Türkiye'de muhalefet vaatlerinin esin kaynağı Aleksis Çipras ve hükümeti erken seçimi işaret etti. Zaferinden sonra, Atina'nın Klafthmonos Meydanı'nda Troyka'nın (AB, IMF ve Avrupa Birliği Merkez Bankası) bittiğini haykıran Yunanistan Başbakanı Çipras'ın sesi çabuk kısıldı. 'Emekli maaşlarına zam, ücretlerde artış, IMF zulmüne son' gibi sloganların yerinde yeller eserken, kasası boş ülkenin bakanları ise, AB ülkelerinden borç erteleme ve nakit akışı için kapı kapı geziyor. Ocak ayında Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA), sağcı Bağımsız Yunanlar (ANEL) tarafından kurulan hükümet, AB ve IMF'ye borçları yüzünden birkaç popülist karar ve Yunan halkının gururunu okşayan söylemler dışında adım bile atamadı.
Önceki gün AB Komisyonu'nu ziyaret eden eden Aleksis Çipras ülkesinin temerrüde düşmemesi için, alacaklılarıyla anlaşmaya çalıştıysa da sonuç alamadı. 'Euro'dan çıkarız'; 'AB'nin sonu gelir', İflas açıklarız' gibi söylemlerle Troyka'yı yumuşatmayı deneyen koalisyon hükümeti, dünkü resmi açıklamasında, IMF'ye olan 300 milyon euro borcunu veremeyeceğini, haziran'daki dört taksiti toplu olarak tek seferde ödeyeceğini bildirdi. IMF'ye borçlarını bu şekilde ödeyen son ülke, 1980'lerde Zambiya olmuştu.
Şimdi Yunanistan'ın toplam 1.6 milyar euroluk borcunu ödemesi için 30 Haziran'a kadar süresi var. Ancak uzmanlara göre, Yunanistan'ın bunu gerçekleştirmesi neredeyse imkansız. To Vima gazetesi'nin haberine göre, koalisyon Avrupa'dan nakit para bulamayınca mayıs ayında büyükelçilik ve konsolosluklarından birikimlerini acilen Atina'ya göndermelerini istedi. Hükümet nisanda memur ve emekli maaşlarını ödeyebilmek için, kamu kuruluşlarının sandıklarına el koyma kararı almış ve tepkiler üzerine koalisyonda çatlak oluşmuştu.
Dün Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Dimitris Stratoulis, Troyka'nın taviz vermez tutumunu sürdürmesi halinde seçime gidebileceğini söyledi. Ekonomideki kötü gidişat üzerine İçişleri Bakanı Nikos Vuçis, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in şekillendirdiği istekleri eleştirerek, "Uzlaşma sağlanamaz ise erken seçime gidilebilir" dedi. Önceki gün, Syriza meclis grubu sözcüsü Nikos Filis ise IMF'ye olan 1,6 milyarlık borcun ödenmeyeceğini ve erken seçimin olasılıklar arasında olduğunu belirtti.
Resmi ağızlardan erken seçim telaffuz edilirken, dün, Atina'da bir kişi, devletten tahsil edemediği alacakları için Maliye Bakanlığını bastı. Benzer olayların yaşanabileceği gerekçesiyle tüm ülkede kurumlar alarma geçti. 'Syriza etkisi Avrupa'ya yayılır mı?' şeklindeki sorular anlamını yitirirken, Avrupa kamuoyu, Merkel etkisinin gücü üzerinde hemfikir görünüyor.
Syriza'nın seçimlerden önceki vaatlerini ve Yunan baharını değerlendiren İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Eken, “Almanya Şansölyesinin 'Para bulamıyorlarsa adalarını satsınlar' sözü ülke için, tam anlamıyla bir travmadır. Çipras hükümeti, halkın kırılan gururuna hitap etti. Ancak reel-politik denilen şey başka. Siz ne kadar fazla vaatte bulunursanız bulunun, karşı taraf borcunu istediği ve sizin şartlarınızı kabul etmediği an bunlar anlamını yitirir" görüşünü paylaştı. Eken, hükümetin kamuoyuna şartları koşulsuz kabul etmediği mesajı vermeye çalıştığını belirterek, "Borçlar ve bunların faizleri, memurların maaşları gibi mecburiyetleri yani ekonominin gerçekleri var” dedi.
