'Hamilelerin başucu kitabı'ndan beyazperdeye deli
alimuratg@yahoo.com
DİKKAT, BEBEK VAR (What to Expect When You're Expecting)
Yapım Yılı ve Ülkesi:
2012, ABD yapımı
Türü ve Süresi:
Duygusal drama / komedi, 110 dakika
Gösterim Formatı:
35 mm standart sinema filmi
Perdedeki Resim Oranı:
2.35:1 / Genişperde-Widescreen
Türkiye'de Gösterime Sunulan Kopya Sayısı:
62
Seslendirme Dili:
İngilizce
(Ülkemizde Türkçe altyazılı olarak gösterilmektedir)
Yönetmen:
Kirk Jones
Senaristler:
(Amerikalı kadın yazar Heidi Murkoff'un “What to Expect” adlı popüler kitap serisinden uyarlamayla)
Shauna Cross, Heather Hach
Görüntü Yönetmeni:
Xavier Pérez Grobet
Özgün Müzik Bestecisi:
Mark Mothersbaugh
Kurgucu:
Michael Berenbaum
Yapım Tasarımcısı:
Andrew Laws
Sanat Yönetmeni:
James F. Truesdale
Set Dekoratörü:
Halina Siwolop
Kostüm Tasarımcısı:
Karen Patch
Makyaj Tasarımcısı:
Cindy J. Williams
Oyuncuları:
Cameron Diaz
(Jules)
, Jennifer Lopez
(Holly)
, Elizabeth Banks
(Wendy)
, Brooklyn Decker
(Skyler)
, Anna Kendrick
(Rosie)
, Ben Falcone
(Gary)
, Chace Crawford
(Marco)
, Matthew Morrison
(Evan)
, Dennis Quaid
(Ramsey)
, Chris Rock
(Vic)
, Rodrigo Santoro
(Alex)
İthalatçı Şirketler:
r Film-Mars Entertainment Group ortaklığıyla
Dağıtıcı Şirket:
Pinema Film
İçerik Uyarıları:
Bazı bölümlerinde cinsel içerikli kaba espriler ve cinselliğe ilişkin göndermeler içermesi nedeniyle,
15
yaşından daha küçük izleyiciler için uygun bir yapım değildir.
Ailece izlenebilir mi?
ŞARTLI EVET /
15+
(Ailenin küçük üyelerinin en az
15
yaşında ve daha büyük olmaları şartıyla)
Filmin Yeni Şafak-Sinema Puanı:
(4 yıldız üzerinden)
* * 1/2
::::::::::::::::::::::::::::::::
FİLMİN KONUSU:
“Dikkat, Bebek Var”
, farklı toplumsal sınıflara mensup olup, yaklaşan doğumlarının gündeme getirdiği alışılmadık sorunlar ve bunların kendilerine yüklediği yepyeni ebeveynlik görevleri nedeniyle hayatları ortak bir noktada kesişen, yanı sıra yıllar yılı alışageldikleri özgürlükçü düzenleri de kısa sürede altüst olan Amerikalı beş çift hakkında, benzer süreçlerden geçmiş bütün izleyicilerin kolaylıkla empati kurabileceği türden bir aile komedisi…
::::::::::::::::::::::::::::::::
“Dikkat, Bebek Var”
, daha ilk aşamasından itibaren, izleyicilere insanoğlunun yeryüzündeki varlık serüveni üzerine eşitlikçi bir mesaj vererek yola koyuluyor. Şöyle ki,
“doğum”
, mensubu olduğumuz toplumsal sınıf her ne olursa olsun, tıpkı
“ölüm”
gibi bütün insanların ortak bir paydada buluştukları, yarattığı ruhsal ve biyolojik sıkıntılardan
paranın gücüyle bile
öyle kolay kolay kaçılamayan, fakat getirdiği sevinçler de aynı oranda yaşanmaya değer müthiş bir insanlık tecrübesi… Film bu noktada çok farklı ekonomik ve kültürel çevrelerden gelen kadınlar ile eşlerini
“Dünyalığınız her kadar fazla olursa olsun, o küçük canlıyı dünyaya getirirken hepinizin yaşayacağı gerilim ve üstleneceği sorumluluklar üç aşağı beş yukarı aynı olacak”
diyerek, son derece hayırlı bir önsözle açmakta perdeyi…
Filmde, olayların çevresinde döndüğü beş Amerikalı çiftimiz var. Bunlar, kendi aralarında önemli sınıfsal farklılıklar bulunan karakterler…
Yıllar süren hareketli bir çalışma hayatının ardından en sonunda çocuk sahibi olup gerçek bir aile kurma sevinciyle havalara uçan iki başarılı medya profesyoneli, televizyon sağlık programları gurusu
Jules
ve dans programları yıldızı eşi
Evan
, bir süre sonra, kendilerininki gibi yüksek tempolu hayatların hamileliğin doğurduğu sürpriz talepler karşısında hiçbir şansının olmadığını keşfediyorlar.
