İstanbul Adalet Sarayı'na avukatı Mehmet İpek ile gelen Uzan, İnfaz Savcılığınca işlemlerinin tamamlanmasının ardından Asayiş Şube Müdürlüğü İnfaz Büro Amirliği ekiplerine teslim edildi.
Uzan, polis ekiplerince götürüldüğü Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu. Adliyeden çıkarılışı sırasında basın mensuplarının "Kendiniz mi teslim oldunuz?" şeklindeki sorusuna "Evet" yanıtı veren Bahattin Uzan, "Nereye gidiyorsunuz?" sorusuna da "Bayrampaşa'ya" diye cevap verdi.
Bahattin Uzan'ın avukatı Mehmet İpek de "İmar Bankası Davası"ndan verilen cezanın Yargıtayca onanmasının ardından müvekkilinin sağlık problemi nedeniyle cezasının infazının ertelenmesini istediklerini, ancak Adli Tıp Kurumundan bu talebe olumsuz rapor verilmesi üzerine müvekkilinin bugün teslim olduğunu söyledi.
Avukat İpek, müvekkilinin 3 yılı ödenmeyen adli para cezasından kaynaklanmak üzere yaklaşık 6 yıl ceza infazının bulunduğunu söyledi.
Bu arada, Bahattin Uzan'ın toplam ceza infazının 9 yıl 7 ay 1 gün olduğu, ancak yargılama aşamasındaki tutuklulukta geçen sürenin infaz süresinden düşüldüğü ifade edildi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı görüşen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, "suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak" suçundan Bahattin Uzan, Hilmi Başaran, Tacettin Pak, Yeşim Öztürk ve Mustafa Akar'a eski TCK'nın 313.
maddesi uyarınca verilen 1 yıl 8'er aylık hapis cezalarını onamıştı.
Yüksek Mahkeme, "ihtilasen zimmet" suçundan Hilmi Başaran hakkındaki 17 yıl 6 ay, Bahattin Uzan ve Mustafa Akar hakkındaki 15 yıl 6 ay 20 gün, Yeşim Öztürk hakkındaki 14 yıl 7 aylık hapis cezalarını da yerinde bulmuştu. Tacettin Pak'ın, "ihtilasen zimmet" suçundan 13 yıl 5 ay 10 günlük hapis cezası ise 13 yıl 7 ay 10 gün şeklinde düzeltilerek onanmıştı.
Yüksek Mahkeme, Hilmi Başaran'a 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22/2.
maddesinde tanımlanan "düzeltici, iyileştirici ve kısıtlayıcı önlemleri almamak suretiyle talimatlara aykırı davranmak" suçundan verilen 3 yıl 4 aylık hapis cezasını da yerinde bulmuş, ancak hak mahrumiyetleriyle ilgili eski TCK'ya göre kurulan hükmü yeni TCK'ya göre uygulamıştı.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, yakalanamayan Kemal, Yavuz ve Hakan Uzan'ın ise dosyalarının ayrılmasına karar vermişti.
