|

AR-GE çalışmaları fidana dönüyor

Üniversite-sanayi işbirliğinde 2000’li yılların başında ekilen AR-GE tohumları fidana dönüşüyor. 200’ün üzerinde patent ve 600’ü aşkın projeyi hayata geçirdiklerini anlatan İTÜNOVA TTO Genel Müdürü Ercan Çitil, “Milli teknoloji ürünü geliştirilmesinde dönüşüm aşamasındayız” dedi.

Arzu Kurum
04:00 - 28/08/2019 Çarşamba
Güncelleme: 22:31 - 27/08/2019 Salı
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

İTÜ’nün teknoloji transfer ara yüzü olarak hizmet vermek amacıyla kurulan İTÜNOVA TTO ‘bilgi’yi sanayi ile buluşturmayı ve ticarileştirmeyi hedefliyor.

200’DEN FAZLA PATENT 600’DEN FAZLA PROJE


Bir fikrin doğmasından bunun hayata geçmesine kadar olan tüm süreçte akademisyen ve girişimcilere destek verdiklerini söyleyen İTÜNOVA Genel Müdürü Dr. Ercan Çitil, “Bir projenin oluşturulması, fonunun bulunması, projenin yürütülmesi, sonrasında bu projenin içinden çıkabilen fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması, patentlenmesi ve ticarileştirilmesi ile ilgili birçok konuda destek veriyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana oldukça önemli başarılara imza attık. 200’ün üzerinde patent başvurusu gerçekleştirip 600’ün üzerinde projeyi hayata geçirdik” diye konuştu.

YATIRIMLAR MEYVE VERMEYE BAŞLADI

Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) günümüzde Türkiye’nin en büyük ihtiyacı olan yüksek teknoloji ürünü üretme konusundaki ilk tohumların atıldığı yerlerden biri olduğuna işaret eden Çitil, “Türkiye’nin yıllardır süre gelen Ar-Ge ve inovasyon kültürünü yerleşik kılma mücadelesindeki en önemli kıvılcımlardan birisi olan bu yapılar, ülkemizin değerli üniversitelerinde var olan yetişmiş, entelektüel bilgi birikimi yüksek akademik kadrolarca üretilen bilgi birikimini ve ‘know-how’ı sanayinin hizmetine sunarak katma değeri yüksek ürünler ortaya konulmasına imkân tanıyor. Bütün bu çabaların sonunda ise artık 2000’li yılların başından itibaren ekilen tohumların fidana dönüşmesini görme aşamasındayız” dedi.

EN ÖNEMLİ SORUN TEKNOLOJİ UYUMU

Sanayicilerin önündeki en önemli konunun; klasik üretim yöntemlerinden dijital üretime geçiş süreci ve bu süreçte firmalarını bu duruma adapte edebilmeleri olduğunu kaydeden Çitil, “Günümüzde bunu başarabilen firmalar hayatta kalıyor veya kendilerini yenileyebiliyor. Günlük piyasa koşullarında bunların tespit edilmesi zor olabiliyor. Rekabet ise çok hızlı ilerliyor. Özellikle küçük şirketler inanılmaz hızda büyüyebiliyor. Bu anlamda firmalar, klasik yöntemlerle çalışmaya devam etmeleri durumunda fiyat avantajı dahil birçok şeyi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliyor” ifadelerini kullanıyor. Çitil, yurt dışı çalışmalarında ürüne dönüştürülmüş Ar-Ge projeleri sayesinde nihai ürünün yurt dışında ticarileştirilmesi ve katma değeri yüksek bir ihraç Ar-Ge ürünü haline gelmesi için çalıştıklarını aktardı.

KOBİ’ler işini iyi tanımalı


  • Başarı hikâyelerinden de söz eden Ercan Çitil, şu bilgileri veriyor: “Türk savaş gemilerinin hidro akustik özelliklerinin iyileştirilmesi için Kavitasyon Tüneli ve Manevra Deney Sistemi projemizin inşaatı son hızıyla sürüyor. Projenin tamamlanmasıyla bütün gemilerin testlerini yurt dışına göndermeye gerek kalmadan burada ülke içerisinde yapabileceğiz.” Girişimci KOBİ’lere de tavsiyelerde bulunan Çitil, “KOBİ’lerin öncelikle firmalarını iyi tanımalı ve ortada bir sorun varsa ne olduğunu tespit etmeliler. Üniversiteler ve TTO’lar ile birlikte çalışıp; Ar-Ge ve inovasyon kültürlerini geliştirmeleri, gerçekten ihtiyaçları olan alanlarda proje yapmaya çalışmaları faydalarına olacaktır. KOBİ’ler bir fon alarak sadece makine ihtiyacını karşılamak yerine, daha uzun soluklu ve kendilerine ileride rekabet avantajı sağlayacak işler yapmasını öneriyoruz” dedi.

#AR-GE
#İTÜ
#Ercan Çitil
5 yıl önce