|

'Türkiye Yüzyılı' vizyon belgesi ve 'İkinci Yüzyıla Çağrı' vizyon belgesi mukayesesi: Bu bir vizyon meselesi

Ortaya koydukları vizyon bakımından “Türkiye Yüzyılı” kemâle erdirilmiş olmakla birlikte “İkinci Yüzyıla Çağrı”nın genişletilmesi, detaylandırılması, ekonomi dışında insana hitap eden şeyler de vadetmesi ve madde madde tanzim edilerek web’de erişime açılması gerekir.

04:00 - 7/12/2022 Çarşamba
Güncelleme: 03:11 - 7/12/2022 Çarşamba
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
Dr. Abdulkerim Diktaş / Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 28 Ekim 2022 tarihinde “Türkiye Yüzyılı” vurgusuyla ses getiren vizyon belgesini açıklamıştı. Bundan tam 37 gün sonra, 3 Aralık 2022 tarihinde de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu “İkinci Yüzyıla Çağrı” sloganı ile vizyon belgesini açıkladı. Peşinen belirtelim ki hem iktidarın hem de muhalefetin bir “yüzyıl” vizyonuyla halkın karşısına çıkması önemli ve kıymetlidir. Yıllara sâri iktidar kanadında vizyon açıklamaları artık bir klasik haline gelmiş olsa da özellikle muhalefet kanadında tema ve organizasyon bakımından bunun ilk olduğu söylenebilir.

Meselenin önemine binaen kaleme alınmış bu yazıda bir seçmen kaygısı ve sorumlu vatandaş bilinciyle vizyon belgeleri objektif bir şekilde incelenmiş, iki yaklaşım arasındaki farklılık ve benzerlikler ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Burada ifade edilen objektiflik beyanına rağmen yapılan çıkarımların okuyucu tarafından değerlendirmesi kaçınılmaz olarak sübjektif olacaktır. Çünkü birey, okuduğu metinlerdeki değerlendirmeleri kendi bakış açılarıyla yorumlamaya meyillidir. Bununla birlikte “Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesinin, internette erişilir olması sebebiyle incelemek ve detaylarına vâkıf olmak bakımından avantajlı bir konumda olduğunu ayrıca belirtmek gerekir. “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesinin de detaylandırılmış olarak web’de yayınlanıp yayınlanmayacağı henüz bilinmemekle birlikte, yayınlandığı takdirde daha sağlıklı bir mukayesenin yapılabileceği açıktır. Bu hususları dikkate alarak incelememize başlıyoruz…

UZLAŞMA KÜLTÜRÜNE MEYDAN OKUYAN ÇAĞRI

“Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesi, “muhafazakâr demokrat” siyasi kimlik özelinde uzlaşma kültürüne dayalı siyaset anlayışını ortaya koyarken bunu, tedrici bir şekilde reformist bir düzleme oturtmayı tasarlamaktadır. Buna göre siyaset aynı zamanda realist, kucaklayıcı, değişimlere ayak uyduran ve yüksek erdemlerle donatılmış olmayı taahhüt etmektedir. Buna mukabil “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesi açıklanırken siyaset anlayışında benzer erdemlerin dile getirildiğine rastlansa da “Lamı cimi yok; bu zorba gidecek! Halktan çaldıkları her şey, yine halka dönecek. Zafer bizim olacak! Bunun için; doğrul milletim diyorum! Asla başını eğme. Ayağa kalkın gençler! Ayağa kalkın kadınlar! Ayağa kalkın çocuklar! Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” ifadeleriyle uzlaşmacı siyasetin bir bakıma önünün tıkandığı görülmektedir. Bu çağrı açık bir meydan okuma olarak toplumun bir kesimi tarafından kabul görebilir ancak yüzyıllık bir vizyonu ortaya koyması bakımından bu ifadeler müspet, uzlaşmacı ve barışçıl siyaset anlayışına ters düşen ifadelerdir.

“Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesi “Siyaset” başlığı altında demokrasi, anayasa ve haklar konusunu işlerken; ileri demokrasi, vesayetle mücadele, siyasi partilerin hareket alanının genişletilmesi, yeni anayasa çalışmaları, hukukun üstünlüğü, milli birlik ve kardeşliğin sağlanması, terörle mücadele ve iç güvenlik konularına değinmektedir. Bütüncül bakıldığında bu meselelerin ele alınması, yüzyıllık bir vizyon için son derece önemlidir. “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesinde ise yeni anayasa çalışmaları, vesayet odakları ile mücadele, seçimler ve siyasi partiler, terörle mücadele ve iç güvenlik konularında kayda değer bir gelecek tasarımının ortaya koyulmadığı görülmektedir.

