|

"Bir figürün tarihteki yeri"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Taha Kılınç köşesinde 'Affet bizi Kaddafi!' başlıklı yazısını kaleme aldı. İbrahim Tenekeci, Tamer Korkmaz, Yasin Aktay, Özlem Albayrak da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
10:06 - 20/12/2017 Çarşamba
Güncelleme: 10:14 - 20/12/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Taha Kılınç, Özlem Albayrak, İbrahim Tenekeci, Yasin Aktay, Tamer Korkmaz
Taha Kılınç, Özlem Albayrak, İbrahim Tenekeci, Yasin Aktay, Tamer Korkmaz

Taha Kılınç, İbrahim Tenekeci, Tamer Korkmaz, Yasin Aktay, Özlem Albayrak'ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Taha Kılınç: “Affet bizi Kaddafi!"

"Irak’ın işgalinin, yıkımın ve milyonlarca Iraklının öldürülme sebebi nedir? Amerikalı dostlarımız bize bu soruyu cevaplasın. Neden Irak? Sebep ne? Bin Ladin, Iraklı mıydı? Hayır, değildi. Şu New York’u vuranlar Iraklı mıydı? Hayır, değildiler. Pentagon’u vuranlar Iraklı mıydı? Hayır, değildiler. Irak’ta kitle imha silahları mı vardı? Hayır, yoktu. Eğer Irak’ta kimyasal silah bulunsaydı bile, Pakistan, Hindistan, ABD, Fransa, İngiltere, Rusya gibi devletlerin nükleer bombaları var. Tüm bu ülkeler yok mu edilmeli? Haydi o zaman, kitle imha silahı olan bütün ülkeleri yıkalım.

Bir yabancı güç gelip bir Arap ülkesini işgal eder ve başkanını asar. Bizlerse kenarda oturup bu duruma güleriz. Saddam Hüseyin’in idamını neden soruşturma konusu yapmadılar? Bir Arap ülkesinin ve Arap Birliği üyesi ülkenin lideri nasıl böyle asılabilir?

İbrahim Tenekeci: Elbette Filistin

Filistin topraklarında yaşanan mezalimi ve adaletsizliği yüksek sesle dile getirdiğimiz zaman, hep aynı itirazla karşılaşıyoruz: “Hani icraat?”Hemen söyleyelim: Zor zamanda konuşmak da ciddi bir iştir. Böylelikle şunu demiş oluyoruz: “Alışmasın gözlerim / Dünyanın karanlığına.”

Hakikate doğru birkaç adım attığımızda, “hamaset yapma” diyenler oluyor. Keşke yapabilsek. Ara verip sözlüğe bakalım. Hamaset: “Doğuştan gelen yiğitlik, kahramanlık. Savaşta gösterilen cesaret.” Ne yazık ki mecaz, anlamın önüne geçmiş. Yanlış.Sayın Erdoğan, Amerika’nın vahşi Kudüs kararından sonra harita ve fotoğraflar eşliğinde yüksek hakikat içeren konuşmalar yapıyor. Bu konuşmaların herhangi bir yaptırım gücü olmayabilir. Buna karşılık asla hafife alınmayacak bir etkisi var.

Tamer Korkmaz: İşgalci’nin suç ortağı Veto’cu!

Birleşmiş Milletler’deki veto klasiğine bir yenisi daha eklendi. Buna, bir ‘Haçlı Siyonist klasiği’ de diyebiliriz. BM Genel Kurulu’ndaki Kudüs tasarısı, İşgalci İsrail’in ortağı ABD tarafından veto edildi.

“ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etme” kararının, ilgili Birleşmiş Milletler kararlarına aykırılığı sebebiyle “hukuken geçersiz sayılmasını” öngören tasarıdan söz ediyoruz…Tasarı, 15 üyenin 14’ünün lehte oy kullanmasına rağmen -beklendiği gibi- ABD’nin vetosuyla reddedildi. “Veto ayrıcalığına sahip” ABD’nin güdümündeki bir BM’den herhangi bir netice alabilmek mümkün değil... BM’de hak aramanın yahut hakkı tesis ve teslim etmenin yolları kapalı; zorbalığın kapıları ise ardına kadar açık!

Yasin Aktay: Duyulması, duyurulması gereken bir ses Esma’nın annesi Sena Biltaci’nin feryadı

Mısır’da yaşanan Devrime karşı düzenlenen askeri darbe binlerce sivili, savunmasız insanı meydanlarda acımasızca katletti. Onbinlerce insanı sorgusuz sualsiz bir biçimde tutuklayarak zindanlara attı, onbinlercesini de öldürülme veya tutuklanma tehdidi altında ülkelerini terk edip dışarıya kaçmak zorunda bıraktı. Halen hapishanelerde bulunan insanlara yönelik sistematik işkencelere dair zaman zaman insan hakları örgütlerinin yayınladığı raporlar oluyor. Ancak ne yazık ki, baştan itibaren darbenin dünya düzeninden gördüğü zımni destek zamanla insan haklarına karşı sergilenen ısrarlı lakaytlık şeklinde devam ediyor. Böyle olunca Mısır’da artan insan hakkı ihlalleri bugünün dünyasının ayıp hanesine kaydolmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz Pazar günü İstanbul’da Ali Emiri Kültür Merkezinde Mazlum-Der Tarafından bir İnsan Hakları Gecesi düzenlendi. Geceye kızcağızı darbecilerin keskin nişancı katillerinin hedefi olarak şehit edilen Esma Biltaci’nin annesinin yaptığı konuşma damgasını vurdu. Anlattıkları, Mısır’da yaşanmakta olan hak ihlalleri ve zulme dair tipik bir kesit sunuyor.

Özlem Albayrak: Tüketilebilir bir ürün olarak Mevlana

Mevlana, uzun bir süredir sadece bir mutavassıf olmaktan öte anlamlar ifade ediyor, Mevlevilik de ortalama bir tasavvuf öğretisinden çok daha fazlası anlamına geliyor. Mevlana’yı sevenler, öğretisini beğenenler ise bugün artık sadece dindarlar değil; hatta sadece Türkler de değil. 2007 yılı UNESCO tarafından Mevlânâ Yılı ilan edildikten sonra, Mevlânâ’ya ait eserler; Mevlana ve Mesnevi hakkında yazılmış kitaplar; bu konuda yazılmış hikaye, öykü, anlatı, roman gibi edebi çalışmalar yaygınlık kazandı.

Öyle ki bu kitaplar aylarca çok satanlar reyonlarında liste başı oldu ve Türkçe dışındaki dillerdeki baskılarıyla diğer ülkelerde de yoğun ilgi gördü. 2007 yılından çok önce başlayan, ama 2007’de resmi olarak da zirve yapan Mevlana sevgisi, bugüne dek popülaritesinden hiçbir şey kaybetmedi.

#​ Taha Kılınç
#İbrahim Tenekeci
#Tamer Korkmaz
#Yasin Aktay
#Özlem Albayrak ​ ​​​
6 yıl önce