MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, "Biz AB'yi hiçbir zaman bir 'iman alanı', bir 'mahkumiyet ilişkisi' olarak görmedik. Bundan sonra da görmeyeceğiz" dedi. AB'nin "çirkin ve tutarsız" diye nitelediği tutumlarından örnekler anlatan Bahçeli, ortağı ANAP lideri Yılmaz'ı kastederek, bu durumu dikkate almayanları "kraldan fazla kralcı" diye niteledi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği konusunda partisine yönelik "yalan, yanlış ve maksatlı eleştirilerin devam ettiğini" söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu: "Biz hiçbir zaman, sadece AB'yi değil, herhangi bir uluslararası ilişki ve projeyi bir 'iman alanı', bir 'mahkumiyet ilişkisi' olarak görmedik. Bundan sonra da görmeyeceğiz. Bunun adına ne denirse densin, bizim bu temel bakışımız ve kararımız kesindir ve değişmeyecektir. Bilinmelidir ki, MHP böyle bir AB oyununda ne baş aktör ne de figüran olarak rol almayacaktır."
AB yönetimlerinin Türkiye'ye karşı "tutarsız ve çirkinliklerle" dolu politikalarından örnekler anlatan Bahçeli, Karma Parlamento Komisyonu'nun 18 Haziran'daki toplantısında sözde Sürgündeki Kürt Parlamentosu'ndan iki temsilcinin alınmak istendiğini belirterek, komisyonun Hollandalı Eşbaşkanı Joost Lagendijk'in Lagendijk'in, "Türkiye'nin bölücü, yıkıcı terör örgütleriyle diyaloga girmediği sürece Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirmiş sayılmayacağı" şeklindeki sözlerine dikkati çekti. Hiçbir Türk'ün "böyle bir çirkinliği kabul edemeyeceğini" söyleyen Bahçeli, aynı kişinin, bir Türk gazetesine verdiği demeçte de "KADEK'in terör listesine alınmaması gerektiğini" ifade ettiğini hatırlattı.
Bahçeli, Avrupa Parlamentosu'nda Ekim 2001'de "son yılların en ılımlı raporu" denilen Türkiye İlerleme Raporu'nu kabul ettiğini belirterek, bu görüşmeler sırasında Ermeni soykırım iddiasına ilişkin bir önergenin kabul edilmediğini, ancak dört ay sonra "Ermeni soykırım iddialarının tanınmasının" ve "HADEP'in kapatılmamasının" istendiğini söyledi.
"Görüldüğü gibi, Avrupa Parlamentosu dört ay içinde birbirinden tamamen farklı olan iki karar alabilmekte, ülkemizde birçok haksız talepte bulunmakta ve beklenti içine girmektedir" diyen Bahçeli, "Bunlar, Türkiye karşısında önyargılı politikanın somut göstergesi, ülkemizin önüne her an yeni ön şartların konabileceğinin açık işaretleri değil midir?" diye sordu.
AB'nin Sevilla Zirvesi'de de önceki Laeken Zirvesi'nde yer alan ifadelerden farklı bir yaklaşım ortaya konulamadığını hatırlatan Bahçeli, "Ancak meseleye çok yönlü ve gerçekçi bir perspektiften yaklaşamayanlar için bu sorular maalesef pek fazla bir önem taşımamaktadır. Kraldan fazla kralcı olanlardan duyarlı ve hakkaniyetli bir tavır beklemek aşırı iyimserlik olacaktır" dedi. Bahçeli, AB yönetiminin Türkiye'ye rağmen Kıbrıs Rum yönetimini tam üye yapması halinde Türkiye'nin AB'de Yunanistan'dan sonra ikinci bir veto kalkanı ile karşı karşıya kalacağına dikkati çeken Bahçeli, "Eğer birlik yönetimi Türkiye'nin üyeliğini arzu ediyorsa yapacağı tek şey vardır: O da Kıbrıs Rum Yönetimi'nin üyeliğini ertelemesi ve Türkiye ile üyelik müzakerelerine bir an önce başlamasıdır" diye konuştu.
----------------- imza------------------
