|

Nükleer kumpas

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun İran’ın 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya uymadığına ilişkin kanıt olarak sunduğu belgelere Washington’dan tam destek geldi. Netanyahu’nun açıklamaları soğumadan ABD’nin en üst düzeyde İran’ı hedef alan açıklamalar yapması, Tahran’a yönelik nükleer kumpas kurulduğu yorumuna neden oldu. ABD’li yetkililerin, belgelerden açıklanmadan önce bilgisi olduğu da ortaya çıktı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 2/05/2018 Çarşamba
Güncelleme: 01:10 - 2/05/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrail istihbaratının “İran nükleer programı hakkında 183 CD’de dosyalanmış 55 bin sayfa gizli bilgiye” ulaştığını iddia etti.
İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrail istihbaratının “İran nükleer programı hakkında 183 CD’de dosyalanmış 55 bin sayfa gizli bilgiye” ulaştığını iddia etti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Washington’da Bush yönetiminin Irak işgali öncesi Saddam’ın olmayan kitle imha silahlarıyla ilgili yaptığı sunumları hatırlatan şovuna ABD’den art arda destek açıklamaları geldi. ABD Başkanı Donald Trump, “Bu açıklamalar, bu konuda bugüne kadar söylediklerimde yüzde 100 haklı olduğumu kanıtlıyor” değerlendirmesini yaptı. Daha önce İran’ın nükleer anlaşmaya uyduğu konusunda Kongre’ye bildirim yapmayan Trump yönetimi, İran’ın yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunmuş ve Kongre’nin bir karara varması gerektiğini ifade etmişti. ABD’nin Netanyahu’nun açıklamaları soğumadan, desteğini bildirmesi, iki tarafın İran’a yönelik ortak kumpasın içinde olduğunu gösterdi.

DOĞRU MESAJ OLUR

ABD’nin İran’la nükleer anlaşmaya devam edip etmeyeceğiyle ilgili kararın 12 Mayıs’ta açıklanacağını hatırlatan Trump, söz konusu anlaşmanın imzalandığı zaman da pek çok kesim tarafından onaylanmadığını ve ABD için çok kötü bir anlaşma olduğunu iddia etti. Ancak Trump, İran’la yeni bir nükleer anlaşma yapılabileceğini belirterek kapıyı açık tuttu. Anlaşmanın süresi dolduğunda Tahran’ın kolayca nükleer silah üretebileceğini kaydeden Trump, “Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum” dedi. ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin Kuzey Kore’ye yanlış bir mesaj olmayacağını, bilakis doğru bir mesaj vereceğini de sözlerine ekledi.

POMPEO İNCELEMİŞ!

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise, belgelerin İran rejiminin yalan söylediğinin kanıtı olduğunu savundu. Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Bakan Pompeo, “Yıllardır İran rejimi, nükleer programının barışçıl olduğu konusunda ısrar etti. İsrail tarafından İran’dan ele geçirilen belgeler, İran rejiminin doğruları söylemediğine dair bir şüphe bırakmadığını gösterdi” ifadelerini kullandı. İran’la ilgili söz konusu belgelerin bir bölümünü kendisinin de incelediğini belirten Pompeo, belgelerin gerçek olduğunu iddia etti. ABD Dışişleri Bakanı, geçen hafta sonu çıktığı Ortadoğu turundaki ilk durağı Suudi Arabistan’da, Körfez ülkelerine üstü örtülü olarak “Katar’ı bırakın, İran’a bakın” mesajını vermişti.

KENDİ MEDYASINI İNANDIRAMADI

İsrail Başbakanı’nın açıklamaları ülkesinde ikna edici bulunmadı. İsrail basınında yer alan haberlerde, delillerin yeni olmadığı, bu bilgilerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın raporlarında bulunduğu belirtildi. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi haberinde, Netanyahu’nun açıkladığı bilgilerde herhangi bir tarih belirtilmediği dolayısıyla ileri sürülen “İran’ın nükleer programını geliştirme çalışmalarının” yaklaşık üç yıl önce imzalanan nükleer anlaşmadan sonra yapıldığını da kanıtlamadığı vurgulandı. İsrail Başbakanı’nın sadece İran’ın nükleer programı kapsamında dünyanın dört bir yanındaki ülkeler tarafından bilinen belgeler ve geliştirilmekte olan silaha ait eski fotoğrafları sunduğu belirtilen haberde, “Netanyahu, İran’ın nükleer silahına ilişkin yeni bir bilgi vermedi” denildi.


Hamaney uyardı: Vurursanız vurulursunuz

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Pazar günü Suriye’de bir askeri üste gerçekleştirilen saldırıya işaret ederek ABD ve müttefiklerini uyardı. Hamaney, “Bizi vurursanız, vurulursunuz” dedi. Tahran’da önceki gün 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle gerçekleştirilen programda konuşan Hamaney, “ABD, bölgemizde çatışma çıkarmak için Suudileri kışkırtıyor. Neden Siyonistleri kışkırtmıyorlar? Çünkü Müslümanların Müslümanlara karşı savaşmasını istiyorlar” diye konuştu. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu “yalancı çoban” olarak nitelendirdi. Zarif, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada Netanyahu’nun iddialarını 12 Mayıs’tan birkaç gün önce ortaya attığına dikkat çekti.

AB temkinli

Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Netanyahu’nun yaptığı açıklamada, “İran’ın nükleer anlaşmaya uymadığını” savunmadığını belirtti. Netanyahu’nun açıkladığı belgelerin ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulması gerektiğini kaydeden Mogherini, İran’ın nükleer anlaşmadan kaynaklanan yükümlülüklerini denetleyen tek yetkili kurumun Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) olduğunu belirterek UAEA’nın şu ana kadar İran’ın sorumluluklarını yerine getirdiğini onaylayan 10 rapor yayımladığını anımsattı.

Belgeleri Mossad kaçırdı iddiası!

ABD merkezli The New York Times gazetesi, Netanyahu’nun İran’a ait olduğunu iddia ettiği belgelerin, Ocak 2018’de, İsrail gizli servisi Mossad tarafından ele geçirildiğini açıkladı. Gazete, adı açıklanmayan üst düzey bir İsrailli yetkilinin sözlerine dayandırdığı haberinde, İran’a ait nükleer arşivin saklandığı depoyu, Mossad’ın Şubat 2016’da tespit ettiğini ve o günden sonra binanın sürekli denetim altında tutulduğunu iddia etti. İsrailli yetkili, Mossad’ın binaya geçen Ocak ayında girerek, orjinal belgeleri ele geçirdiğini ve aynı gün içinde İsrail’e kaçırdığını belirtti. Yetkili, Mossad Başkanı Yossi Cohen’in Ocak ayında gerçekleştirdiği Washington ziyareti sırasında ABD Başkanı Donald Trump’ı operasyon konusunda bilgilendirdiğini de kaydetti. İsrailli yetkili, çoğu Farsça olan belgelerin analiz edilmesinin zaman alması nedeniyle, kamuoyuyla paylaşılmasının geciktiğini söyledi.

#İran
#İsrail
#Nükleer
6 yıl önce