Yunanistan’da Syriza’nın iktidara gelmesinin ardından, belirsizlik hali devam ediyor. Avrupa Birliği’nin (AB) hakim ülkeleri, bir yandan Çipras yönetimini dize getirmeye çalışırken diğer taraftan Syriza etkisinin tüm Avrupa’ya yayılmasından endişe ediyor. Son olarak Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, uluslararası kreditörlerden borç silme talebinden vazgeçerek, kreditörlerin elindeki tahvilleri yenileriyle takas etmeyi önerdi. Bir İngiliz gazetesine demeç veren Varoufakis, Yunanistan’ın 318 milyar euroluk borcunun silinmesini istemeyeceklerini söyledi. Varoufakis, “Ortaklarımıza ‘ülkemizde reform yapmamıza yardımcı olun ve bize biraz mali alan tanıyın’ diyeceğim. Yoksa boğulacağız ve reformdan ziyade bozulacağız” ifadelerini kullandı.
İspanya ve Fransa gibi ülkelerde de kemer sıkma politikalarına karşı tutum sergileyen partilerin destekçileri gün geçtikçe artıyor. AB ve IMF benzeri yapılara karşı çıkmak özellikle krizin etkisinden kurtulamayan ve ağır reçetelerden bunalan ülkelerde kitlelerin umudu haline dönüştü. Özellikle Güney Avrupa ülkelerinde AB karşıtlığının daha da artmasından endişe ediliyor. İspanya’da radikal sol Podemos (Yapabiliriz) Partisi'nin Madrid’de düzenlediği mitinge yaklaşık 100 bin kişi katıldı. 2014 yılının ocak ayında kurulan parti, SYRIZA gibi AB’nin talep ettiği tasarruf politikalarına karşı çıkıyor. Fransa’da ise aşırı sağ Ulusal Cephe (FN) partisi de ülkedeki popülaritesini gün geçtikçe artırıyor.