|

KKTC ‘Yeni Kıbrıs Siyaseti’ne hazır mı

Şu günlerde Türk dünyasında Türk Devletleri Teşkilatı’na ilişkin ciddi bir heyecan dalgası ve yüksek bir beklenti söz konusudur. Bu durum KKTC için tarihi bir fırsattır. O yüzden Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerin geliştirilmesi, KKTC dış politikasının önemli ve öncelikli bir amacı haline getirilmelidir. Bu vaziyet, Batı’dan bir kopuş şeklinde değil de Doğu’da bir doğuş veyahut bir varoluş şeklinde yorumlanmalıdır.

04:00 - 28/12/2022 Çarşamba
Güncelleme: 03:25 - 28/12/2022 Çarşamba
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
Prof. Dr. İsmail Şahin / Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İsviçre’nin Cenevre kentinde Nisan 2021’de toplanan 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansta, Kıbrıs’ta kalıcı çözüm için “iki devletli formül” önerisi getirmişti. Bu teklif, Batılı ülkelerin kulislerinde konuşulan bir konuya dayanmıyordu. KKTC ve Türkiye’nin ortak kararının bir neticesiydi. Dolayısıyla Tatar’ın bu önerisi Batılı devletler tarafından kabul görmedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs için iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceğini ilan ederken Amerikalı yetkililer de Kıbrıs’ta iki bağımsız devletli çözümü reddettiklerini duyurmakta gecikmediler. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Yunanistan’dan bahsetmeye bile gerek yok. Zira onlar iki bölgeli, iki toplumlu federasyon önerisine dahi mesafeli yaklaşıyorlar. Bu yüzden bağımsız iki devlete rıza göstermelerinin ihtimali neredeyse sıfır.

KIBRIS TÜRKLERİNİN GELECEĞİ BATI’NIN İNSAFINA BIRAKILMAMALI

Batı cenahından yapılan açıklamalar, yürütülen kampanyalar ve servis edilen haberler dikkate alındığında Kıbrıs’ta kalıcı çözüm için Türk tarafının getirdiği, “egemen eşitliğe dayalı, bağımsız iki devlet formülü” için Batılı devletlerin kapıları kapalıdır. O halde bu kapılarda gereğinden fazla oyalanıp tüm enerjiyi buralarda harcamamak gerekiyor. Bu bağlamda rotayı Asya ve Afrika ülkelerine kırmak ziyadesiyle önem arz ediyor. Kıbrıs Türklerinin ve KKTC’nin geleceğini yapay bağlarla, Batılı ülkelerin insafına veya onların dostluk veya düşmanlıklarının çatışmasına bağlamak akıllıca bir hareket değildir. İki devletli çözüm kapsamında şekillenen Yeni Kıbrıs Siyaseti, KKTC ve Türkiye makamlarını değişik bir rota izlemeye çağırıyor ve aynı zamanda bunu kaçınılmaz da kılıyor. Şüphesiz Yeni Kıbrıs Siyaseti, başarılı bir diplomasiyle adadaki mevcut siyasi düzeni Türkler lehine çevirebilme kabiliyetine sahiptir.

