|

'Avrupa teröre teşvik ediyor'

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün üyelikten ihracının reddedilmesiyle ilgili konuşan Kaynak, "Sahip çıkıyorlarsa Galatasaray kendisine yazık eder" dedi. Avrupa'nın Türkiye'ye karşı 'düşmanca' tutumuna da değinen Kaynak, orada yapılan mitingler ile teröre teşvik ettiklerini ifade etti.

Yeni Şafak
10:02 - 26/03/2017 Pazar
Güncelleme: 12:44 - 26/03/2017 Pazar
Yeni Şafak
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, CNN Türk canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Avrupa'nın Türkiye'ye karşı tutumunu eleştiren Kaynak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Siz terörü kollarsanız sizi vurmaması mümkün değil" sözlerini hatırlatarak, Avrupa'nın tekrar katı milliyetçi günlerine geri dönebileceğini ifade etti.



'Galatasaray'a yazık ederler'


Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün üyelikten ihracı reddedilmesiyle ilgili şöyle konuştu:



"Galatasaray, Türkiye dışında herkesin sempati duyduğu bir takım olmuştu, UEFA şampiyonluğuyla. Bunu muhafaza etmesi gerekirdi. Galatasaray'ın tartışılacak bir karara imza atması asla kabullenilemez. Orada üyelikten ihraç edilmesine karar verilenler var. Onların FETÖ ile olan bağlantısı Hakan Şükür kadar asla değil. Hakan Şükür, o camianın, o hareketin sembol isimlerinden biri olmuştur. Eğer Hakan Şükür'ün ihracını uygun görmemişlerse diğerlerine yazık etmişler. Galatasaray, milletimizin her kesimini, her siyasi rengi derinden yaralayan ve hala travmasını atlatmaya çalıştığımız 15 Temmuz'dan sonra bu isimlere sahip çıkıyorsa Galatasaray'a yazık ederler, asırlık kulübümüze yazık ederler. Darbeciler Türkiye'nin her yerine, her siyasi görüşe saldırdılar. Bu FETÖ ile Cumhurbaşkanımız arasındaki bir çekişme gibi gösterilmeye çalışıldı. Galatasaray da belki bu yanılgıya düşmüştür."



AB ve Türkiye arasında terör örgütleri arasındaki tartışma


  • "Avrupa'nın çok büyük bir akıl tutulması yaşadığını gösteriyor. Avrupa'nın terör örgütü olarak tanımladığı örgütün programına izin veriyorlar. Orada gösterilen fotoğraf ve altında yazan 'Erdoğan'ı öldürün' yazısı. Cenevre gibi önemli bir yerde, kocaman bir afiş sahneyi süslüyor ve onun önünde Abdullah Öcalan'ın posterleriyle mitinge izin veriyor. Bu tamamen teröre teşviktir. Bundan daha önemli bir suç delili olamaz. Almanya'da da maalesef terör mitingleri yapıldı. AB meselesi Türkiye'nin samimiyetle ilk müracatını yaptığı bir kuruluş. Bu süreçle ilgili samimi davranmayan parlamentonun hiçbir dönemi olmadı. İslamofobi Türkiyefobi'ye dönüştü.

Cumhurbaşkanımız çok doğru ifade etti: "Siz terörü kollarsanız sizi vurmaması mümkün değil"



Siz ırkçılığı tekrar tahrik ederseniz çatışmayı tahrik ederseniz, farklı dine inananlardan bir çatışma doğurursanız Avrupa tekrar katı milliyetçi günlerine geri döner. İslam dünyası da bunu yaşadı, Hristiyan dünyası da bunu yaşadı. Bu savaşlar Avrupa'nın yüz yılını aldı"



'Türkiye terörle mücadele yasasını gevşetemez'


Geri Kabul Anlaşması'nın geleceğine ilişkin Kaynak, anlaşmanın her iki tarafa da yükümlülükler getirdiğine değinerek, şunları paylaştı:



"3 temel konu var bu anlaşmada, birincisi, her bir izinsiz mülteciye karşılık, onlar Türkiye'ye iade edecek, Türkiye de geri kabul merkezinden bir mülteciyi Avrupa'ya gönderecek. Bu da çok tartışıldı. AB ülkeleri 'Biz iade ettiğimiz izinsiz mülteci yerine seçerek alalım' diyordu. İkincisi, Türkiye'nin göçmenlerle ilgili katladığı maliyetin bir kısmı yine mültecilere harcanmak üzere mali katkı olarak verilecek. Türkiye'nin bütçesine girmeyecek bir rakam bu. 3 milyar avro idi. Eğitim, göç idaresinin güçlendirilmesi, sahil güvenliğin güçlendirilmesi gibi alanlara harcanacaktı. Üçüncüsü, bununla beraber vatandaşlarımızın Avrupa'ya serbest dolaşımına da imkan verilecekti. AB, bu üçüncü şart için yeni maddeler öne sürdü. Türkiye bunun 69'unu mart ayının sonuyla mayıs ayının başı arasında tamamladı. Dediler ki 'Terörle mücadele yasanızı gevşetin.' Cumhurbaşkanımızın 'Avrupa kendisi sokağa çıkamaz hale gelebilir' sözü bir tehdit olarak değil, bir uyarı olarak algılanmalı. Biz eğer terörle mücadele yasamızı gevşetirsek, Avrupa kendisini nasıl güvende hissedecek? Türkiye, Terörle Mücadele Yasası'nı gevşetemez. Gar saldırısında, Sur'daki saldırıda, Gaziantep'teki saldırıda, çocuklar, masum insanlar, işadamları, işçiler can verdi. Sultanahmet'te, Beyoğlu'nda turistler can verdi. Eğer Türkiye, Terörle Mücadele Yasasını gevşetirse, aslında Avrupa kendi güvenliğini kaybedebilir. O risk var."



'Biz mülteciler üzerine bir pazarlık konusu yapmayız, onlar insan'


Kaynak, Türkiye'nin anlaşmanın yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiğini dile getirerek, günde 2 bine yakın izinsiz geçiş sayısının 10-20'ye düştüğünü, ancak 15 Temmuz'dan sonra izinsiz geçiş sayısında yükselme görüldüğünü kaydetti.


  • Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Düşünün ki bir taraf yükümlülüklerini tamamen yerine getirecek, Avrupa'ya izinsiz geçiş sayısını 10-20'ye düşürecek, öbür taraf bunların hiçbirini yerine getirmeyecek. Türkiye haklı değil mi? Tek taraflı yükümlülük olan bir anlaşma olabilir mi? Anlaşma olmaz, o dayatma olur. Geri kabul anlaşmasını biz mülteciler üzerine bir pazarlık konusu yapmayız, onlar insan. Avrupa'yla tabii ki pazarlık konusu yaparız. Avrupa kendi yükümlülüklerini yerine getirmezse, Geri Kabul Anlaşması'nı gözden geçirme hususunda Türkiye'ye bir hak doğar. Mültecilerle ilgili, onlara yönelik yaptığımız hizmetlerden dolayı bir geri adımımız olmaz. Geri Kabul Anlaşması bu haliyle yürümez. Siz, anlaşmanın hiçbir şartını yerine getirmeyeceksiniz, sonra diyeceksiniz 'Geri Kabul Anlaşması dursun.' Uçaklara, trenlere, otobüslere bindirip 'Haydi Avrupa'ya gidin' diyecek halimiz yok ama her iki taraf kendi yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde kendiliğinden çöken bir anlaşma olur" diye konuştu.
'3 milyon mülteci Türkiye'ye gelmeye çalışıyor'


"İran'da aldığımız bilgilere göre, yaklaşık 3 milyon mülteci var. İzinsiz mülteci var ve bunlar Türkiye'ye doğru hareketlenme içerisinde. İran'daki 3 milyon mülteci Türkiye'ye gelmeye çalışıyor. Daha çok Afgan maalesef. Yani İran'ın daha doğusundan. Şöyle bir endişemiz de var. Sanki Türkiye'ye doğru göçlerine İran devleti de yardımcı oluyor demeyeyim de; göz yumuyor gibi. Sadece 2016 yılında Iğdır ve Ağrı illerimizden izinsiz geçiş yapmak isteyen tam 30 bin mülteci girdi. Türkiye sınırlarından girdi ve işlem yapıldı onlar hakkında. Bunları hep komplike düşünmemiz lazım. Bir sınır güvenliğimiz önemli bunun için sınıra duvar inşa ediyoruz. Bu sene bu duvar bitecek. İki, o bölgede geri kabul merkezi yapıyoruz. Serbestçe Türkiye'de ellerini kollarını sallayarak dolaşmasınlar diye. Geri kabul merkezimiz İçişleri Bakanlığımız tarafından yaptırılıyor, bir kaç ay içerisinde bitirilecek. Üç. Düşünün ki; bunlar Türkiye'de kalmak için de gelmiyorlar. Avrupa'nın, dünyanın bunu da düşünmesi lazım. Bir geçiş noktası olarak gelmek istiyorlar. Türkiye'de kalmak istemiyorlar. Batıya geçmek istiyorlar bütün bunlar için Türkiye önemli bir bariyer ve önemli maliyete katlanıyor."



Başbakan Yardımcısı Kaynak, bu bilginin yeni bir bilgi olmadığını ancak kamuoyuna ilk defa açıklandığını belirterek, yaklaşık üç hafta önce referandum çalışmaları için Ağrı ve Iğdır'da kaldığını anlattı.



Ağrı ve Iğdır'da güvenlik güçleri ile valilerin verdiği bilgiye göre bu iki ilde sadece 2017, İran üzerinden gelen izinsiz göçmen sayısının 3 bin olduğunu vurgulayan Kaynak, Türkiye'nin göçmen meselesini gayet güzel idare ettiğini, ancak bu kontrolsüz nüfus hareketinin kalmak istediği asli hedefin Türkiye olmadığını söyledi.



'Türkiye sayesinde yaklaşık 40 bin kişi Suriye'ye geri döndü'



#Veysi Kaynak
7 yıl önce