|

Klasik müzik kadro bekliyor

Klasik müziğe gönül verenler, filarmoni orkestralarında kadro açılmasını istiyor. Sanatın dünya çapında hem tanıtım hem yatırım aracı haline geldiğine dikkat çeken İFD Başkanı Alp Altıner, Osmanlı’dan bugüne ulaşan köklü geçmişi etkin kullanmamız gerektiğini söylüyor.

Orhan Orhun Ünal
04:00 - 12/03/2019 Salı
Güncelleme: 11:35 - 12/03/2019 Salı
Yeni Şafak
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, geçtiğimiz yıl klasik müzik seyirci sayısında yüzde 28; gelirlerde de yüzde 60 civarında artış görüldü.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, geçtiğimiz yıl klasik müzik seyirci sayısında yüzde 28; gelirlerde de yüzde 60 civarında artış görüldü.
ORHAN ORHUN ÜNAL - SERBEST PİYASA

Fazıl Say, Suna Kan, İdil Biret, Güher ve Süher Pekinel gibi dünyaca ünlü isimleri yetiştirmiş klasik müzik endüstrimiz; Türkiye’nin kültür alanındaki markalaşma çabalarında daha aktif görev almak istiyor. Endüstri diyoruz çünkü, klasik müzik günümüzde sanatsal bir faaliyetten daha fazlası. Marka değeri 80 milyar doları bulan Mozart, milyonlarca dolarlık enstrümanları yatırım aracı olarak satın alan merkez bankaları, konserleri günlerce konuşulan filarmoni orkestraları, kültür hayatına yapılan milyarlarca dolarlık katkı ve dahası.

DEVLET POLİTİKASI VE ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARI ÖNEMLİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, geçtiğimiz yıl klasik müzik seyirci sayısında yüzde 28; gelirlerde de yüzde 60 civarında artış görüldü. Rakamlar sevindirse de bu alana gönül veren kişi ve kurumların daha da desteklenmesi önem kazanıyor. Osmanlıdan günümüze uzanan tarihsel birikim, Uluslararası Aspendos Müzik Festivali gibi organizasyonlar, dünyaca ünlü isimler sayesinde ülkemiz, dünyada hatırı sayılır bir yere sahip. Klasik müziğin önde gelenleri, Türkiye’nin potansiyelini etkin kullanması için uzun vadeli bir devlet politikası yanında özel sektörün de yatırımlarının önemine dikkat çekiyor.


70 YILLIK BÜYÜK ÇINAR İFD

Bu alanda, yıllardır önemli faaliyetler sürdürenlerden biri de İstanbul Filarmoni Derneği (İFD). İstanbul’un müzik hayatına 70 yıl süreyle damgasını vurmuş olan, İFD bugünlerde hayatta ve ayakta kalmak için çaba gösteriyor. Dernek zorluklardan geçerek varlığını devam ettirmeyi başarsa da tarihsel misyonunu sürdürme görevi birkaç kişinin omuzlarında İFD Başkanı Alp Altıner, mesleğin yeni projelerle zenginleşmesi için çabalıyor. Derneğin kuruluşunda Cemal Reşit Rey, Nadir Nadi, Halit Ziya Uşaklıgil ve Lütfi Kırdar gibi dönemin önemli isimlerin olduğunu öğreniyoruz. Altıner amaçlarını, “Çok sesli müziği yaygınlaştırmak, Türk sanatçılarını destekleyerek bestecileri teşvik etmek ” sözleriyle anlatıyor.

