Atatürk'ün Ankara'ya gelişi

Gazi Mustafa Kemal'in Ankara'ya gelişinin milli mücadelede önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurtuluş Savaşı'nın merkezi durumuna gelen Ankara'nın, Cumhuriyet'in kuruluşuna uzanan süreçte çok önemli kararlara ev sahipliği yaptığını hatırlattı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal ve beraberindekileri büyük bir coşku ve heyecanla karşılayan Ankaralılar, bağımsızlık ve istikbalimize sahip çıkma yolunda atılan her adıma destek olmuşlardır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

"Gazi Mustafa Kemal ve beraberindekileri büyük bir coşku ve heyecanla karşılayan Ankaralılar, bağımsızlık ve istikbalimize sahip çıkma yolunda atılan her adıma destek olmuşlardır. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’da küçük bir şehir olan Ankara, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte başkent sıfatıyla taçlanmış, ülkemizin kalkınma ve büyüme hamlelerinde de öncü rol oynamıştır.

Bu düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal ve İstiklal Savaşı'nın tüm kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyor, tüm Ankaralıları en kalbi duygularımla selamlıyorum."

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankaralıların Milli Mücadele'nin meşalesini her zaman gururla taşıdığını, bunun son ispatının da 15 Temmuz darbe girişimi gecesi gösterdikleri onurlu ve kahramanca direniş olduğunu bildirdi.

Bakan Gül, Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 99. yıl dönümünü dolayısıyla sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden bir mesaj yayımladı.

Mesajında, 27 Aralık 1919'da Milli Mücadele'nin karargahı Ankara'ya ayak basan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle andığını belirten Gül, "Ankaralılar, Milli Mücadele'nin meşalesini her zaman gururla taşımıştır. Bunun son ispatı da 15 Temmuz gecesi gösterdikleri onurlu ve kahramanca direniştir. Ankara, istiklal ve istikbaline ilelebet sahip çıkmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Gazi Mustafa Kemal'in Erzurum ve Sivas kongrelerini topladıktan sonra Heyet-i Temsiliye üyeleriyle Ankara'ya gelişi, sıradan bir geliş olmamıştır. Yüzlerce yıl bozkırın ortasında yalnız bir şehir olarak kalan Ankara, Atatürk'ün gelişi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla milli mücadelenin merkezi olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak üzere Ankara'ya gelişinin 99. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Birinci Dünya Savaşı'nın insanlık tarihinin en kanlı savaşlarına sahne olduğunu belirten Yıldırım, Türk ordusunun Çanakkale, Sarıkamış gibi 9 ayrı cephede destansı mücadeleler verdiği savaşın, kazanılan zaferlere rağmen Osmanlı Devleti'nin aleyhine sonuçlandığını vurguladı.

Savaş sonrasında imzalanan Mondros Mütarekesi'nin, emperyalist devletler tarafından Anadolu'yu işgal gerekçesi yapıldığı için devletin, beka sorunuyla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Yıldırım, 5 bin yıllık tarihinde esaret yüzü görmeyen Türk milletinin, karşılaştığı trajik durumdan kurtulmak için "kurtuluş ve yeniden kuruluş mücadelesi"ni başlattığına işaret etti.

Mücadelenin liderliğini üstlenen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da yaktığı istiklal meşalesini, 27 Aralık 1919'da Ankara'ya ulaştırdığını belirten Yıldırım, "Gazi Mustafa Kemal'in Erzurum ve Sivas kongrelerini topladıktan sonra Heyet-i Temsiliye üyeleriyle Ankara'ya gelişi, sıradan bir geliş olmamıştır. Yüzlerce yıl bozkırın ortasında yalnız bir şehir olarak kalan Ankara, Atatürk'ün gelişi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla milli mücadelenin merkezi olmuştur." değerlendirmesini yaptı.

Türk milletinin, işgal ve istilaya karşı verdiği mücadelenin, 9 Eylül 1922'de nihai zaferle neticelendiğini, sonraki süreçte Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ve Ankara'nın da başkent olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, şunları kaydetti:

"27 Aralık 1919, tarihimizde dönüm noktalarından birini teşkil ettiği için son derece anlamlıdır. Bugünün manası genç nesillerimiz tarafından bilinmeli ve unutulmamalıdır. Bu vesileyle böylesine anlamlı günü bir kez daha anıyor, milletimiz ve devletimizin ebediyete kadar yaşamasını niyaz ediyorum."