Evlatları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ailelerin, seslerini duyurmak için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlattığı oturma eylemi sürüyor. 19 Mayıs''ta iki ailenin başlattığı oturma eylemine katılan ailelerin sayısı 10''a yükseldi. Ellerinde çocuklarına ait fotoğraflar ve pankartlarla belediye önünde bekleyişlerini sürdüren aileler, terör örgütüne tepki gösteriyer. Çocuklarına kavuşacakları günü özlemle bekleyen aileler, dua edip gözyaşı döküyor. Annelerden kimi hiç uyumadan çocuğunu izlemeyi kimi hiç bırakmadan sarılmayı düşlüyor, bazı anneler ise mevlit ve kurban adıyor.
''Analar ağlamasın'' diye başlatılan çözüm sürecinde, evlatlarından ayrı kalan gözü yaşlı anneler, çocuklarına kavuşmak için yetkililere sesleniyor. Oğlu Fırat A.E.''den 33 gündür haber alamadığını belirten anne Mahfuze E., ''Tüm anneler gelsin. Bu sadece dağa giden annelerin sorunu değil. Asker, polis annesi de gelsin. Ciğerimiz yanıyor'' dedi.
Fatma T., Kürtçe yaptığı konuşmada, 15 yaşındaki oğlu Ahmet B.''nin kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi. Eyleme yeni katılan Türk, ''Oğlum okuldan geldikten sonra bilyeleriyle oynardı. Okul çantasını bırakıp bilyelerini, topacını alır oynamaya giderdi. Oğlum oyuncak oynuyordu. Bunlar dağ çocuğu değil. Bir oğlum daha dağa gitmişti. Çocuklarımın dağa gitmesini kabul etmiyorum. Oğlum geldiği zaman kurban kesip, mevlit vereceğim'' diye konuştu.
Saliha T. de oğlu Mehmet T.''nin 3 yıl önce 14 yaşında kandırılarak dağa götürüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi: ''Sesimizi yükseltmez, başkaldırmazsak kalan çocuklarımızı da götürecekler. Asla kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı getirsinler. Yeter ciğerimizin yandığı.'' Anne Safiye G. de kızı Halime G.''ye kavuşana kadar oturma eylemini sürdüreceğini belirtirken, Ali K.''nın annesi Yüksel K. da ''Oğluma kavuşursam hiç bırakmayacağım'' dedi. Üniversiteli oğlu için eyleme katılan anne Meral Ç., ''Oğluma kavuştuğum gün doğduğum gün olacak'' derken, anneler Kevi K. ile Zeynep B. de çocuklarının bir an evvel bırakılmasını istedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, PKK''nın dağa götürdüğü iddia edilen ve reşit olmayan çocukların ailelerine gönderilmesini istedi. Tan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, reşitliğin kanunen sınırları olduğunu, reşit olan insanların yaptıklarının kendilerini bağladığını ifade ederek, şunları söyledi: ''Doğru veya yanlış. Şunu söylüyorum; Genç erkek veya kız, kendi iradesi ile dağa mı gider, bağa mı gider, gezmeye mi gider bu kendi bileceği iştir. Bu doğru mudur, yanlış mıdır bu da ayrı bir tartışma konusudur. Ama, reşit olmayan ve eğer iddia edildiği gibi 15- 16- 17 yaşlarındaki gençler şu veya bu şekilde dağa gitmişlerse, PKK''ya düşen bunları ailelerine iade etmektir. Veya bu şekilde gelenlerin önünü kesmektir.''