Togolu Cherafdıne Tchadjobo 2011 yılında Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Diyanet Vakfı'nın uluslararası İmam Hatip Lisesi programı ile Türkiye’ye geldi. Liseyi bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünü tamamlayan Tchadjobo, okulu bitirdikten sonra ülkesinin verimli topraklarında tarım yapmak için Hatay’da 7 ay boyunca tarlada çalıştı. Her detayı öğrendikten sonra ziraatçı olarak Afrika kıtasında yer alan ülkesi Togo’ya dönen Tchadjobo’nun ilk denemesi salça yapımı oldu. Yaptığı salçayı ilk önce ailesine tattırdı, kıvamı tutturduğunda Tchadjobo, daha sonra komşularına ve eve gelen misafirlere tattırdı. Tchadjobo’nun yaptığı salçayı tadanlar oldukça beğendi. Togolu Cherafdıne Tchadjobo, Türkiye’deki hikayesini Yeni Şafak’a anlattı.
ÜLKEMDEKİ İNSANLARA FAYDALI OLMAK İSTEDİM
Cherafdıne Tchadjobo, İmam Hatip Lisesi programı kapsamında 17 yaşında Türkiye’ye geldiğini anlatarak, “Şu an 25 yaşındayım. Türkiye’de lise ve üniversiteyi okudum. Mezun olduktan sonra ülkeme faydalı olacak bir işi daha öğrenmek istedim. Ülkemdeki insanlara Türkiye’de öğrendiğim işi öğretmek kimilerine de ekmek kapısı olmak istedim. Şerafettin babamla görüştüm. Görüşme sonrasında tarımı öğrenmeye karar verdim” ifadesini kullandı.
HATAY’DA 7 AY TARLADA ÇALIŞTI
7 ay boyunca Hatay’da tarlada çalıştığını söyleyen Tchadjobo, “Gündüz tarlada bana tarımı öğretenlere akşamları da ingilizce dersi veriyordum. Ziraati tarlada öğrendim ve ülkeme iyi bir ziraatçi olarak döndüm” dedi. Tchadjobo, Togo’da modern tarımın olmadığını halen ilkel yöntemlerle tarımın yapıldığını söyleyerek, “Çok verimli topraklarımız olmasına rağmen ürünler çok pahalı. 12 ay tarım yapılacak ülke konumundayız ama 12 ay tarım yapılmıyor. Türkiye’de öğrendiğim tarım yöntemleri ile ülkemde uygulayacağım. Hazırlıkları yapıyorum ilk tohumları Kasım ayında ekeceğim” şeklinde konuştu.
İLK DENEMESİ SALÇA YAPIMI OLDU
Ülkesine yaklaşık 20 gün önce döndüğünü söyleyen Tchadjobo, “Türkiye’de salça yapmayı öğrendim. İlk işim de salça yapma denemesi oldu. Bizim burada salça yapılmıyordu. Salça denemelerini annem ve ablam ile yaptım. Kendi damak tadımızı bulmaya çalıştım. Ben yaptığım salçayı ilk önce annem ve ablaya denettim. Sonunda kıvamı tutturdum. Daha sonra komşularımıza ve eve gelen misafirlere tattırdım. Onların da yorumlarını aldım. Salçayı tadanlar ‘Çok güzel süper’ cevabını verdiler” diye konuştu.
TÜRKLER DİĞER HALKLARDAN FARKLI
“Türkiye halkına minnettarım” diyen Tchadjobo,”Türk halkı diğer halklardan çok farklı. Her zaman diğer milletlerden ayrı. Türk halkı, insanlara katkı sunmaya her zaman açık ve gönlü geniş millet. Türk halkı ‘Çocukları kurtarırsak onlar da memleketine gidince birkaç kişiyi kurtarır, böylece o ülke kalkınır’ diye felsefesini yürütüyor. Ben de bu felsefeden faydalandığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bizi yetiştirirken ülkemize katkı sağlayacak eğitim verildi.
Türkiye’ye gelenleri meslek sahibi yaptık
- Başta Cherafdıne Tchadjobo olmak üzere olmak üzere Türkiye’ye eğitime gelen bir çok öğrenci ile ilgilenen Şerafettin Taştan ise, “Türkiye’de okuyan çocukların hayatına dokunmaya gerek olduğunu düşündüm” dedi. Uluslararası Öğrenciler Derneği olan Müseenna’yı kurduklarını aktaran Taştan, derneğin, Türkiye’de imam hatip okuyan öğrencilerin sosyal, ekonomik, kültürel gelişmelerine katkı sağladığını belirtti. Liseden mezun olan 149 öğrencinin 17 ilde üniversite kazandığını aktaran Taştan, “Çocukları ülkelerinin ihtiyaçlarına göre mesleklerde yetiştirdik, Bir öğrencimiz boyacı diğeri ise fırıncı oldu. Daha sonra Cherafdıne’yi memleketine gönderdik. Halen görüşmeye devam ediyoruz” dedi.
