|

Libya seçimleri ve muhtemel gelişmeler

Arap Baharı ile başlayan iç savaş neticesinde, Libya’da Kaddafi hükümetinin devrilmesiyle birlikte yaşanan kaos ve istikrasız ortam günümüze kadar gelmiştir. Libya’da ülkenin doğusunda etkin olan ve bölgenin bir kısmını kontrolü altında tutan Darbeci Halife Hafter ile Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında bölünmüş bir yapı bulunmaktadır...

00:00 - 15/11/2021 Pazartesi
Güncelleme: 06:15 - 15/11/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Düşünce Günlüğü
Düşünce Günlüğü
Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe - Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi

Arap Baharı ile başlayan iç savaş neticesinde, Libya’da Kaddafi hükümetinin devrilmesiyle birlikte yaşanan kaos ve istikrasız ortam günümüze kadar gelmiştir. Libya’da ülkenin doğusunda etkin olan ve bölgenin bir kısmını kontrolü altında tutan Darbeci Halife Hafter ile Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında bölünmüş bir yapı bulunmaktadır. Libya başta olmak üzere Kuzey Afrika ve Sahra Afrika’sında ilişkileri bulunan sömürgeci ve emperyalist Batılı ülkeler, Libya’da yaşanan bu gelişmelere bağlı olarak bölgede etkinliğini sürdürebilmek amacıyla çeşitli politikalar geliştirmiştir.

BÖLGE İÇİN KRİTİK SÜREÇ

Libya’da uzun süren istikrarsız ortamın sona erdirilmesi amacıyla demokratik süreçlerin işletilebilmesi öngörülerek, 24 Aralık 2021 tarihinde seçim yapılması kararlaştırılmıştır. Bu seçimlerin Libya’nın geleceği başta olmak üzere bölge üzerinde de oldukça önemi bulunmaktadır. Seçim sonuçlarına göre ülkenin izleyeceği politikalar belirlenecektir. Batılı ülkelerin desteklediği başta Darbeci Hafter olmak üzere muhtemel diğer adayların kazanması durumunda Libya, Fransa başta olmak üzere Batılı ülkelerin amaçları doğrultusunda politikalar geliştirecektir. Bu durumda Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikaları ve Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanları Anlaşması başta olmak üzere ekonomik, kültürel ve siyasal alanlardaki ilişkiler ve anlaşmalarda sıkıntılı bir sürece girme ihtimali oldukça yüksektir.

UMH’de yer alan adayların kazanması durumunda ise Türkiye ve Libya arasındaki ilişkiler eskisinden daha sağlam ve istikrarlı bir şekilde devam edecektir. Adayların yavaş yavaş belirlendiği ve açıklandığı bugünlerde hem ülke içinde hem de ülke dışında bazı siyasi gelişmeler meydana gelmektedir. Dışişleri Bakanı Necla El Manguş’un Libya Başkanlık Konseyi tarafından 14 günlüğüne görevden uzaklaştırılması ve ülke dışına çıkışının yasaklanması seçimlere giderken oldukça önemli bir gelişmedir. Manguş’un dış politikaların belirlenmesinde ve yürütülmesinde hükümet ile birlikte hareket etmediği ve farklı politikalar izlemeye çalıştığı iddia edilmektedir.

MACRON’UN TÜRKİYE KARŞITLIĞI

Bunun yanısıra Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un; ABD, İngiltere, Almanya, Rusya ve Türkiye ile birlikte otuz ülkeyi Paris’te Libya konusunda toplantıya çağırması, Fransa’nın Libya konusunda inisiyatifi ele alma düşüncesinin bir ürünüdür. Fransa, Libya’da istikrarın sağlanması amacıyla 19 Ocak 2020’de Berlin’de yapılan “Libya Konulu Birinci Berlin Konferansı” ve ardından 23 Ekim 2020 Cenevre’de imzalanan ateşkes anlaşması ve 23 Haziran 2021’de yapılan “Libya Konulu İkinci Berlin Konferansı” ile işleyen mekanizmayı, Almanya’nın seçim sürecinde olmasını fırsat bilerek kendi lehinde çevirmeyi bilmiş ve Libya konusunda başat aktör olmayı hedeflemiştir.

