|

Ayrıcalık değil hakkını istiyor

Türkiye nüfusunun %49,8’ini kadınlar oluşturuyor. Ancak kadınların iş gücüne katılma oranı maalesef %34.8, istihdam oranı ise %29.7 düzeyinde. Kadınların toplum içindeki yaşam şartları iyileşse de, hala yeterli seviyede değil. Ülkemizde kadınlar hayatın her alanında; pozitif ayrımcılık değil, sadece hakkı olanı istiyor.

Arzu Kurum
04:00 - 8/03/2019 Cuma
Güncelleme: 00:52 - 8/03/2019 Cuma
Yeni Şafak
Emine Nur Günay
Emine Nur Günay

Kadın çalışanların karşılaştıkları sorunların başında iş ve özel hayat dengesini kurmakta zorlanmasının geldiğini söyleyen AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Ekonomi Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, “Kadın istihdamı en başarılı olduğumuz alanlardan biri ancak yeterli değil. Katılımcı ve kapsayıcı ekonomik yaklaşım ile bu oranlar daha da artacaktır” diyor.

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bu hafta kadınların mağduriyetini dile getirme değil, farkındalık oluşturma haftası! Geçmişe oranla kadınların toplum içindeki hayat şartları iyileşse de, bu noktada maalesef hala istediğimiz seviyeye ulaşamadık. AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Ekonomi Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, konuyla ilgili, “Kadın istihdamı en başarılı olduğumuz alanlardan biri ancak yeterli değil, daha fazla kadınımızın istihdamı ve iş gücü piyasasında yer alabilmesi için çalışıyoruz. Katılımcı ve kapsayıcı ekonomik yaklaşım ile bu oranlar daha artacak” diyor.


KATILIM ORANI %34.8

Türkiye nüfusunun yüzde 49,8’i kadın ancak kadınların iş gücüne katılma oranı maalesef yüzde 34.8, istihdam oranı ise yüzde 29.7 düzeyinde. 2023 hedefi ise bu oranı yüzde 41’e çıkarmak. 2007 yılından itibaren kadın işgücü katılım ve istihdam performansında Türkiye çok önemli bir atılım gerçekleştirdi, son 12 yılda kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 23.3’den yüzde 34.8’e yükseldi. 2005’te yüzde 20,7 olan kadın istihdam oranı 2018’de yüzde 27,7’e çıktı. Yani son 12 yılda, kadın çalışan sayısı yüzde 75’den fazla arttı. 2017-2018 döneminde kadın girişimci sayısı ise yüzde 10 arttı. Bu bilgiler ışığında Günay’a sorduğumuz soru ve aldığımız yanıtlar şu şekilde:

İŞ HAYATINDAN GERİ ÇEKİLİYOR

* Türkiye’de kadınlar çalışma hayatında ne gibi zorluklar yaşıyor?

Çalışan kadınların karşılaştıkları sorunların başında iş ve özel yaşam dengesini kurmakta zorlanmaları geliyor. Kadının iş hayatı ve kariyerinin yanı sıra ev düzeninin aynen devam etmesi bekleniyor. Bu sorumluluk ve mükemmeliyetçi yaklaşım kadında stres yaratarak hatta zamanla iş hayatından çekilmesine neden olabiliyor. Özellikle bebek olduktan sonra bakım konusu kadın için çok önemli sorun haline geliyor.

CAM TAVAN SENDROMU

İstihdam edilenlerin sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlılık durumlarına bakıldığında, erkeklerde yüzde 30 civarında iken kayıt dışılık oranı kadınlarda yüzde 40’ların üstünde. 2018 yılında BIST yönetim kurullarında yer alan kadınların oranı yüzde 13.9’dan yüzde 15.2’ye çıkmış ancak bu yeterli değil. 2018 yılında BIST yönetim kurullarına seçilenlerin kadın üyeden sadece yüzde 16. Orta kademe yöneticilerin yaklaşık yüzde 45’inin kadın olduğunu düşünürsek, üst düzey pozisyonlara giderken kadın varlığının yok olduğunu yani ‘cam tavan’ sendromunun olduğunu gösteriyor.

ÇALIŞMA SAATİNİ KENDİ BELİRLEYECEK

* Bakanlığın üzerinde çalıştığı yeni projeler var mı?

Bu sorunlara yönelik önemli düzenleme ve politikalar hayata geçirildi. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre esnek çalışma, kadınlar için çok uygun bir çalışma biçimi. ‘Yeni Ekonomik Program’ kapsamında hizmetin özelliğine göre kamu çalışanları 40 saati tamamlamak şartı ile hangi saatlerde çalışacaklarını kendileri belirleyebilecek. Böylece kadın çalışanlar iş ve özel yaşam dengesini daha rahat kurabilecekler. Devletin "Toplum Yararına Çalışma” ve "İşbaşı Eğitim Programı” kadınlar için fırsat oluşturuyor.

* Türkiye’de kadınlar aynı işi yaptığı erkeklerden daha az maaş alıyorlar, bunun önüne nasıl geçilebilir?

Küresel düzeyde cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği yüzde 18.8 iken Türkiye’de bu oran yüzde 20 seviyesinde. Cinsiyete dayalı gelir eşitsizliği Belçika’da yüzde 2.7, Norveç’te yüzde 11.7, Fransa’da yüzde 13,3, İngiltere’de yüzde 16,6. Cinsiyete dayalı ücret farklılıkları ile mücadele tüm ülkeler için çözülmesi gereken bir sorun. ILO Türkiye Ofisi “EŞİTİZ BERABERİZ” sloganı ile kadının toplumda ve iş hayatında hak ettiği yeri edinebilmesi için çalışmalarına devam ediyor.

2019 YILINDA ÇALIŞAN ANNEYE ÖZEL DESTEKLER

* Bu yıl çalışan anneler hangi desteklerden yararlanacak?

q2019 yılında çalışan annelere devlet desteklerini altı başlık altında toplayabiliriz. Birincisi, çalışan anneye belli oranlarda doğum yardımı yapılarak; ilk çocuk için 300, ikinci çocuk için 400, üçüncü ve sonraki çocuklarda 600 lira ödeniyor. İkincisi ise, doğum yapan kadına süt ve emzirme parası veriliyor. Üçüncü olarak, çalışan annelerin doğumdan sonra ücretli izin kullanma hakkı var. Bu dönemde anneler işe gidemedikleri süre boyunca maaşından mahrum kalmıyor, maaşına göre en az 5 bin 50 lira veriliyor. Dördüncü destek de, sigortalı çalışan tüm kadınlar, annelik izni sonrasında birinci doğumda 2, ikinci doğumda 4, sonraki doğumlarda ise 6 ay süreyle yarım gün çalışıp tam maaş almalıdır.

İŞBAŞI FIRSATI PROJESİYLE 400 LİRALIK KATKI

Beşinci destek ise, bin 15 liralık kreş desteği. Çalışan annelerin istihdamda en çok zorlandıkları çocuk bakım sorunu için önemli bir çözüm. Altıncı desteğimiz, ‘işbaşı fırsatı’ projesiyle küçük çocuğu olan çalışan annelere 400 lira bakım desteği verilmesi. Kurs ve mesleki eğitim programlarına katılan kadınlara ayrıca günlük 70 lira cep harçlığı veriliyor. Ayrıca devlet tarafından yeni doğan bebeklerin eşit şartlarda yaşamlarına devam etmesi için iki yaşına kadar mama ve bez yardımları yapılıyor.


#AK Parti
#Emine Nur Günay
#İstihdam
#Kadın
5 yıl önce