Mardin'de lise 3'üncü sınıf öğrencisi Markus Acar, İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nin (CERN), lise öğrencileri arasında düzenlediği yarışmada 500 proje arasından finale kaldı. Çin'den 2 ve Şili'den 3 öğrenciyle birlikte hazırladığı 'e-dedektör' projesi ile ilk 20'ye kalan Markus Acar, Türkiye adına kazanan ilk takım olarak CERN'e gitmek istiyor.
Ailesinin maddi durumu bir bilgisayar almaya yetmediği için 2 yıl önce arkadaşından aldığı ödünç bilgisayar ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Bilim Kampı Proje Yarışması'nda Türkiye üçüncüsü olan Acar, şunları söyledi:
Finalde birinci olacaklarının inandığını aktaran Acar, "Hazırladığımız e-dedektör projesi ile ilk 20'ye kaldık. Finallerde de birinci olacağımıza inanıyorum. Geçen yıl da bu yarışmaya katılmıştım ama başarılı olamamıştık. Bu yıl Türkiye adına kazanan ilk takım olarak CERN'e gitmek istiyorum. Takımımız SIMES Science Academy olarak 6 öğrenci ve bir koçtan oluşmaktadır. Aslında böyle uluslararası bir takımı kurmanın ilk adımlarını Çin'den arkadaşım Jimmy ile sosyal medya üzerinden tanıştıktan sonra yaptık. Sonrasında Şili'den Manu arkadaşımızın başarılı ekibi ile birleşerek takımı tamamladık. Projemiz kısaca düşük maliyetli olan etkili transistör tasarımına dayalı Grafen katmanları kullanarak CERN ve DESY gibi parçacık fiziği merkezlerinde kullanılabilecek bir e-dedektör oluşturmak ile ilgili bir proje. Finalde birinci olmamız halinde İsviçre'deki CERN tadilatta olduğu için Almanya'da bulunan CERN'e bağlı DESY LAB'da deneyi gerçekleştirmek için Eylül ayı gibi gideceğiz" diye konuştu.
Hazırladıkları dedektörün gerek boyut, gerek maliyet açısından CERN'de şu an kullanılan dedektörlerden çok daha avantajlı olduğuna dikkat çeken Acar, "Evrenin yeniden oluşumunu, Big Bang'ı canlandırmak için on binlerce dolar değerinde ve metrelerce büyüklükteki parçacık çarpıştırıcı dedektörler yerine bizim önerimiz yaklaşık 100 dolar değerinde bir dedektörle bunu yapabileceğimiz. Bilgisayar ortamında hazırladığımız ve ilk denemelerimizde başarı sağladığımız projemiz sayesinde evrenin oluşumundaki sırları aydınlatmaya yardımcı olacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Süryanice, Arapça, Kürtçe ve İngilizceyi iyi derecede bilen, son dönemde de Almanca ve Çinceyi öğrenen, bağlama çalan, resim yapan ve tenis oynayan Acar, başarısını düzenli ve belirlediği bir hedefinin olmasına bağlıyor. Son zamanlarda uzay sektöründe ses getirecek bir çalışma yaptığını anlatan Acar, şunları kaydetti:
Markus Acar'ın babası Acar Acar (44), oğlu ile gurur duyduğunu belirtirken anne Roza Acar da kendisi hiç okula gidemediği için oğlunun eğitimine çok önem verdiğini kaydetti. Anne Acar şöyle konuştu: