|

Soykırımcı ülkede darbe

Arakanlı Müslümanlara yapılan zulümlerle gündeme gelen Myanmar’da ordu yönetime el koydu. Ülkenin lideri Aung San Suu Çii ve iktidar partisinden diğer üst düzey isimler gözaltına alındı. Seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla darbe yapan ordu, bir yıl OHAL ilan edildiğini duyurdu. Uzmanlar ordunun artan yabancı Çin etkisinden rahatsız olduğunu belirtiyor.

Dış Haberler
00:00 - 2/02/2021 Salı
Güncelleme: 01:08 - 2/02/2021 Salı
Yeni Şafak
Aung San Suu Çii (Sol)
Aung San Suu Çii (Sol)
Arakanlı Müslümanlara yapılan zulümlerle gündeme gelen Myanmar’da iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) Partisi Sözcüsü Myo Nyunt, Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii ile partinin diğer yöneticilerinin gözaltına alınmasının ardından ordunun yönetime el koyduğunu bildirdi.
Silahlı kuvvetlere ait televizyon kanalında, iktidarın ordudan sorumlu Min Aung Hlaing’e devredildiği, bir yıllık olağanüstü hal ilan edildiği duyuruldu. Myanmar ordusundan yapılan açıklamada, Suu Çii ve diğer siyasi liderlerin, ‘seçim hilesine’ yanıt olarak gözaltına alındığı söylendi.
Eski general Myint Swe’nin başkan vekili olarak atandığı kaydedilen ordu açıklamasında, ilerleyen süreçte yeni bir seçim yapılacağı belirtildi. Ülkede telefon hatları ve internet bağlantısı da kesildi.

GÜCÜNÜ ARTIRMAYI AMAÇLIYORDU

  • NLD’nin Facebook sayfasından yapılan açıklamada, ordunun eyleminin gayrimeşru olduğu, anayasayı ve halkın iradesini yok saydığı belirtildi.
    Açıklamada, halka, darbeye karşı çıkma ve askeri diktatörlüğe dönülmesine izin vermeme çağrısı yapıldı. Londra merkezli Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN) ise, Myanmar’da ordunun derhal kontrolü bırakması gerektiğini belirterek, uluslararası topluma acil adım atma çağrısında bulundu.
    BHRN tarafından yapılan yazılı açıklamada, ordunun 8 Kasım seçimlerinin sonuçlarıyla ilgili hile iddialarıyla askeri darbeyi gerçekleştirdiği belirtilirken, uzun süredir gücünü artırmayı amaçladığının bilindiği aktarıldı.

NLD’DEN TARİHİ BAŞARI

Darbe, ülkede 8 Kasım 2020’de yapılan seçimler nedeniyle sivil hükümet ile ordu arasındaki gerilimin ardından geldi. Suu Çii liderliğindeki NLD, tarihi bir başarıya imza atarak 642 sandalyeli ulusal meclisteki 346 sandalyeyi kazanırken hükümet kurabilecek çoğunluğa ulaşmıştı.
Ordunun desteklediği ana muhalefetteki Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) ise 25 sandalye ile ikinci sırada yer almıştı. Ancak ordu, 2008’de hazırladığı anayasa ile meclis üyelerinin yüzde 25’ini seçim olmadan atama yetkisine sahip olmasına rağmen, 26 Kasım’da seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla oyların yeniden sayılması çağrısında bulunmuştu.
2008 anayasası, Myanmar ordusuna bazı kilit bakanlıkları da elde bulundurma yetkisi vererek hükümet üzerinde doğrudan kontrol uygulamasını sağlıyor.

YABANCI ETKİSİNDEN RAHATSIZLAR

  • Ordunun, hükümet üzerindeki etkisine rağmen, bugüne kadar Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlarına göz yuman ve kendileriyle iyi ilişkileri bulunan Suu Çii’ye neden darbe yaptığı ise kafalarda soru işaretleri oluşturdu. Uzmanlar, ülkede artan yabancı etkisinin orduyu rahatsız ettiği görüşünde.
    BBC’ye konuşan eski bir gazeteci olan Aye Min Thant, ordunun son yıllarda ülkenin uluslararası ticarete daha da açık hale gelmesinden rahatsızlık duyduğunu belirterek, “Yabancıları özellikle tehlike olarak görüyorlar” ifadelerini kullandı. Ordu destekli USDP vekillerinden bazıları da, seçim sürecinde Çin karşıtı açıklamalarda bulunmuştu.

En sert tepki Türkiye’den

Myanmar’da ordunun yönetime el koyması üzerine birçok ülke çeşitli açıklamalar yaparken, askeri darbeye en sert tepki Türkiye’den geldi. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada,
“Myanmar Silahlı Kuvvetlerinin bugün yönetime el koymasını derin endişeyle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. Türkiye her türlü darbeye ve askeri müdahaleye karşıdır. Gözaltına alındığı bildirilen tüm seçilmiş liderlerin, siyasi şahsiyetlerin ve sivillerin derhal serbest bırakılmalarını bekliyoruz”
ifadeleri kullanıldı. Bakanlığın açıklamasında ayrıca askeri darbenin, Arakanlı Müslümanların durumunu daha da kötüleştirmesinden duyulan endişe dile getirildi. Açıklamada, “Bu vahim gelişmenin Myanmar’da ağır şartlar altında yaşayan Rohingya Müslümanlarının durumunu daha da kötüleştirmemesini temenni ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

ABD’DEN İKİ AÇIKLAMA

  • ABD, Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı üzerinden iki ayrı açıklama yaptı. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki,
    “ABD, Myanmar ordusunun, Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii ile diğer sivil yetkilileri gözaltına alması dahil ülkedeki demokratik geçiş sürecinin altını oymak üzere attığı adımlardan endişe duyuyor”
    ifadesini kullandı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Myanmar ordusuna geri adım atması ve seçim sonuçlarına saygı duyma çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, darbeyi ve gözaltıları şiddetle kınadığını belirtti. Avrupa Birliği, darbeyi şiddetle kınayarak gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi. Pekçok ülke de taraflara itidal çağrısında bulunurken, gözaltına alınanların serbest bırakılması gerektiğini belirtti.

Elçilikten sokağa çıkmayın uyarısı

Türkiye’nin Nepido Büyükelçiliği, askeri darbenin yapıldığı Myanmar’da yaşayan Türk vatandaşlarına zorunlu olmadıkça sokağa çıkmama ve seyahat etmeme uyarısında bulundu.
Büyükelçilikten yapılan açıklamada, ülkede olağanüstü hal ilan edildiği, yasama, yürütme ve yargıya ait tüm yetkilerin silahlı kuvvetler başkomutanlığına devredildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, ülkede yaşayan Türklere uyarıda bulunularak,
“Myanmar’da bulunan vatandaşlarımıza zorunlu olmadıkça evlerinden çıkmamaları, seyahat etmemeleri, yerel kanallardan yapılan duyuruları takip etmeleri ve kalabalık alanlardan uzak durmalarını tavsiye ediyoruz”
ifadesine yer verildi. Myanmar’daki Türk vatandaşları, iletişim kanalları açık olduğu müddetçe büyükelçiliğe, Twitter ve Facebook hesapları ile “+9501662992”, “+959405056552” acil durum hatlarından ulaşabilecek.

#OHAL
#Arakan
#Müslüman
3 yıl önce