Birçok ülkenin devlet başkanı seviyesinde katılacağı bu konferansa Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı’nı gönderme kararı almıştır. Türkiye’nin Devlet Başkanı seviyesinde katılmamasının en önemli sebebi konferansa Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve İsrail’in davet edilmesidir. Türkiye, Almanya’nın yürüttüğü “Berlin Süreçleri”nde bu üç ülkenin katılmaması yönünde talepte bulunmuş, Merkel yönetimi bu talebi olumlu karşılamıştı. Ancak Fransa hükümeti Türkiye karşıtı politikalarda sahip olduğu zemini genişletmek ve meşrulaştırmak için bu üç ülkenin katılımı konusunda ısrarcı olmuştur. Buna mukabil, konferans çağrısının hemen ardından Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid El Meşri’nin bir heyet ile Türkiye’ye gelmesi ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesi, konferansta izlenecek politikaların görüşülmesi açısından oldukça önemli mesajlar verirken, Türkiye’nin Libya meşru hükümeti üzerindeki etkisini ve iki ülke arasındaki eşit ve kardeşliğe dayalı ilişkinin bir göstergesi olduğunu açıklamaktadır.

12 Kasım 2021 tarihinde yapılan konferansın sonuç bildirgesinde; Libya’daki seçim süreci ve siyasi geçişi engellemeye çalışanların sorumlu tutulacağı ve Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacağı açıklanırken, seçimlerin planlanan zamanda yapılmasına vurgu yapılmıştır. Aynı zamanda, paralı askerler ve yabancı güçlerin Libya’dan gecikmeden çekilmesi için mevcut eylem planın uygulanması çağrısında bulunulmuştur.

DARBECİLERE FIRSAT VEREN SEÇİM KANUNU

Bu konferansta görüşülen konuların dışında, arka planda, taraflar arasında özellikle seçimler konusunda farklı yaklaşımlar bulunmakta ve farklı politikalar üretilmektedir. Fransa başta olmak üzere Batılı ülkeler 24 Aralık’ta seçimlerin mevcut seçim kanunu çerçevesinde yapılmasını isterken; Libya Mutabakat Hükümeti bileşenleri ve Türkiye 24 Aralık’ta seçimlerin yapılması konusunda diğer ülkelerle hemfikirken, seçim kanunu konusunda farklı yaklaşım içinde olup kanunun değiştirilmesini istemektedir. Mevcut kanuna göre Darbeci Hafter başta olmak üzere şartları taşıyan herkes aday olabilmektedir.

Libya Mutabakat Hükümeti temsilcileri istenmeyen bir kişinin aday olmasını ve kendi halkına kurşun sıkan, emperyalist ve sömürgeci güçlerin desteklediği kişilerin muhtemel bir manipülasyon sonucu iktidarı ele geçirmesini engellemek için mevcut seçim kanununda değişiklik yapmak istemektedir. Seçim kanununun değiştirilmesi konusunda Türkiye’den hem siyasi hem de hukuki konularda destek istemektedir.

Son günlerde Libya ile ilgili bu gelişmeler yaşanırken, seçimlere kadar Libya’nın Fransa başta olmak üzere Batılı ülkeler ile Türkiye’nin gündeminde daha fazla yer alacağı muhakkaktır. Kasım ayının sonuna doğru Libya’dan bir heyetin Türkiye’yi tekrar ziyaret ederek seçim kanunu değişikliği konusunda başta TBMM Başkanı Mustafa Şentop olmak üzere diğer yetkililer ile görüşerek Türkiye’nin tecrübesinden faydalanma cihetine gitme ihtimali oldukça yüksektir.

#Libya
#TBMM
#Mustafa Şentop
2 yıl önce