|

Avrupa'ya ilahi dinleten adam: İMAD

Yusuf İslam, Sami Yusuf ve Native Deen gibi isimlerden sonra şimdi de Malezyalı İmad, İslami müziği farklı yorumuyla insanlara ulaştırmaya çalışıyor. İmad'ın albümleri Uzakdoğu, Avrupa ve Amerika'da büyük ilgi görüyor

Yeni Şafak
01:00 - 8/11/2005 Salı
Güncelleme: 13:40 - 5/06/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------

Malezya'da yaptığı albümlerle Uzakdoğu, Avrupa ve Amerika'da büyük ilgi gören İslami müziğin güçlü temsilcilerinden İmad, son çalışması 'My Wish'in tanıtımı için İstanbul'a bir ziyaret gerçekleştirdi. Ramazan ayında İngilizce Arapça, Fransızca ve Türkçe ilahi albümleri ile dünyaya açılan İmad, ülkesinde çok yönlü kişiliği ile tanınıyor. Aynı zamanda ressam olan İmad konserlerinde hem ilahi söylüyor hem kaligrafi sanatını icra ediyor. İstanbul hayranı olan İmad ile çalışmaları hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

İlahileriniz Uzakdoğu, Avrupa ve Amerika'da büyük ilgi görüyor. Müzikle ne zamandan beri iç içesiniz?

Sanatçı bir aileden geliyorum. Annem resim sanatında çok kabiliyetli biri. Amcam kaligrafi sanatçısıdır aynı şekilde sesinin güzelliği ile tanınır. Benim de kaligrafi sanatına olan ilgim amcamın yaptığı eserlere ilgi duymam ile başladı. 7 yaşında kaligrafik yazılar yazmaya başladım. Ancak hayalimde kaligrafi yazıları yazarken bir yandanda ilahi söylemek vardı. 14 yaşında İslami medrese eğitimi aldığım okulda hocalarım sesimin güzel olduğunu farketti ve topluluk içinde ilahiler söylemeye teşvik etti.

Konserleriniz diğer sanatçılardan çok farklı. Sahnede adeta bir şov gerçekleştiriyorsunuz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Malezya'da 14 yıldır iki sanatı bir arada icra ediyorum. Bir yandan ilahi söyleyip bir yandan yazı yazıyorum. İnsanlar yaptığım konserlerden büyük keyif alıyor. Bunu bir şova dönüştürmeye başardım.Gözü kapalı olarak da kaligrafik yazılar yazabiliyorum. Böylelikle geniş bir kitleye ulaşabildim.İki albüm çıkardık. Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu'da albumlerim büyük ilgi gördü.

Son yıllarda popüler müziğin küreselleşmeye etkisi yadsınamaz. Farklı bir yol tercih ederek İslami müziği insanlara ulaştırmaya çalışıyorsunuz. Her hangi bir sorunla karşılaştınız mı ?

Hayır. Müzik evrensel bir dil, bunun önüne kimse geçemez. Çok güzel olaylara şahit oldum. Amerikalı, Hindu, Japon ve Çinli olmak üzere birçok insan albümümü satın alıyor. Albüm kapağında hat yazılarını gören insanlar merak ediyor. Burada ne yazıyor, Allah, Bismillah ne anlama geliyor diye mail atıyor, araştırıyorlar. Anlatıyorum ve daha da öğrenmek istiyorlar. Ve birçok insan bu şekilde İslamiyet'i seçti. Bu mükemmel bir duygu.

'Katibim'i ilahi formunda seslendirdi
"1977 yılında Suriye'de medrese eğitimi alırken birçok Türk öğrenciyle tanıştım, güzel dostluklarımız oldu. Arkadaşlığımız süresince az çok Türkçe öğrendim. Tabiî üzerinden uzun zaman geçti. Bir kaç kelime, cümle de olsa hafızamda yer etti. Türkiye'ye çok uzak bir kültürden gelmiyorum. Komşu ülkeleriz, aslen Lübnanlıyım. Birçok ülkede bulundum, Malezya'ya ailem ile Lübnan'dan göç ettik. İlk defa İstanbul'a geliyorum ve kendimi hiç yabancı gibi hissetmedim. Bizim kardeşliğimiz hiç bitmedi. Aynı cümleleri kuruyoruz, aynı kültürün insanlarıyız. Çok sevdiğim Katibim şarkısını da bu yüzden son albümümde ilahi formunda seslendirdim."


----------------- imza------------------

----------------- imza------------------



#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
18 yıl önce