Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak’ta Madenci Anıtı Meydanı'nda toplu açılış töreninde konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Terörle mücadelede ve Suriye'deki operasyonlarımızda Zonguldak 15 şehit verdi. Buradan tüm şehitlerimize bir kez daha Mevla'dan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bugün büyük devlet ve siyaset adamı MHP'nin kurucu genel başkanı Alparslan Türkeş'in 20. ölüm yıldönümü. Bu vesile ile kendisini rahmetle yadediyor, tüm sevenlerine ve milletimize başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Türkiye'nin yaşadığı son günlerde rahmetli Türkeş'i ve diğer devlet adamlarımızı sık sık hatırlıyoruz. Yeni anayasa değişikliğinde rahmetli Türkeş ve diğer liderlerin çok önemli katkısı ve payı olmuştur. Merhum Türkeş'i saygıyla anıyorum.
- Filyos Limanı projesi, Türkiye'nin 3. büyük limanının inşaatına 2016 yılının Aralık ayında başladık. Hedefimiz 2019 yılının ortasına kadar Filyos Limanı'nın altyapısını tamamlamak. Proje, tam 12 bin kişilik istihdamın oluşmasını temin edecek.
14 yılda Zonguldak'a 14 katrilyonluk yatırım yaptık. Zonguldak ve Ereğli'ye birer çevre yolu kazandırılması için çalışmalarımız sürüyor.
Eleman almakla üretim artmıyor. Biz herşeyi düşünürken ülkenin menfaatını da düşüneceğiz. Olayı bazı kitle unsurların girmesiyle slogana dönüştürmeyeceğiz. Hep beraber bu ülkede ekmek sahibi olacağız. 3 bin 3 bin 500 kişiyi buraya alan benim. Eğitimde 1400 yeni derslik, 5 bin 400 kapasiteli yüksek öğretim yurtları, 37 spor tesisi açtık. Sağlıkta 15 tesisin yapımını tamamladık. 400 yataklı Zonguldak Devlet Hastanesi'nin yapımı devam ediyor.
16 Nisan'da sandık başına gidip tercihimizi ortaya koyacağımız anayasa değişiliği için hazır mıyız? Bu değişiklik Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamlarını birleştirerek daha güçlü bir yönetime sahip oluyor. Bu mesele parti meselesi değil, ülkemizin bekası meselesidir.
Ana muhalefetin başındaki zat Cumhurbaşkanı gelecek bütün parlamentoyu feshedecek diyor. Böyle bir parlamentonun feshi diye birşey söz konusu değil. Tam tersine daha güçlü bir parlamento var, milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkıyor. Cumhurbaşkanı bir seçim yenileme kararı alacak olursa, bu hem milletvekilinin hem de Cumhurbaşkanı'nın yenilenmesi demektir. İki seçim de beraber yapılacak.
- Acayip yalan söylüyor. Muhtarlıklar kapatılacak diyor. Bu zatın muhtarlarla işi gücü yok. Muhtarlara değer veren birisi de değil. Ben BM Genel Kurulu'nda açıklama yapıyorum, diyor ki muhtarlara konuşur gibi konuştu. Yahu Tayyip Erdoğan'ın 40 yıllık siyaset tecrübesi var! Gençlik kollarından gelmiş, belediye başkanlığı da yapmış, başbakanlık da yapmış, şimdi de Cumhurbaşkanlığı yapmışım. Haddini bileceksin, senin BM Genel Kurulu'ndan haberin bile yok.
Göreve geldiğimizden beri her hafta muhtarları külliyeye davet ettim. Hepsine form dağıtılır, muhtarların sorunları nedir?, hepsi toplanır, sonra yemek verilir, il il fotoğraf çektirilir, hediyeleri verilir. Şu ana kadar 16 bin muhtarı milletim adına ağırladım. Yahu niye yalan söylüyorsun, kararname ile muhtarlık kapanamaz. Bunlar kanunla geldiler, kanunla gelen ancak kanunla gidebilir. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri anayasanın üzerinde değil. Oku be oku!
Türkiye'nin artık koalisyonlara tahammülü yoktur. 7 Haziran seçimlerinde hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalayamadı. Bizler de hemen erken seçime gidelim dedik. Geçmişte koalisyonun neler yaşattığını genç kardeşlerim bilmeyebilir. Özellikle bizim kuşak çok iyi bilir. 1950 yılından beri ülkemizde 48 hükümet görev yaptı. Bu süre içinde eğer görev süreleri 5 yıl olsaydı 10 hükümet iş başında olmalıydı ama 48 hükümet kurulmuş. Aynı dönemde Fransa 11, ABD'de 17 başkan görev yapmış, İngiltere'de 15 Almanya'da 24 hükümet kurulmuş. Bizim derdimiz istikrarsızlık batağından kurtarmaktır.
