Yüz binlerce sivil Suriyeli'nin hayatını kaybettiği rejim saldırıları karşısında sessiz kalan Birleşmiş Milletler'in (BM), Cenevre Barış Müzakereleri'nde de insan hayatını değil İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'ni garanti altına almaya çabaladığı ortaya çıktı. Cenevre'de Mart ayında yapılan ve 10 gün süren görüşmelerde Suriye'de Politik Çözümün Temel İlkeleri belirlendi. 12 maddelik Temel İlkeler listesi, BM'nin asıl endişesinin insan hayatı ve demokrasi olmadığını da ortaya koydu. İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nin durumu, Suriye'de Politik Çözümün Temel İlkeleri listesine ilk sıradan girdi. Golan Tepeleri konusunda ilk maddenin sonuna, “Suriye halkı ele geçirilen Golan Tepelerinin barışçıl araçlarla restorasyonuna odaklanmıştır” cümlesi iliştirildi.
Yeni Şafak'ın edindiği bilgiye göre, ilkeler listesinin ilk sırasında, tarafların Suriye'nin egemenliği, özgürlüğü, birliği ve bölgesel bütünlüğüne saygı duyacağı vurgulandı. İlk maddede, Suriye'nin ulusal topraklarının hiçbirinden vazgeçilmemesi gerektiğine işaret edildi. Ancak aynı maddede, “Suriye halkı ele geçirilen Golan Tepeleri'nin barışçıl araçlarla restorasyonuna odaklanmıştır” denildi. İkinci maddede ise, Suriye halkının kendi politik, ekonomik ve sosyal sistemini herhangi bir dış baskı veya müdahale olmaksızın seçme hakkında sahip olması gerektiği vurgulandı. İlkelerde, Suriye'nin çok kültürlü yapısına karşı ayrımcılık yapmayan eşitlikçi bir yönetim beklentisi ifade edildi. Suriye'nin, halkın tüm bileşenlerini temsil eden demokratik ve mezhepsiz bir devlet olması gerektiği, hiçbir ulusal, etnik, dini, dilsel ve kültürel kimlik arasında ayrımcılık yapılmadan her alanda eşit fırsatlara sahip olması gerektiği temel ilkeler arasına girdi.
Suriye'de silahlı grupların birleşmesi yoluyla güçlü bir ulusal ordu kurulması da temel ilkeler arasına girdi. Bu profesyonel ordunun ülkenin sınırlarını ve halkını dış tehditlere karşı koruması benimsendi. Yine Suriye topraklarında yabancı savaşçılar tarafından müdahale olmaması gerektiğine ilişkin Suriye halkının beklentisi de ilkeler arasında yerini aldı. Tüm mülteciler ve göç eden vatandaşların evlerine dönme taleplerinin kabul edilmesi, keyfi olarak gözaltına alınanların serbest bırakılması benimsendi. Yine çatışmalar esnasında sakatlanan ve mal kaybına uğrayan kişilere bakım desteği ve haklarının geri verilmesi öngörüldü. Yaraların sarılması ve ülkenin yeniden inşası için bir fon oluşturulması gereği de vurgulanırken, Suriye'de politik sürecin ülke egemenliğini ihlal etmeyecek bir yolla sağlanması beklentisine de işaret edildi.
Yine kadınların yönetimde yüzde 30 temsilde eşitlik hakkına sahip olması gerektiği kaydedildi. Suriye'deki politik geçişin kapsayıcı yönetim mekanizması ile yeni bir anayasanın özgür ve adil seçimlerle ve tüm Suriyelilerin katılımıyla kabul edilmesi öngörüldü. Geçiş sürecinde politik aktörlere partilerini kurmak ve seçimlerde tanıtımlarını yapabilmek için eşit şans tanınması gerektiği vurgulandı. Cenevre'de imzalanan ilkeler arasında Suriye'de terörizmle şiddetli mücadele de yer aldı. BM Güvenlik Konseyi tarafından tanımlanan terörist örgütler ve kişilere karşı çıkılarak terörizmle mücadelede uluslararası işbirliği yapılacağı ilke haline getirildi. Bu doğrultuda tüm devletlere de, terörist gruplara silah, para eğitim, sığınak, bilgi ve güvenli bölge sağlanmaması çağrısı yapıldı.
