|

Cem Karaca'nın öğüdünü tutuyorum

Kendine has müziği ve duruşu ile sansasyon yaratmadan da başarılı olunabileceğini kanıtlayan Kıraç, "İşimi fabrikasyona bağlayıp, ticarete dayandırmak istemiyorum. Ancak bunun yanısıra rahmetli Cem Karaca'nın bana en büyük öğüdü, 'Yatırım yapacaksın, benim gibi olmayacaksın' demesiydi. Bu öğüdü tutuyorum" diyor.

Yeni Şafak
01:00 - 16/03/2004 Salı
Güncelleme: 17:08 - 24/05/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------

Anadolu rock müziğinin iki önemli ismi Edip Akbayram ve rahmetli Cem Karaca'nın Türk Rock müziğinin veliahtı olarak gösterdiği Kıraç, kendine has müziği ve duruşu ile sansasyon yaratmadan da başarılı olunabileceğini kanıtlayan bir müzisyen. 2,5 senenin ardından "Kayıp Şehir" adındaki son albümü ile tekrar sevenleriyle biraraya gelen Kıraç, müzikten politikaya kadar Yenişafak'a konuştu.

2,5 seneden sonra 'Kayıp Şehir' adında bir kaset çıkardınız. Uzun bir ara değil mi?

Uzun olmasının nedeni yoğun bir dönem geçirmem. 2 dizinin müziğini yapıyorum. Zaten her sene bir kaset çıkarma taraftarı değilim. İşimi fabrikasyona bağlayıp, ticarete dayandırmak istemiyorum. Yapsam satar ama bu başarmak anlamına gelmiyor. Piyasanın sistemi böyle. Ama ben piyasanın çok dışında bir adamım.

Medyada çok yer almıyorsunuz. Popüler programlardan da "Hülya Avşar Şov"a çıkıyorsunuz. Bunun sebebi ne?

Ve çıktığımda da program asla onun yapmak istediği gibi olmuyor. Oraya gittiğimde Riki Martin ya da Tarkan ile uğraştığı gibi uğraşmaz benimle. Bana saygı duyarlar. Sansasyon yaratmadan da insanlar tarafından sevilip anlaşılabiliyorsunuz. İşte ben bunun örneğiyim.

Türkiye'de sanatsal açıdan sansasyon yaratmadan, başka birini suçlamadan tanınmak ya da birşeyler yapmak zor olmadı mı?

Yok! Daha kolay. Onlar kendilerini ifade etmiyorlar ki! Ne deniliyorsa onu yapıyorlar. O kişilere 'Bir skandal yap, ya da şurda soyun. Yoksa hiçbirşey olamazsın' diyorlar. Onlar da denilenleri yapıyorlar.

Rock müziğinin çıkışında muhalif olmak yatıyor. Türkiye'de yapılan rock müziğinin muhalif bir ifadesi pek yok!

Eskiden muhalifti şimdi ise pek değil. Rock'ın içi zamanla boşaltıldı ve uzun saçlı, kitap okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan çocukların yaptığı bir imaj müziği olarak kaldı. Türkiye'de 80'lerden itibaren rock müzik entellektüeller ve burjuvalar tarafından dinlenen bir müzik haline geldi. Oysa Rock tam tersine Arabesk müzik dinleyenler tarafından dinlenen bir müzik olmalı. Çünkü alt tabakanın müziğidir.

MÜSLÜMAN MİLLİYETÇİ KOMÜNİSTİM
Edirne'de ülkü ocakları başkanlığı yaptığınız iddia ediliyor?

Hayır! Hayatım boyunca siyasi olayların içinde kaldım ama hiçbir siyasi örgütle bağlantım olmadı. Ben müslüman bir adamım. Milletimi çok seviyorum, milliyetçiyim. Komünizmin ekonomik sistemini çok seviyorum. Komünistim. O zaman ben müslüman milliyetçi komünistim yani. Bu kadar net.

Edip Akbayram ile Cem Karaca kendi bayraklarını taşıyabilecek isim olarak sizi gösterdiler. Bu üzerinizde baskı yarattı mı?

Bu çok güzel ama üzerimde çok büyük bir baskı da oluşturuyor. Cem Karaca'nın yerini asla dolduramam. Zaten doldurulması da gerekmiyor. Ben Kıraç olmak için varım. Ama bir bayrak devri de sözkonusudur. Bana Cem Karaca'nın en büyük öğüdü "Yatırım yapacaksın benim gibi olmayacaksın" demesiydi. Cem Karaca'da şöhret son zamanlarda da vardı ama Karaca, "Ya! çorba nasıl kaynayacak" derdi. Öğüdünü dinliyorum.

SERTAP MİLLİ BİR UTANÇ KAYNAĞI
Sertap Erener'in eurovision şarkı yarışmasında birinci gelmesiyle birlikte sanatçılar arasında İngilizce albüm yapma hevesi başladı . Siz de böyle bir çalışma düşünür müsünüz?

Herkes bir yolunu bulmaya çalışıyor. Ben şu an teknik olarak karşıyım. Türkiye'yi eurovisionda ingilizce temsil etmek ne demek biliyor musunuz? Biz artık Türkiye Cumhuriyeti değiliz demektir. Cumhuriyet ilkelerine karşı çıkmaktır. Bir milletin millet olması için dil birliği lazım. Şarkı ingilizce, klipte Osmanlı'ya ait harem kültürü, genelev gibi gösterilmiş. Neyi temsil ediyorsun sen! Bence Sertap Erener'in eurovisiona katılması ve birinci gelmesi milli utanç kaynağıdır. Ama herkes alkışlıyor ve başarı olarak algılıyor. Sertap, sömürge olduğumuzu net olarak göstermiştir. Bravo yani! Rezalet olarak tarihe geçmiştir. Türkiye temsil ediliyorsa Türkçe olmalıdır. Dil emparyalizmin en büyük gücüdür. Dil çok tehlikeli ve hassas bir konu.

Kız arkadaşım bana palyaço demişti
Son zamanlarda yarışmalarla birlikte kişinin sanatından önce geçmişte yaşadıkları konuşulur oldu? İnsanların geçmişlerinin bu şekilde pazarlanması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben demogoji yapmam. Evet benim de geçmişimde sıkıntı dolu günler oldu. Babam beden öğretmeniydi. Spor ayakkabılarını bir ben, bir ablam, bir de abim giyerdik sırayla. Aşık olduğum kız sınıfta "Sen palyaço musun" diye benimle dalga geçmişti. Para sorunundan dolayı çocuk yaşta çalışmaya başladım. Benim asıl işim bakırcılıktır. 10 yaşından 16 yaşına kadar Süleymaniye'de bakırcı kalfası olarak çalıştım. Yaptığım parçaların çoğunun hikayesi o günlerdeki bakır sesleri arasından beslenir. Bunları önceden söyleyebilirdim. Ama bunların hiç bir önemi yok.

  • RÖPORTAJ: SEVDA ALKAN


    ----------------- imza------------------

    ----------------- imza------------------



  • #Arşiv
    #Yeni Şafak Arşiv
    20 yıl önce