Türkiye büyüdükçe geliştikçe inanın birilerinin yüreği daralıyor. İstanbul'a bakıyorlar inci gibi dizili 3 köprüyü görüyorlar. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığında solaklar hayır dedi, FSM yapıldığında hayır dediler, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık hayır dediler. Denizin altından Marmaray'ı yaptık, 3 yılda 200 milyon insan geçti. Buna da hayır dediler. Dedikki raylı sistemi yaptık yetmez, otomobilleri de geçirelim Avrasya Tüneli'ni yaptık buna da hayır dediler. Şimdi yeni bir şeye hazırlanıyoruz, dedemiz Fatih yaş 21 gemileri karadan yürüttü, biz de torunları olarak denzin altından yürütüyoruz. Boğaz'a bir köprü daha yapıyoruz. 3 kat, gidiş, geliş bir de tren. Şu anda onun çalışmaları da devam ediyor.
İhracatımız düştü diye seviniyorlardı, şimdi o da yükselmeye başladı. Turizmdekigelişmelere umut bağlamışlardı o da düzeldi. Büyüme oranımız Avrupa ortalamasının neredeyse 2 katına çıktı. Orada da hüsrana uğradılar. Terörü üzerimize saldılar.
15 Temmuz akşamı benim milletim Marmaris'ten kendilerine çağrıyı yaptığım zaman sokaklara döküldü. Ama milletim bir şeye inanıyordu, diyordu ki bu millet bizim, bu memleket bizi, ezanlar bizim, bu din bizim kaptırmayacağız diyordu. Çağrımızı yaptık hemen helikopter uçağımızla Yeşilköy'e geldik.
Ey Kılıçdaroğlu, elinde bir belge varsa ortaya çık açıkla, 16 Nisan'dan sonra rezil olursun. Açıkla da bizi rezil et ya! Biz şu anda orduda, emniyet teşkilatında ne akdar FETÖ'cü varsa temizliyoruz ve temizlemeye devam edeceğiz. Bu kanser virüsünü devletin tüm bünyesinden atacağız, hayat hakkı tanımayacağız. Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek.
- Kerkük'te bayrak krizi
- Güya bizi Suriye'de sıkıştıracaklardı. Fırat Kalkanı'yla oyunu bozduk. Cerablus ve El-Bab'da DAEŞ'i çökerttik. Irak'ta Sincar, Telafer ve Kerkük'üyle yeni tezgahlar kuruyorlar. Onları da başlarına geçireceğiz. Kerkük'te milli bayrağın dışında ikinci bir bayrağın asılmasını kesinlikle yanlış buluyorum. O bayrağın sahipleri bilsinler ki bölücülük yapıyorlar. IKBY'ye sesleniyorum: hemen bu yanlıştan dönün. Kerkük orada yaşayan Türkmeniyle, Arabıyla, Kürdüyle hepsinindir. Bizimdir diyerek böyle bir iddanın içerisine girmeyin. Bizimle münasebetlerinizi bozarsınız, hemen o bayraklarınızı indirin.
Almanya şu anda teröristleri sokaklarda dolaştırıyor ama benim bakanlarımı konuşturtmuyor. Sonra haber gönderiyorlar münasebetleri düzeltelim. Her şeyin bir bedeli var. İsviçre Parlamentosunun önünde pankart benim fotoğrafım yanında silah. Alnıma silahı dayamışlar Ölüdürün diyorlar. Tüm partilere sesleniyorum, onlarla beraber mi olacaksınız? Ben inanıyorum ki benim milletim 16 Nisan'da sandıkları patlatacak.
Biz ayakta kaldıkça onlar sendeliyor. Vatikan'da toplandılar. AB üyesi tüm ülkelerin liderleri Papa'yla bir arada oldular. 54 yıl Türkiye'yi kapılarında beklettiler hala bekletiyorlar. 16 Nisan bunun için çok önemli, onlar da 16 Nisan'ı bekliyorlar. Türkiye için kurulan tuzaklar onların başına geçecektir.
Terör örgütlerinin 16 Nisan'da Hayır demeleri gayet tabiidir. Kandildekiler Hayır diyor, bölücü terör örgütünün başı Hayır diyor, Pensilvanya'daki Hayır diyor.
Artık bizim sistemimizde başbakan olmayacak, dersini çalışmamışsın Kılıçdaroğlu. 18 maddeyi bir oku. Diyor ki, Hayır çıkacağına inanıyorum, Evet çıkarsa biz Samsun'dan gireriz İzmir'den denize dökeriz diyor CHP'nin Konya Milletvekili. Bu adama terbiyesiz demeyeceksin de kime diyeceksin. Sen kimi İzmir'den dökeceksin be kimsin be ahlaksız! Kendini bil, haddini bil, ceddini bil, neslini bil. Bunlarda bir haya yokki! Edeb ya hu derler bunda yok!
16 Nisan'la bu ülkede yeni bir süreç başlayacak. Dinamik bir meclis, gayretli bir parlamento bunun önünü açıyoruz. Fakat onlar rahatsız, şunu bilsinler ki 16 Nisan'dan sonra biz sizi denize dökmeyeceğiz, sizi siyaset müzesine vitrin objesi olarak yerleştireceğiz. Şaka bir yana, inanın Türkiye böyle bir muhalafeti hak etmiyor.