DOĞUDA BİR VAROLUŞ

Bilindiği üzere KKTC artık, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan’ın asli, Türkmenistan ve Macaristan’ın da gözlemci üye olduğu Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) gözlemci üyesidir. Bu, KKTC’ye Türk dünyasının kapılarını ardına kadar açan önemli bir sıfattır. Bu saatten sonra KKTC makamları, Türk Devletleri Teşkilatı’nı oluşturan ülkelerde daha aktif bir şekilde boy gösterebilme fırsatına sahiptir. İyi bir planlama yapılarak ilişkiler yalnızca resmi ziyaretlerle sınırlı tutulmamalıdır. KKTC’nin dışişleri bakanlığının bünyesine sıkıştırılmış geleneksel diplomasiyle tanzim ettiği Yeni Kıbrıs Siyaseti’ni yürütmesi ve bu konuda başarıya ulaşması pek mümkün değildir. Kısacası KKTC’nin, devlet görevlilerinin tuttuğu resmi notların ötesine geçmesi gerekiyor. Bu çerçevede devlet dışı organizasyonlara, özellikle sivil toplum örgütlerine, düşünce kuruluşlarına, üniversitelere, medya kuruluşlarına ve şirketlere daha fazla rol verilmelidir. Şu günlerde Türk dünyasında Türk Devletleri Teşkilatı’na ilişkin ciddi bir heyecan dalgası ve yüksek bir beklenti söz konusudur. Bu durum KKTC için tarihi bir fırsattır. O yüzden Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerin geliştirilmesi, KKTC dış politikasının önemli ve öncelikli bir amacı haline getirilmelidir. Bu vaziyet, Batı’dan bir kopuş şeklinde değil de Doğu’da bir doğuş veyahut bir varoluş şeklinde yorumlanmalıdır.

ÜÇ ÖNEMLİ GÖREV

Bu doğrultuda KKTC’ye üç önemli görev düşmektedir. Bunlardan birincisi, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde KKTC algısının geliştirilmesi konusunda kendi içindeki kurumsal ve zihinsel bütünlüğünü sağlamasıdır. Ayrıca bu doğrultuda kendi kamuoyu gücünü arkasına alması önemlidir. Bu yöndeki kamuoyu çalışmaları ivedi bir şekilde yapılmalıdır.

İkinci görev ise KKTC sınırları içerisinde yaşayan Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan uyruklu akademisyen, iş adamı ve STK temsilcileri ile iş birliği alanları genişletilmeli, hatta onlara da yer veren danışma kurulları oluşturulmalıdır. Bu kurullar vasıtasıyla yapılacak toplantı, sergi, film gösterimi, çalıştay ve sempozyum benzeri etkinliklerle KKTC’nin tanıtımının daha etkin yapılacağı çok açıktır.

Son olarak TDT üyelerine yönelik çalışmaları koordine eden, bu alanlarda verilen hizmetleri ve yapılan faaliyetleri geliştiren bir kurum vakit kaybetmeden hayata geçirilmelidir. Bu kurumun başlıca amacı, TDT’ye mensup ülkelerle sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkileri geliştirip güçlendirmek olmalıdır. Kısacası bu kurum, KKTC adına etkin ve verimli bir kamu diplomasisi yürütmekle mükellef kılınmalıdır. Ancak bu sayede, TDT üyelerinin halklarına ve kamuoylarına ulaşılabilir. Nitekim böyle durumlarda yapılan en büyük hatalardan birisi, örgütlenme ve eşgüdüm bozukluğudur. Plansızlık veyahut politika oluşum ve uygulama süreçlerine birbirinden bağımsız çok sayıda aktörün dahil olması ve bunlar arasında eylem ve amaç birliği sağlanamaması, kaş yaparken göz çıkarılması şeklinde birçok krize yol açabilir.

Başarılı bir örgütlenmeyle neden iki devletli çözüme karar verildiği ve neden Rumların iktidarı paylaşmak istemediği tüm yönleriyle muhatap ülkelerin resmi makamlarına, akademik çevrelerine ve kamuoyuna aktarılmalıdır. Örgütlü ve sistemli bir çaba olmadan KKTC’nin Türk dünyasında kendisine yer edinmesi, kolay bir süreç olmayacaktır. Dahası Rum tarafı, KKTC’yi her ülkede bloke etmek için azami çaba sergileyecektir. Bu uğurda Helen dünyasının tüm imkanlarını seferber edecektir. Bu yüzden KKTC makamları şimdiden örgütlü ve planlı bir hazırlığın içerisine girmelidir.

#KKTC
#Kıbrıs
#Rum
#Türk Devletleri Teşkilatı
1 yıl önce