|

İşgalin üç hedefi

1967’den beri Kudüs’ü işgal altında tutan İsrail, şehirde özellikle üç noktayı gözüne kestirmiş durumda: Mescid-i Aksa Külliyesi, Şeyh Cerrah ve Silvan Mahalleleri. Bu üç bölge, Kudüs’te Müslümanların dinî ve tarihî açıdan kimliklerinin en bariz göstergelerini barındırıyor.

Haber Merkezi
00:00 - 10/05/2021 Pazartesi
Güncelleme: 23:54 - 9/05/2021 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Mübarek Ramazan ayının son günlerinde Kudüs üzerindeki baskılarını artıran ve Müslümanların ibadetlerini bile engelleyecek kadar pervasızlaşan İsrail, 1967’den bu yana işgali adım adım yoğunlaştırıyor. Müslümanların yaşadığı Doğu Kudüs’ün dört bir yanına illegal yerleşim birimleri inşa ederek Siyonist kolonileşme politikası devam ettirilirken, özellikle üç mıntıka İsrail tarafından öncelikli hedef ilan edildi: Mescid-i Aksa Külliyesi, kuzeydeki Şeyh Cerrah Mahallesi ve güneydeki Silvan Mahallesi.

İsrail işgalinin odaklandığı bu üç bölge, Kudüs’te Müslümanların dinî ve tarihî açıdan kimliklerinin en bariz göstergelerini barındırıyor. Şehri Yahudileştirme siyaseti çerçevesinde, buraların hedef alınması Siyonist projenin ilerleme kaydetmesi noktasında çok önemli görülüyor. Müslümanlar ise Kudüs’ün İslâmî kimliğinin kaybolmaması için mücadele veriyor.



İLK KIBLE

İçinde İslâm mimarisinin en seçkin eserlerinden Kubbetus-Sahra ve Kıble Mescidi gibi iki önemli yapıyı ve çok sayıda tarihî mekânı barındıran Mescid-i Aksa Külliyesi, Müslümanların ilk kıblesi. Hz. Peygamber ve arkadaşları, İslâm’ın ilk 14 yılında kıble olarak buraya yönelmişlerdi. Kudüs ve Mescid-i Aksa, bu sebeple yüzyıllardan beri Müslümanlar açısından hayatî öneme sahip.

Mescid-i Aksa’nın yıkılarak yerine “Süleyman Mabedi”nin inşa edilmesine odaklanan Siyonist grupların ön ayak olmasıyla, Aksa ve çevresi sık sık Yahudilerin tacizine uğruyor.

SALAHADDİN’İN HATIRASI

Salahaddin Eyyubi, 1187 yılında Kudüs’ü Haçlı işgalinden kurtardıktan sonra, adeta bugünleri görürcesine, şehrin farklı noktalarında Müslümanların iskânını sağlamıştı. Yalnızca sur içini imar etmekle kalmayan Salahaddin, sur dışına da Müslüman mahalleleri kurdu. Bunlardan biri kendi özel doktoru Şeyh Hüsameddin Cerrah’a bağışladığı arazi üzerinde tesis edilmişti.

İsrail, 1967’de Kudüs’ü işgal ettikten sonra Şeyh Cerrah’ta illegal Yahudi yerleşimleri kurmak için düğmeye bastı. Uluslararası hukuku hiçe sayan işgal yönetimi, Filistinli 28 ailenin yaşadığı bir parseli tümüyle Siyonist yerleşimcilere peşkeş çekmeye çalışıyor.

GÜNEYDEN KUŞATMA

Mescid-i Aksa’nın güneyindeki Silvan Mahallesi de, sürekli Siyonistlerin saldırısı altında bulunan bir diğer mıntıka. 1980’den itibaren Filistinlilerin evlerine el koymaya başlayan işgalciler, bugün 2 bin 500 civarında Yahudiyi mahallenin içinde iskan etmeyi başardı. Silvan’ın Filistinli nüfusu ise 50 bine yaklaşıyor.

BARIŞI UNUTAN ŞEHİR

İslâm’ın en yüce peygamberlerinden Hz. Davud tarafından kurulan ve oğlu Hz. Süleyman tarafından ihtişamlı bir başkente dönüştürülen Kudüs’ün orijinal ismi olan “Uruşalim” bütün dillerde aynı anlama geliyor: Barış ve esenlik şehri. Ne var ki, yüzyıllar boyunca şehrin sakin ve selamette kalışı, yalnızca Müslümanların egemenliği altında geçirdiği dönemler boyunca mümkün olabildi. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla birlikte İngiltere’nin hâkimiyeti altına giren Kudüs, bugün hâlâ eski dönemlerdeki huzuru ve sekineti arıyor.


#Kudüs
#Mescid-i Aksa
#İsrail
#İşgal
3 yıl önce