|

Semadan ruhumuza damlayan şifa

04:00 - 8/05/2024 Çarşamba
Güncelleme: 03:29 - 8/05/2024 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.
Beyzanur Yılmaz / Eğitimci-İlahiyatçı Yazar


Baharın ortasına geldiğimizde idrak ettiğimiz, aynı zamanda çoğu yönü ile şifa günleri içerisindeyiz. Neden mi? Bahar yağmurlarını hemen hepimiz biliyoruz. Bu yağmurların gerek kültürümüzde gerek bilimsel çalışmalarda şifalı olduğuna dair bilgi ve inanışların mevcudiyeti de bir gerçek…

Ve bu yağmurların bahar mevsimindeki nisan-mayıs aylarına özel bir durum olduğunun da…

YAĞAR AY

“Nisan yağmuru” tamlaması da toplumumuzda özellikle ayrı bir yeri olan ve diğer aylar dışında sadece nisan ayına özel kullanılan bir ifade olarak karşımıza çıkıyor. “Nisan yağmuru”, Rûmî takvime göre nisan ayında yağan yağmurlara verilen isimdir. Milâdî olarak ise 13 Nisan’da başlayıp 12 Mayıs’ta sona eren nisan ayı halk arasında “yağmur ayı” veya “yağar ay” olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca şunu da hatırlatmadan geçmemek lazım; nisan yağmurunun midyenin ağzına düştüğünde inci, yılanın ağzına düştüğünde ise zehir olduğu yönündeki halk tabilerine…

Bu durumu anlatan orijinal metnin tarihi kaynaklardan* elde edilen dizeleri ise şöyle:

“Hemen söz katre-i nisana benzer

Olur dil âsumânından çün nâzil

Sadef ağzına düşse dürr olur pâk

Dehân-ı mâr düşse zehr-i kâtil”

ALLAH’IN HENÜZ YARATTIĞI BİR RAHMET

İslam tarihi kaynaklarında geçen Şifa Peygamberi Hz. Muhammed’in (sav) yağmurun şifai yönünden bahsettiği belirtilen hadislerden birine değinmek istiyorum. Enes b. Malik’in (r.a.) rivayetinde şöyle geçmektedir;

“Hz. Peygamber (s.a.v.) yağmuru sever, onu ashabına müjdeler ve Allah Teâlâ’nın nimetinin bereketleri değsin diye mübarek vücudundan bazı yerleri açardı. Bizler, Resulullah ile birlikte iken, üzerimize yağmur yağdı. Resulullah yağmur suyu değsin diye elbisesini açtı. Bedenine yağmur isabet etti.

Bunun üzerine biz ona:

- Niçin böyle yaptın? diye sorduk.

Buyurdu ki:

-Bu yağmur, Rabbimden yeni geliyor (Rabbimin henüz yeni yarattığı bir rahmetidir).” (Müslim, 898)

DERTLERE DEVA, HASTALARA ŞİFA

Üzerine fazlaca bilginin yer aldığı yağmurun ve özellikle nisan yağmurunun nitelikleri hakkında bolca yazı kaleme almak mümkün. Ancak bu kaynakları değerlendirmek ve etkisi ile ilgili hususlara inanmak konusu göreceli olup subjektif bir özellik taşıyor. Konuya bahsettiğim kaynaklardaki örnekler ve daha nice kaynakta geçen misaller doğrultusunda bakarak ruhumuza şifa olan psikolojik yönüne değinmek istiyorum. Aslında anlatmak istediğim, bir nevi nebevî bakış açısı, algılayış ve bilişsel dünyada yağmuru ne şekilde tasavvur edip değerlendirmeye bağlı bir bağlamı içeriyor, diyebilirim.

Çok duyduğum ve hemen her yerde karşılaştığım “Bazıları yağmuru hisseder bazıları ise yalnızca ıslanır.” şeklinde bir söz var. Bu söz belki de yağmura bakış açımızın birbirinden farklı olduğunu, kimimiz için sıradan bir doğa olayı olarak algılanan yağmurun, kimimiz için varoluşumuza şifa olması başta olmak üzere içerisinde birçok manayı barındırdığı yönünde mülahazalar içeriyor.

“Nisan yağmuru zahmetlere rahmet, dertlere deva, hastalara şifadır.” sözü geleneğimizde yer ediniyor. Ayrıca kültürümüzde çiseleyerek yağsa da sabırla kaplarda biriktirilerek içilen veyahut çeşitli hastalıklara şifa olacağına inanılarak farklı şekillerde kullanılan nisan ayının rahmet sularının, maddi anlamda vücuda şifa vereceği, çoğunlukla tıbbi ve geleneksel alanda kabul ediliyor. Gelgelelim yağmurun Yaradan'dan gelen bir rahmet tecellisi olduğu inancı ile ruhumuza şifa olduğu, eğer görebilirsek gönlümüze sağladığı ferahlık ve arınmaya vesile olduğuna dair algılama biçimine… Maddi mükafatının yanında manevi anlamda şifa kaynağı olarak ayrıca görebilmek bir marifet işi belki de…

Sizler ne dersiniz?

*İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, A 2285.



#Aktüel
#Hayat
#İslam
12 gün önce