|

Türkiye kilit taşı

ÖSO'nun kurucusu Riyad Esed, Türkiye'nin öneminin ABD-Rusya gerilimiyle birlikte bir kez daha anlaşıldığına dikkat çekti: "Suriye halkına ulaşmak isteyen her güç Türkiye'yi razı etmek zorunda. Ankara sadece Irak ve Suriye'de değil, Ortadoğu'daki en kritik güç haline geldi"

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/04/2018 Cumartesi
Güncelleme: 01:39 - 14/04/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
ÖSO'nun kurucusu Riyad Esed: Suriye’de söz sahibi olmak isteyen Türkiye’yi razı etmeli
ÖSO'nun kurucusu Riyad Esed: Suriye’de söz sahibi olmak isteyen Türkiye’yi razı etmeli

Suriye askeri muhalefetinin kurucusu Albay Riyad Esed, Şam'ın Doğu Guta bölgesini hedef alan kimyasal saldırı sonrası gelişen olayları Yeni Şafak'a değerlendirdi. ÖSO'nun kurucu komutanı Albay Esed, "Suriye genelinde 130 binden fazla muhalif savaşçı var. Rejmin toplam asker sayısı ise 47 bin civarında. Esed'e yönelik olası bir operasyon durumunda rejim ordusunun hava gücü kırılırsa muhalifler 40 günde Şam'a girer" dedi. Kimyasal vahşetin ardından yeniden sahaya inmek isteyen ABD'nin derdinin 'Suriye halkı' olmadığını söyleyen Esed, "Bizim üzerimizden hesaplar yaptıklarını biliyoruz. Batılıların Suriye halkını umursadıklarını düşünmek saflık olur. Şayet böyle bir duyarlılık taşıyor olsalardı, sahada yaşanan bunca felaketi böylesine riyakarca izlemezlerdi" dedi. ABD-Rusya arasında yaşanan son gerilimle birlikte Türkiye'nin öneminin bir kez daha iyice anlaşıldığını kaydeden Esed, şunları söyledi:

ABD PKK İLE YÜRÜYEMEZ

"Batılı ülkeler 2015 yılından başlayarak Suriye'de yegane müttefik olarak PKK-PYD'yi seçti. Savaşın ilk döneminde ABD, Suriye muhalefetini Esed'e karşı destekliyor görüntüsü çizdi. Bu durum 2014 yazı ile son buldu ve Obama yönetimi Esed karşıtları ile tüm bağlarını kopardı. Bu dönemden sonra tüm planlarını PKK üzerinden gerçekleştirme mücadelesi verdiler. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtları onların tasarladıkları planı belirli ölçülerde bozdu ve bir tür suçüstü yakalanmalarını sağladı. Şu anki manzara, PKK'nın uzun soluklu bir mücadele sürecinde ABD'nin ihtiyaçlarını karşılamayacağı yönünde."

  • GEÇMİŞTEN DERS ALDIK
  • "Batı kendi hedefleri için Suriye'de yeni ittifaklar arayacaktır, bu kesin. Biz vekalet savaşı vermiyoruz; yegane önceliğimiz 7 yılı aşkın süredir sefil durumda yaşayan halkımızın yeniden huzura ve özgürlüğüne kavuşması. Geçmişten ders aldık ve bundan sonrası için daha dikkatli adım atacağız. Rusya ve ABD her halükârda Suriye'de karşı karşıya gelecekler. Son gerginlik uzun süreli bir çatışma zemini doğurmasa bile tarafların kavga etmesi kaçınılmaz. İşte tam bu noktada Türkiye'nin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor."

BİRLİKTE KAZANACAĞIZ

"ABD kendi hesapları uğruna 20 milyon Suriyeliyi yok sayarak bölücü bir terör örgütü üzerinden faaliyet yürüttü. Rusya da kanlı bir katilin ortağı oldu. Türkiye ise Esed bölgesinde, muhaliflerin kontrolünde ve Suriye dışında yaşayan milyonların gönlünde, aklında kalbinde özel bir yere sahip ülke durumunda. Bu konumu Türkiye'yi ayrıcalıklı ülke kılıyor ve şimdi Suriye halkına ulaşmak isteyen her güç Türkiye'yi razı etmek zorunda. Son yıllarda sergilediği çaba Türkiye'yi yalnızca Suriye ve Irak'ta değil Ortadoğu bütününde en kritik ülke durumuna getirdi. Biz saflarımızı sıklaştırırsak yeniden 2011 ruhuna uygun bir Suriye inşa edileceğinden şüphemiz yok. Guta'dan Deraya'ya, İdlib'den Türkmen Dağı'na, Humus'tan Tel Abyad'a dek Türkiye ile birlikte kazanacağız, buna inanıyoruz."


ABD’nin hedefi İranlı milisler

Rejime yönelik bir askeri müdahalenin olması durumunda Suriye'de Rusya ve İran etkisinin azalacağına vurgu yapan Albay Riyad Esed, "Cephe geneline bakıldığında hemen her bölgede Şii milisler ve Rus askeri varlığı ağırlık kazanıyor. Esed ve ordusu sadece isim olarak var. ABD'nin hedefleri arasında rejime ait hava üsleri var ancak esas hedefin İran destekli Şii milislere ait karargahlar olduğunu biliyoruz. Bölgeye yoğun ABD bombardımanı gerçekleşirse savaş yeni bir boyut kazanır" yorumunda bulundu.


Kabustan çıkış

Suriye’de rejimin kuşatma ve yoğun saldırılar neticesinde ele geçirdiği Doğu Guta’nın Duma ilçesinden, kimyasal silah katliam sonrası hızlanan tahliyeler sürüyor. Doğu Guta’dan hareket eden (Duma’dan 7. konvoy) 19. tahliye konvoyu da Fırat Kalkanı bölgesine ulaştı. Duma’dan çıkan 38 otobüslük 7. konvoyda, 583’u çocuk, 353’ü kadın toplam 1477 kişi yeraldı. Kafilenin bir kısmı Bab, bir kısmı Azez ilçesindeki barınma merkezlerine yerleştirildi. Doğu Guta’da muhaliflerin elinde bulunan son kale olan Duma’da tahliyeler devam edecek. Son konvoyla şimdiye kadar Doğu Guta’dan çıkmak zorunda kalanların sayısı 58 bine yaklaştı. Açlık ve hastalığın pençesinden kurtarılan 58 bin mazlumun 12 bine yakınını okul çağındaki çocuklar, 3 yaklaşık 5 binini ise bebekler oluşturuyor.

#Türkiye
#TSK
#ÖSO
#Riyad Esed
6 yıl önce