İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cevahir Otel'de katıldığı iftarda yaptığı konuşmada, 23 Haziran'da İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimlerinin tekrarlanacağını hatırlatarak, İstanbul'un anlamının büyük olduğunu ve maneviyatın emaneti olduğunu söyledi.
"Biz Türkiye'nin her tarafında oluruz"
Soylu, yerlerinin Cumhuriyet Halk Partisi neredeyse tam onun karşısında olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Süslü laflara, sahte gülücüklere hiçbir zaman itibar etmemek lazım. Uzun yıllardan beri aradığımız noktaya geldik. Benim ülkem eski Türkiye değil. Benim ülkem güçlü bir Türkiye bugün, bu coğrafyada eski Türkiye olmadığını herkese hissettirdi. Bugün bizi zayıflatmak istemelerinin nedeni budur. Bugün terörle mücadelede de önemli bir yere geldik. Karşımızdaki terör örgütlerinin patronu bellidir. Onlara yardım eden Amerika, Fransa ve Avrupa devletleridir. Bunların hepsini biliyoruz. Samimiyetle mücadele edilirse, milletle el ele olunursa teröre fırsat verilmezmiş, bu görüldü"
- Soylu, İçişleri Bakanlığı'nın tüm ülkedeki istihbaratı kendi içinde tuttuğunun altını çizerek, "Ben İçişleri Bakanlığı'na geldiğimde bir CD verip, jandarma, emniyet ve istihbarattaki arkadaşlarıma, 'Şu CD'lere, istihbaratları koyun da ben kasama koyayım' desem bana yakışır bir davranış olur mu? Bu ülke bana namusunu emanet etmiş, bu devlet bana mahremini teslim etmiş. Ne yapmalıydım? O istihbaratları alıp, bir kasaya mı koymalıydım? Çocuk yürüyüşünden belli olur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına kısa süre olarak gelen İmamoğlu'nun yaptığı ilk iş İstanbul Büyükşehir verilerini kopyalamak oldu. Ne devlet adamlığına yakışır, ne bir ciddiyete yakışır, ne bir sorumluluğa yakışır, ne de bir yöneticinin yönetme kabiliyetine yakışır, ne de güvene yakışır. Aynı zamanda bugün bana laf yetiştirmiş, 'İstanbul'da iftar yapacağına Ankara'da işine baksın' demiş. Benim herhalde İçişleri Bakanı olduğumu unuttu, İstanbul'dan da sorumlu olduğumu unuttu. Biz Türkiye'nin her tarafında oluruz. Sayın İmamoğlu, biraz kimyan altüst olmuş, biraz da sağa sola laf yetiştirmeye çalışıyorsun. Ne boyun yeter ne de bizim samimiyetimizle böyle bir anlayış içerisinde olabilmeye kabiliyetin yeter." değerlendirmesinde bulundu.