Öte yanda ise çocuk delisi bir yazar ve ateşli bir çocuk savunucusu olan
Wendy
, hamilelik hormonları vücudunu altüst etmeye başladığında, kendine özgü
“militan anne”
tavsiyelerini ilk olarak yine kendi üzerinde uygulamaya başlıyor.
Bu arada, şaşkın
Gary
'nin de ondan çok daha genç ve servet avcısı karısıyla, sevgili kızından ikiz bebek bekleyen, baskın karakterli ve rekabetçi kayınpederi tarafından bu doludizgin oyunda saf dışı bırakılmamaya çalıştığını görüyoruz.
Fotoğrafçı
Holly
derseniz, en azından bir evlat edinmek için ta dünyanın öteki ucuna gitmeye hazır biridir; fakat kocası
Alex
ise bunu istediğinden o kadar emin değildir ve yeni babaların yaşadıkları olayları anlatarak rahatladıkları
“Herifler”
adlı bir toplu terapi grubuna katılarak içinde hissettiği korkuları yatıştırmaya çalışır.
Bu arada, her ne düzeyde iyi niyetli olurlarsa olsunlar, bütün çağdaş Amerikan filmlerinin belleğimize silinmez bir şekilde kazımaya çabaladıkları, izleyiciye gayet doğal bir üslûpla satılan bir de
“zinâ”
mız var elbette… Seyyar yiyecek arabalarında çalışan ve birbirlerine rakip olan şefler
Rosie
ve
Marco
arasındaki tek gecelik sürpriz ilişki beklenmedik bir soru doğuracaktır:
İlk randevunuzdan bir bebek gelirse ne yaparsınız?
“Dikkat, Bebek Var”
, Amerikalı kadın yazar
Heidi Murkoff
'un ilki
1985
yılında yayımlanan ve o tarihten bu yana toplam
35 milyon kopya
satan ünlü danışmanlık kitapları serisinden beyazperdeye uyarlama bir gösteri… Bu projeye kaynak teşkil eden asıl yayın da serinin tek başına
17 milyon
gibi olağanüstü bir satış rakamına ulaşan, vaktiyle dilimize de çevrilmiş ve şu sıralarda ülkesi
ABD
'de dördüncü baskısı piyasada olan
“Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler”
adlı ilk kitabı…
Eserin fazlasıyla pipirikli yazarı
Murkoff
'un yüzlerce sayfada anlattığı derin ailevî meseleleri iki saate sıkıştıracak bir beyazperde uyarlaması konusunda ilk başlarda çok ciddi kuşkuları varmış; fakat yapımcıların projeye titiz yaklaşımları
(yanı sıra da
bol sıfırlı bir çek!
)
sayesinde, bu dolar milyoneri hatunun kısa sürede gönlü alınmış.
“Yapımcılar kitabımın temel duyarlılıklarına sadık kalmayı peşinen taahhüt etmişlerdi. Sıcaklık, dostânelik, yardımseverlik ve mizah… Yazdıklarımın emin ellere teslim edildiğini hissettim, nitekim ortaya çıkan film de beni bu yönden fazlasıyla tatmin etti”
diyor
Murkoff
, gala sonrası yaptığı açıklamalarda…
BAZI MESAJLARI AİLE-AHLÂK ANLAYIŞIMIZA UYMASA DA...
Biz Doğu insanları,
aşk
,
evlilik
,
evlilikte sadakat
ve nihayet
çocuk sahibi olup onu belli bir ahlâkî sistematik eşliğinde büyütmek
gibi hayata ilişkin stratejik konularda
“Amerikan mantığı”
ile öyle her zaman dört dörtlük uyumlu olmasak da sonuçta post-modern bir toplumda ahlâkî dejenerasyon ne kadar ileri düzeyde olursa olsun, Yüce Allah yarattığı istisnasız bütün kullarının biyolojik ve ruhsal dengelerine, vücut kimyalarına bu süreçlerde sınırsız ilmiyle müdahale ettiğinden dolayı, dönüp dolaşıp en sonunda
Amerikalı
'sıyla,
Türk
'üyle,
Japon
'uyla ya da
Arap
'ıyla hepimiz birbirine benzer refleksleri sergilemek zorunda kalıyoruz. Karnında kıpırdaşan bir canlı karşısında Amerikan toplumunun
“creme de la creme”
tabakasına mensup televizyon program yapımcısı bir kadının yaşadığı heyecan ve sergilediği reflekslerle,
Şırnak
'ın ücrâ bir köyünde tarlada çapa yaparken aynı kıpırtıları hisseden bir kadının refleksleri de hemen hemen aynı oluyor.
