Suriye'deki Mart 2011'de başlayan savaşta muhaliflere karşı asker bulmakta zorluk çektiğini itiraf eden Beşşar Esed, İran'dan gelen ordu ve parasal desteği de yetersiz kalınca Moskova'yla bağları daha da kuvvetlendiriyor. Suriye'deki Rus tankları, uçakları ve askerlerinin sayısı artış gösterirken, stratejik güvenlik istihbaratı servisi sunan Soufan Group kuruluşu direktörlerinden Patrick Skinner, “Afganistan'da yaşananlar tekrar edilebilir” sözleriyle Sovyet-Afgan savaşının bir benzerinin Suriye için de geçerli olabileceği öngörüsünde bulundu. Şam-Moskova hattında yapılan son açıklamalar da bu ihtimali kuvvetlendirdi.
Şam'dan bu açıklamalar gelirken, ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) Rusya'nın Suriye'de askeri üs inşa etme ve buraya asker yığma iddialarını yalanlayan Moskova yönetimi, dün yaptığı açıklamada ise sözleriyle eylemlerinin çeliştiğini bir kez daha gösterdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözcüsü Dmitriy Peskov, Suriye'den talep gelmesi durumunda bu ülkeye asker gönderme konusunu müzakere edeceklerini söyledi. Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer Şam yönetimi bize DAEŞ'le mücadele için asker göndermemiz konusunda resmi başvuruda bulunursa bu konuyu ikili ilişkilerimiz kapsamında ele alarak müzakere edeceğiz” dedi.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, Suriye'ye sağlanan askeri yardımın gizli şekilde yürütüldüğü iddialarını, “Elbette silah sevkiyatı yapıyoruz ve bu sürecek. Kaçınılmaz olarak Rus uzmanlar da gönderiliyor. Uzmanlar, ilgili teçhizatı kurmaya yardımcı oluyor, Suriyeli personeli eğitiyor. Burada hiçbir gizem ve sır yok” sözleriyle yanıtlarken, Moskova'nın örtülü müdahalesi, Putin'in DAEŞ karşıtı koalisyon formülüyle de çelişiyor. Putin'in son planı, DAEŞ'in etkisiz hale getirilmesi için Suriye ve Irak orduları ile Kürt güçleri ve diğer bölge ülkelerinin de dahil olduğu 'yeni bir uluslararası koalisyon' oluşturulmasını öngörüyordu. Ancak Suriye'ye “dış müdahale”nin en şiddetli karşıtları olan Rusya ve İran, Esed'in ayakta kalması için her türlü desteği veren ülkelerin başında geliyor.
Rejim ordusu son dönemde Rusya'dan gelen yeni hava ve kara silahlarını kullanmaya başlarken, Suriye Dışişleri Bakanı Muallim, ülkede halihazırda Rus askerlerinin bulunmadığını ancak gerek duyulması halinde Moskova'dan askeri birlik talep edebileceklerini söyledi. Muallim'in sözleri, 1979 yılında işgalci Rusları yardıma çağıran Afganistanlı darbe lideri Nur Muhammed Terakki'yi anımsattı. Afganistan'da Kraliyet rejimi 1978 yılında komünist bir darbeyle devrilmiş, devamında ise mücahitlerin isyanı başlamıştı. Mücahitlerle başedemen Afgan komünistleri ise Rusya'yı müdahaleye davet etmiş ve 1979 Aralık ayından itibaren Rus askerleri ülkeye girip konuşlanmaya başlamıştı. 1988 yılında Ruslar Afganistan'ı terkederken, kendi açıklamalarına göre 15 binden fazla kayıp vermiş durumdaydı.
