|

Medyanın şiddet ile imtihanı

Günümüzde artan şiddet olaylarında, medyanın önemli bir payının olup olmadığı, önemli tartışma konularından biridir. Bunun bir nedeni de medyanın yaşamımızın önemli bir parçası olarak gücünün artması kabulünden ileri gelmektedir.

00:00 - 14/02/2022 Pazartesi
Güncelleme: 22:24 - 13/02/2022 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
Doç. Dr. Süleyman Doğan
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi

Günümüzde artan şiddet olaylarında, medyanın önemli bir payının olup olmadığı, önemli tartışma konularından biridir. Bunun bir nedeni de medyanın yaşamımızın önemli bir parçası olarak gücünün artması kabulünden ileri gelmektedir. İnternet ve çevrimiçi teknolojiler günümüz dünyasının en popüler iletişim araçları olarak günlük yaşamın vazgeçilmezleri arasında yerini aldı. Bu araçlar özellikle gençler arasında daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğru ölçüde, zamanında ve yerinde kullanılıyorsa bireyin beden ve ruh sağlığına faydalı, aksi durumda ise o nispette zararlı olmaktadır.

Toplumsal yapı içinde bireyin ilk barınağı hiç şüphesiz ailedir. Aile ise örgütlü toplumsal yapının ilk basamağıdır. Geçmişte birey üzerinde ailenin tesiri daha fazlaydı, zamanla ailenin yerini kısmen örgün eğitim kurumları aldı. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda teknolojik aygıtlar bireyin hayatını adeta şekillendirir oldu. Birey için bugün teknolojik aletler ailenin de okulun da ötesine geçerek, birinci sıraya oturdu dahası bireyi yönlendiren bir aygıt haline geldi.

ÇOCUKLAR SUÇA YÖNLENDİRİLİYOR

Medyada artan şiddet içerikli haber, reklam ve filmler çocuklar ve gençlerdeki saldırgan davranışları artırmaktadır. Medya maalesef çocukların yaşantısında örgün eğitimden daha fazla etkiye sahip. Teknolojinin gelişmesi ile kitle iletişim araçları hayatımızın hemen her alanına girmiş özellikle genç nüfus üzerinde düşünce ve davranışlara yön veren en etkili araç haline gelmiştir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, nüfusun yarıdan fazlasını oluşturan 18 yaş altı çocuklarımızın ve gençlerimizin gelişmelerden olumsuz etkilendiğini göstermektedir. Yapılan 3500’den fazla bilimsel araştırmada medyadaki şiddet ile saldırgan davranışlar arasında ilişki olduğu gösterilmiştir.

Türkiye son yıllarda suç işleyen, suça yönlendirilen çocukları ve gençleri konuşuyor. Ebeveynler “Çocuklarımıza neler oluyor?” diye endişe içindeler. Zira anne babalar haksız da değil. Çünkü ebeveynlerin kaygıları yapılan araştırmalara da yansımış durumda. Uzmanlara göre çocuklarımıza bir şey olduğu yok. Asıl suçlu şiddeti içselleştiren ve özendiren toplum ve onu yanlış bir yöntemle teşvik edercesine sunan medya. Anlaşılmamak, engellenmişlik duygusu, ekonomik yetersizlik, haksızlığa uğradığını düşünmek, dikkate alınmamak, sürekli eleştirilmek ve aşağılanmak çocukları suça iten diğer etkenler.

Toplumun genelinde şiddet ne kadarsa okullarda da o nispette şiddet var. Eğitimcilerin en çok şikâyet ettiği konulardan biri de televizyonlarda yayınlanan şiddet içerikli mafya dizileri. Mafya dizileri şiddeti özendiriyor ve zımnen teşvik ediyor. 3500 denek üzerinde yapılan bir araştırma çocukların yüzde 15’inin çeşitli suçlara bulaştığını gösteriyor. Daha kaygı verici olan gelişme ise suç işleme yaşının 7’ye kadar düşmüş olması. Çocuk Mahkemeleri’nin verilerine göre, 1998–2007 yılları arasında ceza mahkemelerinde açılan davalardaki çocuk sanıkların sayısı çok yakın bir tehlikenin işareti adeta. 10 yıl önce çeşitli ceza mahkemelerinde toplam 67.240 çocuk yargılandı. Ancak aradan geçen yıllarda suç işleyen çocukların sayısı tam iki kat artış gösterdi.

YENİ EBEVEYN: İNTERNET

Medya, şiddeti bilinçli ya da değil, bir şekilde özendiriyor. Manevî boşluk ve moral değerlerden uzaklaşılması maalesef gençleri kötü alışkanlıklara da itiyor. Unutulmamalıdır ki, şiddetin kaynağının temelinde sevgisizlik ve şefkat eksikliği vardır. Çocuklar ebeveynlerinden ve öğretmenlerinden sevgi, şefkat ve ilgi bekliyor. Çocuklarla kim ilgilenirse çocuk adeta onun evladı oluyor. Ebeveyninden çok internetle zaman geçiren çocuk internetin çocuğu oluyor. Böylece çocuğu internet eğitiyor.

Şiddet içerikli dizi filmlerindeki başrol karakterlerini çocuklar ve gençler kendilerine rol model alıyorlar. Uygun olmayan içerikteki programların, şiddetin engellenmesinden çok, yaygınlaşmasına ve olağanlaşmasına neden olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Medyada çıkan şiddetle ilgili her türlü yayın çocuk ve gençlerin bilinçaltlarına onlar farkında olmadan işlenmektedir. Küçük bir sorun çıktığında çözüm olarak çocuklar ve gençler şuuraltından etkilenerek meseleyi çözmek için şiddete müracaat etmektedirler.

Medya kendine çeki düzen vermeli ve kendi içinde iyi ve düzgün işleyen otokontrol sistemini etkin bir şekilde çalıştırmalıdır. Ezcümle, medya bugün üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmelidir.

#medya
#internet
#şiddet
#teknoloji
2 yıl önce