Yukarıda da vurguladığım üzere,
“hamilelik”
ve onunla birlikte gelen
“doğum-loğusalık”
süreci, aynen
“ölüm”
gibi insanları ırkları, dinleri, dilleri, ait oldukları toplumsal sınıflar her ne olursa olsun ortak bir çatının altında buluşturan sayılı insanlık hâllerinden biri… O yüzden, bu filmde evlilik kurumuna ilişkin olarak güle oynaya sergilenen bazı
“tuhaf”
tutum ve davranışlar, söz konusu filmin çekildiği coğrafyadan binlerce kilometre uzakta yaşayan bizleri kültürel açıdan zaman zaman yadırgatmakla/zorlamakla birlikte, son kertede ister erkek isterse kadın olalım, hafiften bir çabayla pek çoğunu rahatça anlayabileceğimiz türden heyecanlar, paniklenmeler bunlar… Hele de konu hamileliğin genç anne ve babalar üzerindeki tezahürleri ise insanlar arasındaki her türlü yapay sınır hatları ortadan kalkıp izlenen manzarayla yoğun bir empati kurulabiliyor.
Özellikle yeni evlenmiş ve yaşadığı hamileliğin sonucunda metabolizması altüst olmaya başlamış genç anne adayları ile onların yanında
“N'oldu canım? Bi' şey mi oldu tatlım?”
diyerek habire fink atan panik atak vaziyetindeki eşlerinin bazı sahnelerini izlerken gevrek gevrek gülecekleri, aile hayatına ilişkin pek çok göndermesinden büyük keyif alacakları bir film bu… Yüksek mizahî kalitesinin yanı sıra aralara sıkıştırdığı olumlu insanî mesajlar da işin ikramiyesi…
Belki torun torba sahibi olanlar açısından fazlasıyla gecikmiş bir gösteri; fakat kastettiğim kesim için hafta sonunda oldukça rahatlatıcı, kafa boşaltıcı olabilir. Ancak, içerdiği cinselliğe ilişkin ufak tefek bazı göndermeler/konuşmalar nedeniyle, bunun bir
“erişkin seyirliği”
olduğunu da unutmamak gerek… Malûm, dünyadaki en özgürlükçü ve demokratik
“Film Denetleme Kurulu”
na sahibiz ya, elin Amerikalısının bile benim de hassasiyet sergilediğim bu gibi yönlerinden dolayı
“PG-13”
(
13
yaşına kadar olan çocuklar erişkin bir refâkatçiyle birlikte izlemeli)
sertifikası verdiği filme bizim denetleme kurulumuz ise büyük bir rahatlıkla
“Genel izleyici için uygundur”
etiketini yapıştırabiliyor! Ne de olsa bizim ülkemizin çocukları ve gençleri dayanıklıdır; ne versen kolayca sindirirler!
Hayır, ele aldığı temalar
“Dikkat, Bebek Var”
ı
“genel izleyici”
düzeyine indirecek kadar
“genel”
değil, tam aksine pek çok açıdan
yalnızca erişkinleri ilgilendirdiğinden
dolayı, ya bu filme
karı-koca
kafa kafaya vererek gidin, ya da illa ailece sinemaya gitmek istiyorsanız o durumda tadına doyulmaz bir
Disney
klasiği olan
“Güzel ve Çirkin”
i tercih edin.
* * *
YENİ ŞAFAK SİNEMA SAYFASI / YILDIZ PUANLAMA TABLOSU
* * * *
(4 Yıldız)
Sinemanın sanat kimliğini pekiştiren gerçek bir başyapıt… Kaçırmanız gerçekten de yazık olur.
* * * 1/2
(3,5 Yıldız)
Oldukça başarılı bir film. Şartlarınızı zorlamak pahasına mutlaka görmelisiniz.
* * *
(3 Yıldız)
Çoğu bölümüyle sanatsal bir derinlik ve lezzet yakalayabilen, kayıtsız kalınmayacak bir film. Ömrünüzden bir kaç saati vermeye değer…
* * 1/2
(2,5 Yıldız)
Bazı bölümlerinde iyi bir filmin kalite standartlarına erişmeyi başarabiliyor; fakat bir bütün olarak bakıldığında ise sorunlu ve tam olmamış.
* *
(2 Yıldız)
Hiç bir sanatsal değeri ve akılda kalıcılığı yok. Yalnızca zaman öldürmek için tüketilebilir. Ki zamanınıza önem verdiğimiz için bunu da pek önermiyoruz.
* 1/2
(1,5 Yıldız)
Kötü bir film ve neden çekildiğini anlamak zor… Görmemeniz yararınıza olacaktır.
*
(1 Yıldız)
Sinema sanatı adına utanç verici bir gösteri… Arkanıza bakmadan kaçın, sevdiklerinizi de uzak tutun!
12 yıl önce
