|

Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde kökler derinde

Osmanlı İmparatorluğu, 1918’de kurulan Ukrayna Halk Cumhuriyeti’ni hemen tanıyarak Kiev’e Ahmet Muhtar Bey’i büyükelçi olarak atamıştı. O tarihten bugüne Türkiye-Ukrayna ilişkileri hep istikrarlı seyretti. Kırım’ın varlığı ise, iki ülke arasındaki bağları tarihin derinliklerine doğru taşıyor.

00:00 - 5/09/2022 Pazartesi
Güncelleme: 19:05 - 4/09/2022 Pazar
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky  ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ukrayna’nın Lviv şehrinde, 18 Ağustos 2022.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ukrayna’nın Lviv şehrinde, 18 Ağustos 2022.

Birinci Dünya Savaşı sona ererken Dörtlü İttifak (Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti) ile Rusya arasında 3 Mart 1918 günü imzalanan Brest-Litovsk Anlaşması, Ukrayna Halk Cumhuriyeti’nin kurulması sonucunu doğurmuştu. Osmanlı yönetimi vakit geçirmeden bu yeni devleti resmen tanıyarak diplomatik ilişkileri tesis etti. Ardından, dönemin yetişmiş hariciyecilerinden Ahmet Muhtar Bey, büyükelçi sıfatıyla Kiev’e gönderildi. Ahmet Muhtar Bey, Avrupa’nın farklı ülkelerinde görev yapmış tecrübeli bir diplomattı.

Hariciye Nezareti’ne gönderdiği ilk raporda Kiev’de olağanüstü hürmet gördüğünü vurgulayan büyükelçimiz, Ukrayna hükümetinin kendisine hususi otomobil tahsis ettiğini ve devlet kapılarının önünde sınırsız biçimde açıldığını kaydediyordu. Büyükelçiliğimiz ise, Taras Şevşenko Bulvarı üzerindeki Premier Palace Otel’di.

ÜÇ KONSOLOS

Osmanlı hükümeti Ukrayna ile ilişkileri o kadar önemsiyordu ki, Kiev’deki büyükelçiliğe ilaveten üç de konsolosluk misyonu tesis edildi. Ahmet Ferit (Tek) Bey, büyükelçiye ilaveten Kiev’e başkonsolos olarak atanırken, Odessa’ya Ebul Rıza Namık Bey, Harkiv’e de Ruhi Bey konsolos tayin edildi. 1918 yılının sonbaharı itibariyle Ukrayna’da dört ayrı diplomat Osmanlı devletini temsil ediyordu. Ukrayna hükümeti de önce Mihail Sukovkin’i, ardından da ünlü bilim adamı Oleksander Lototski’yi büyükelçi olarak İstanbul’a gönderdi. Bu durum, ikili ilişkilerin Kiev tarafından da çok önemsendiğini gösteriyordu.

SAVAŞTAN SONRA


Birinci Dünya Savaşı’nın bitişiyle birlikte Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali halk cumhuriyetinin tarihe karışmasına yol açtı. Ancak Osmanlı hükümetinin ve ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin Rusya ile ilişkileri de istikrarlı biçimde sürdü. Dikkat çekici bir gelişme olarak, Ahmet Muhtar Bey, Kiev’deki görevinden Moskova’ya nakledildi, Rusya nezdinde Türkiye’yi temsil etmeye başladı. Tecrübeli diplomatın 1934’te ölümünden önceki son yurtdışı vazifesi Washington Büyükelçiliği’ydi.

Mahzun Kırım’ın yetim hazineleri

Merkezi Bahçesaray şehri olan Kırım Hanlığı, uzun Osmanlı asırları boyunca İstanbul’la yakın temastaydı. Hanların sultanlarla şahsî ilişkilerinin yanında, kültürel benzerlikler de iki coğrafyayı birbirine sıkıca bağlıyordu. Rus Çarlığı ve Sovyetler Birliği dönemlerinde Kırım Tatarlarına uygulanan sürgün ve soykırımlar Kırım’ı mahzun bir belde haline getirdi. Modern dönemde Ukrayna sınırları içinde yer alan Kırım, 2014’ten bu yana Rusya’nın işgali altında bulunmaktadır. Türkiye, Kırım’ın ilhakını tanımıyor.


#​Osmanlı İmparatorluğu
#Türkiye
#Ukrayna Halk Cumhuriyeti
#Kiev
#Ahmet Muhtar Bey
#Kırım
#Rusya
#Moskova
2 yıl önce