Lübnanlı yazar ve siyasi analist Semir Sakef, ülkesinde yaşananları Yeni Şafak’a değerlendirdi. Lübnan halkının devletine olan güveni yeniden tesis edilirse Lübnan’ın çöküşünün durdurulabileceğinin altını çizen Sakef, “Ekonomik kriz ancak siyasi kriz çözülürse biter. Ülkenin karanlıktan aydınlığa çıkması için acilen atılması gereken adımlar var” dedi. “Öncelikle tarihinin en büyük patlamasına kadar uzanan yolsuzlukların bitmesi, ekonominin ayağa kalkması için yeni özel bir Marshall Planı’nın yapılması, mezhepçiliğin ortadan kalkması ve tek bir çatı altında toplanan güçlü bir Lübnan ordusunun kurulması gerekiyor” diyen Sakef, “Tüm bunların hayata geçmesi neredeyse imkansız gibi görünse de Lübnan halkının mücadelesine devam etmesi lazım” mesajını verdi.
BAŞKA BİR DÜNYADA YAŞIYORLAR
Sakef, sistemin değişmesi gerektiğine işaret ederek, “Halk siyasi sistemin ıslah edilmesini değil tamamen değişmesini istiyor. Çünkü sistem mezhepçilik ve yolsuzluk üzerine kurulmuş. Devlet kendi içinde bölümlere ayrılmış. Kaynakları bireysel çıkarları için kullanıyorlar. Devletin bütün organlarını ve kurumlarını çiftliğe çevirdiler. Ülke şu an komada ve siyasiler çözümü kendilerinde sanıyor. Ancak sorunun kaynağı tamamen onlar. Çözümün bir parçası olamazlar. Sanki halktan başka bir dünyada yaşıyorlar. Lübnanlılar hayat pahalılığı, doların yükselişi, elektrik kesintileri, sağlık sistemindeki sorunlar, işsizlik ve daha onlarca problemle boğuşuyor. Bu sıcak günlerde sadece elektrik kesintisi bile başlı başına büyük bir kriz. Süt gibi temel gıdalardan ve ilaçtan yoksun bir Lübnan halkı var. 40 yıldan bu yana devam eden kötü ekonomik koşullar artık en üst seviyeye ulaştı” değerlendirmesini yaptı.
ÇIKIŞ HALKIN DESTEĞİNE BAĞLI
Son darbe gelmeden ülkenin ayağa kalkması gerektiğinin altını çizen Sakef, “Lübnan ve Lübnanlılar kan kaybediyor. Ancak her şeye rağmen gücün kaynağı halk, bağımsız bir hükûmetin dayatılması için baskı yapmaya tek başına muktedir. Karanlık bir tüneldeyiz ve çıkış yine halkın çabasıyla gerçekleşecek” yorumunu paylaştı. Uzun bir aradan sonra Lübnanlılar geçtiğimiz ay tekrar sokağa dökülmüştü. Vatandaşlar, Trablusşam ve Sayda kentlerinde yer alan Merkez Bankası şubeleri ile milletvekillerinin evlerine yürümüştü.
HÜKÛMET KURULAMIYOR
Geçtiğimiz yıl 4 Ağustos’ta gerçekleşen Beyrut Limanı’ndaki patlama sonrasında ülkedeki siyasi kriz derinleşti. Lübnan Başbakanı Hassan Diyab patlama sonrası istifa etti. Hükûmet kurma görevi ilk olarak Lübnan’ın Berlin Büyükelçisi Mustafa Edib’e verildi. Ancak Edib, bu görevi iade etti. Geçen ekim ayında eski Başbakan Saad Hariri’ye verilen hükûmet kurma görevi de sonuçsuz kaldı. Hariri, 9 aylık çabanın ardından hükûmet kurmayı başaramadı. Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Müstakbel Hareketi Lideri Hariri’den sonra görevi eski Başbakan Necib Mikati’ye verdi. Eski Başbakan, hükûmeti kurma görevini aldığı 26 Temmuz’dan bu yana Cumhurbaşkanı Avn ile 5 kez görüştü. Ancak ülkede hükûmet krizi çözüme kavuşmadı.