ÇOĞU KONTRATLI ÇALIŞIYOR

  • Klasik müziğe artan seyirci ilgisinden memnun olan Altıner, birçok müzisyenin en önemli sorununun kadro bulamamak olduğunu söylüyor. “Orkestralarda şu anda kadro aslanın ağzında” diyen Altıner durumu şöyle özetliyor: “Bu açık, ücretli veya kısa süreli kontratlı müzisyenlerle kapatılıyor. Ne yazık ki son yıllarda kadro açılmıyor ve meslek mensupları konser başına ücret alıyor. Bazıları ek işler yapmak veya küçük etkinliklerde çalmak zorunda. Yeni mezunlar iş bulamayınca yurt dışına yöneliyor. Neticede ciddi oranda yetenek ve beyin göçü yaşanıyor.” Borusan Filarmoni gibi Viyana Altın Salon’da konser verme başarısı gösteren örneklerin önemini vurgulayan Altıner, özel sektörün sponsorluk faaliyetlerinin ve yatırımlarının artması gerektiğine dikkat çekiyor.

OSMANLI’DAN GELEN KÖKLÜ EKOL

İFD Başkanı, sadece kendi kulvarlarında değil, Türk musikisi, halk müziği gibi birçok sanat dalında devlet politikası benimsenmesinin anlamlı olduğunu belirtiyor. Osmanlı padişahlarının klasik müziğe olan ilgisine değinen Altıner, “Sultan Abdülhamid bu alanda önemli bir klasik müzik tutkunu iken, Sultan Abdülmecid’in besteleri var. 15 ve 16. yüzyılda padişah sünnet düğünlerinde kumpanyalarda başlayan klasik müzik, Tanzimat sonrasında daha da gelişti. Osmanlı’nın son dönemlerinde önemli bir yere ulaştı” diyor.

Mozart’ın marka değeri 80 milyar dolar

Mozart’ın bugün marka değerinin 80 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Alp Altıner, bu alandaki desteklerin yeni Fazıl Say, İdil Biret ve genç nesilde yeni yetenekler yetiştirilmesi adına önemli olacağını düşünüyor. Sadece Avusturya değil, birçok ülke bu alanda markalaşma ve yatırım yoluna gidiyor. Kimi zaman devasa konser salonları, kimi zaman Aspendos Müzik Festivali gibi örneklerle turizme de önemli katkılar sunuyor.

Merkez bankaları keman biriktiriyor


İFD Başkanı Alp Altıner, günümüzde sanatın aynı zamanda bir yatırım aracı haline geldiğine dikkat çekerek, hem özel hem de kamunun bu alanda ciddi işler başardığını anlatıyor. Avusturya Merkez Bankası’nın, dünyadaki kıymetli enstrümanları topladığını aktaran Altıner, “Bunlar 10 yılda değerini yüzde 100 katlayan yatırım araçlarıdır. Avusturya başta olmak üzere birçok merkez bankası ve yatırımcı sanata önemli birikimler yapıyor. Örneğin, 1900’lü yılların başında Stradivarius markalı bir keman 100 dolara ederken, şimdi 15 milyon dolar civarında, 10 yıl önceki değeri ise 5 milyon dolardı.”

Sosyal medya fırsat

  • Bugün sosyal medya, sırasını bekleyene yeni fırsatlar sunuyor. Altıner, bu süreci şöyle anlatıyor: “Youtube gibi mecralarda iyi müzisyenler kitlelere ulaşabiliyor. Artık mesleki anlamdaki aracıları aradan çıkaran bir dönem bu. Mardin’in köyündeki bir vatandaşın da klasik müzik ile tanışma şansı var. Tabi klasik türlerde altyapı şart.”
  • ALATURKA VE GAM
  • Serbest Piyasa’da uzun süredir klasik müzik ile uğraşanları dinlemek istiyorduk. Alp Altıner’den çok şey öğrendik. teşekkürü borç biliriz. Mevsim icabı kulağımızda Vivaldi’den Spring, aklımızda klasik müzik tutkunu Sultan Abdülhamid’in sözleri var: “Alaturka güzeldir, ama daima gam verir.” Bu kederin sebebini belki ‘doğunun kalbi, batının ise aklı vardır’ deyişi açıklar.
#İFD
#Alp Altıner
#Orkestra
#Kadro
5 yıl önce