AİLEYİ KORUMAK İÇİN EKONOMİK REFAH YETERLİ Mİ?

“Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesi “Toplum” başlığı altında sosyal politikalarını açıklarken birinci sıraya aileyi almaktadır. Türk aile yapısının korunması gerekliliği üzerine her platformda varlık göstermeyi siyasi bir düstur kabul eden anlayışın, bu yaklaşımı önümüzdeki yüzyılda da sürdürmeye kararlı olduğu görülebilir. Aileye yönelik bugüne kadar yapılmış sosyal harcamaların, desteklenen programların ve hayata geçirilen projelerin anlatıldığı belge, toplumun çekirdeğini oluşturan bu müessesenin sağlam bir şekilde devamlılığını öngörmektedir. “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesinde ise ailenin ekonomik refahının artırılmasının dışında, aile yapısının korunmasına yönelik herhangi bir tasarımın açıklanmadığı görülmektedir. Buna göre bir ailenin en önemli sorunu ekonomidir. Söz konusu aile ve ailenin korunması olunca sadece ekonomik iyileştirmeye odaklanmanın doğru olmayacağı, aileyi oluşturan diğer parametreler üzerinde de yeterince durulması gerektiği göz ardı edilmemelidir.

“Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesi “Toplum” başlığı altında aileden sonra kadınları, çocukları, gençleri, engellileri, yaşlıları, şehit ve gazileri konu edinmektedir. Kadınlar bahsinde; kadın girişimcilere mâli destek programlarının hazırlanarak kadın istihdamının artırılmasının yanı sıra kadına şiddetin önüne geçilmesi için tasarlanan çalışmalar detaylarıyla anlatılmaktadır. Çocuklar bahsinde ise; çocuk istismarının engellenmesi, rehabilitasyon merkezlerinin sayısının artırılması, çocuk hakları, çocukların ilke ve değer merkezli bir anlayışla yetiştirilmesi ve eğitimde fırsat eşitliği konuları ele alınmaktadır. Çocuklardan sonra gençler ele alınmış ve ülkemizin ağırlıklı nüfus dilimini oluşturması bakımından gençlerin dinamizminin farkında bir gelecek vizyonu ortaya koyulmuştur. Bu doğrultuda gençlerin kültür, sanat ve spor ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik tasarımlar, üniversiteye giriş, barınma, beslenme, burs ve kredi imkânları, meslekî eğitim ile genç işsizliğinin azaltılmasına yönelik çalışmalar, girişimci gençlerin desteklenmesi, gençlerin siyasi katılımdaki yeri ve kariyer planlaması konularının işlendiği görülmektedir. Engel sahibi bireyler için de kamusal alanların düzenlenmesi, toplu taşıma araçlarının uygun hale getirilmesi, kamudaki istihdamın artırılması, bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin iyileştirilmesi gibi hali hazırda ciddi mesafe katedilmiş konularda çalışmaların yaygınlaştırılması ele alınmıştır.

KIDEMLİ VATANDAŞLARIMIZ, ŞEHİT YAKINLARIMIZ VE GAZİLERİMİZ

Yaşlılarımız konusuna gelecek olursak, onlar kıdemli vatandaşlar olarak nitelendirilmiş, sağlıklı yaşlanmanın sağlanması için yapılması gerekenlere değinilmiş, evde destek ve evde bakım hizmetlerinin niteliğinin artırılacağı vurgulanmıştır. Son olarak, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin ayrıcalıklı bir konumda kamu hizmetlerinden faydalanmasının üzerinde durulmuştur. Bütün bu başlıklar altında sosyal devlet anlayışının icara edildiği söylenebilir. “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesinde ise yoksulluk baz alınarak kadınlar, çocuklar, gençler ve bunlara sağlanacak kamu destekleri üzerinde durulmuştur. Hacer Foggo konuşmasında bu alandaki gelecek tasarımına geniş yer vermiştir. Ancak engel sahibi bireylerin durumu, yaşlılar, şehit ve gazilerimiz konusunda kayda değer bir açıklama bulunmamaktadır.

“Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesinin bir diğer konu başlığı “Çalışma Hayatı ve Sosyal Güvenlik”tir. Bu bağlamda Sosyal Güvenlik Reformu, İş Kanunu, İstihdam Paketleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Kamu Görevlilerine Toplu Sözleşme Hakkı gibi uygulamalardan bahsedilerek bunların kapsamının genişletilmesi üzerinde durulmuştur. Ayrıca sendika mevzuatını ve çalışma barışını merkeze alan yeni bir Toplu İş İlişkileri Kanunu’nun hayata geçirileceğinden söz edilmiştir. İşsizliğin temel kaynağı olan mesleksizlik problemini aşmak için her yıl 400.000 kişiye mesleki eğitimin verilmesi tasarlanmıştır. Kamu personel rejimini yeniden ele alarak günün şartlarına ve geleceğin ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir kamu personel sisteminin hayata geçirilmesi gündem edilmiştir. Ayrıca gelir-gider dengesini büyük oranda sağlayarak, sosyal güvenlik açığının GSYİH’ye oranını yüzde 1’ler seviyesine düşürülmesi planlanmıştır. Son olarak, kayıt dışı istihdam oranının gelişmiş ülkeler seviyesine düşürüleceği beyan edilmiştir. “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesinde ise çalışma hayatı ve sosyal güvenlik konusuna Hacer Foggo’nun konuşmasında değinilmiş, genel çerçeveli açıklamalar dışında detaylandırılmış bir gelecek tasarımına rastlanmamıştır. Bu konudaki çalışmaların detaylandırılması önem arz etmektedir.

İKİ ÖNEMLİ MESELE

“Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesi “Eğitim” konusuna da geniş yermiştir. Ülkemizin eğitim altyapısındaki fiziki ve teknolojik ilerlemeler, eğitimde kalite iyileştirmeleri, fırsat eşitliği konusundaki icraatlar, mesleki eğitimdeki yenilikler, üniversite sayısının ve kapasitesinin artırılması gibi hayata geçirilmiş olan uygulamalardan genişçe bahsedilmiştir. Ek olarak YÖK’ün yapı ve işleyiş bakımından yeni bir hüviyete kavuşturulacağı, eğitim gören gençlerin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere daha fazla teşvik edileceği, hayat boyu öğrenmenin toplumun tüm kesimlerine sirayet edeceği, bilgi toplumu olmanın gerekliliklerinin eğitim vasıtasıyla yerine getirileceği, ders kitaplarında kin, nefret ve düşmanlık telkin eden tüm unsurların ayıklanacağı, her türlü ötekileştirmeyi ima eden, insan hakları ve hukukun evrensel ilkelerine aykırı ne varsa eğitim ve öğretim alanından dışlanacağı, kişisel veya toplumsal yaşam pratiklerimizi ve davranışlarımızı etkileyen kültür kaynaklarının güçlendirileceği, kültürel dokunun sağlamlaştırılacağı, kültür iklimimiz içinde bulunan her türlü farklı rengi yaşatmanın ve geliştirmenin gayreti içinde olunacağı vurgulanmıştır. “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesinde ise; “Kalkınmayı gerçekleştirmek için, eğitimde fırsat eşitliğine, üniversitelerimizin bilgi üretmesine, yüksek yetenek inşasına ve bu köklü dönüşümü gerçekleştirecek nitelikli iş gücüne ihtiyacımız var. Bunu hızla hayata geçireceğiz.” ifadesi yer almaktadır. Ayrıca Daron Acemoğlu da zaman zaman konuşmasının satır aralarında eğitimin önemine vurgu yapmıştır. Bu ifadeler her ne kadar genel bir perspektif ortaya koyuyor olsa da muhalefetin eğitim konusunda bir dizi yeni uygulamaları hayata geçireceğinin sinyalini vermektedir.

“Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesinin en geniş kapsamlı başlığı “Ekonomi”dir. Bu başlık altında iktidar, bugüne kadar hayata geçirdiği ekonomik hamlelerden genişçe söz etmiştir. Gelecek yüzyılda da bu kazanımların korunarak devam edeceği vurgusunun yanı sıra sürekli büyüme, adil paylaşım, güven ve istikrar, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek, kişi başına milli gelirin yükseltilmesi, sanayi üretiminin ve ihracatın artması konuları kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon belgesi ise neredeyse tamamıyla ekonomi ağırlıklıdır. Yurt dışı fonlarının ülkeye getirilmesi, teknoloji entegrasyonu, yabancı yatırımcılarla ilişkiler ve Ortodoks ekonomi politikalarının uygulamaya geçirilmesi gibi konuları işleyen bu belgeye göre muhalefetin gelecek yüzyıl siyasetinin gövdesini ekonominin oluşturacağı anlaşılmaktadır.

Ortaya koydukları vizyon bakımından “Türkiye Yüzyılı” kemâle erdirilmiş olmakla birlikte “İkinci Yüzyıla Çağrı”nın genişletilmesi, detaylandırılması, ekonomi dışında insana hitap eden şeyler de vadetmesi ve madde madde tanzim edilerek web’de erişime açılması gerekir. Bu haliyle muhalefetin vizyon belgesinin vatandaş tarafından eksik veya yetersiz olarak değerlendirilebileceği ifade edilmelidir.

#Türkiye Yüzyılı
#İkinci Yüzyıla Çağrı
#AK Parti
#CHP
1 yıl önce