçimlerin sonucunda 15 yılını hapiste geçirmiş 74 yaşındaki eski bir sosyalist olan Abdurrahman Yusufi'nin başbakanlığa atanmasının ardından, Kral kendisine yakın isimleri Dışişleri, Adalet, İçişleri ve Diyanet İşleri Bakanlıkları'na atadı. Kral'dan sonra ülkede en güçlü kişi, İçişleri Bakanı Driss Basri. Saraya çok yakın olan Basri, 20 yıllık görev süresi içinde Kral'ın siyasi muhaliflerine karşı yaygın ihlaller yapmakla suçlanıyor. 20 aydır görevde olan Yusufi hükümeti, ülkenin sosyal problemlerinde yumuşak bir çözüm bekleyen vatandaşlar arasında rahatsızlıklara yol açtı.

Dış politikada iki önemli hedefi

Ülke içinde yumuşak bir geçiş için hazırlık yaparken, Kral Hasan dış politikada iki önemli amacına ulaşamadan öldü. Cezayir ile sorunları çözmek ve Batı Sahra problemini bitirmek. Kral Hasan'ın Cezayir'in yeni Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika ile gelecek bir kaç hafta içinde görüşerek, 1200 km uzunluğundaki sınırı yeniden açmaları bekleniyordu. Sınırın Cezayir tarafından 1994'te kapatılması ile Fas yıllık 2 milyar dolar ticari kayba uğradı. Buteflika seçildikten sonra iki lider birbirlerine sıcak mesajlar göndermişlerdi. İki lider de, ilişkilere zarar veren Batı Sahra konusundan bahsetmiyorlar. Cezayir, çoğu Fas'ın kontrolündeki bu bölgenin bağımsızlığı için savaşan Polisario cephesine destek veriyor. Fosfat zengini bölgenin geleceği, BM gözetiminde 2000 Temmuz'unda yapılacak referandumdan sonra belli olacak. ------- ARA BASLIK ------------------



------- Geri OKU ------------------




 


#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
25 yıl önce