|

Danger boğazı

Tengiz-Novorossisk Petrol Boru Hattı'nın test amacıyla pompalanması İstanbul halkını tedirgin etmeye başladı. Boru hattının işlerlik kazanması halinde İstanbul Boğazı 'tanker boğazı' olacak

.
00:00 - 31/03/2001 Cumartesi
Güncelleme: 12:27 - 13/01/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Danger boğazı
Danger boğazı

Kazakistan Petrolünü Tengiz'den Rusya'nın Novorossisk Limanı'na taşıyan boru hattının test amacıyla doldurulması İstanbul halkını ve sivil toplum kuruluşlarını tedirgin etti. Tengiz-Novorossisk Boru Hattı'nın açılması sonucunda Rus tankerlerinin İstanbul Boğazı'ndan geçirileceği uyarısında bulunan Doğa ile Barış Derneği Başkanı Yüksel Üstün, İstanbul halkını büyük bir felaketin beklediğini vurguladı. Üstün, "Boru hattının açılması İstanbul için felaket vanasının açılması anlamını taşıyor. İstanbulluları bu acil soruna karşı daha duyarlı olmaya ve sivil tepki göstermeye davet ediyoruz" diye konuştu.

Krizden yararlandılar

İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı'ndan oluşan su yolunun, dünyanın en yoğun ve kaza ihtimali en yüksek uluslararası deniz trafiğine geçiş veren, Türkiye'nin doğal ve tek su yolu olduğunu belirten Üstün, "Son 6 yıl içinde, yüze yakın deniz kazası meydana gelmiş, sonuçları felakete çok yaklaşmıştır. Olabilecek bir felaketten tüm dünya ve insanlık sorumlu olacaktır" dedi. "Çevre, doğa hakkı, yaşam hakkı tehdit altına girecek. Sivil toplum olarak bu tankerleri geçirmememiz gerekiyor. Durum böyle iken boğazların zorlanması inanılmaz bir şey. Boğazda bir tanker yangını olsa, petrol sönene kadar beklemek gerekecek. Depremde TÜPRAŞ yandı, sönene kadar beklemek zorunda kalındı. Petrol böyle bir şey, yanmaya bırakılır. Ne ABD, ne Rusya bu yangını söndürebilir" diyen Üstün, "Bir Rus yetkilisi, 'İnsanlar tedirgin, boğazın durumu belli, nasıl taşıyacaksınız bu kadar petrolü?' şeklindeki soruya, 'Boğazdaki dostlarımız hayat sigortası yaptırsınlar' demiş. Bu durumu Kazak dostlarımız, Ruslar ve diğer ülkeler görmeliler artık. Felaket geliyor, önümüzde üç ay var. Türkiye ekonomik krizin içindeyken boru hattının açılması fırsatçılık. Türkiye'nin tepki gösteremeyecek bir durumda olmasından yararlandılar adeta" şeklinde konuştu.

İSTANBUL CAYIR CAYIR...

Doğa ile Barış Derneği, İstanbul Boğazını ve İstanbul halkını tehdit eden tanker geçişlerinin yol açacağı muhtemel felaketler için bir senaryo hazırladı. Sözkonusu felaketin hiç bir zaman gerçekleşmesini ümit etmediklerini belirten Yüksel Üstün, "Sadece bir sivil toplum kuruluşu olarak uyarı görevimizi yapıyoruz. İstanbul'u hangi tehlikelerin beklediğini öngörmek zorundayız. İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nda, oluşabilecek bu tür felaketlerle ilgili onlarca senaryo yazılabilir. Ama, bu senaryolardan, birisinin bile gerçekleşmesi insanlığın felaketi ve yaşanan tüm çağların ayıbı olacaktır " dedi.

İşte felaket senaryosu

Bugünün veya yarının, 2 ay veya 3 sene sonrasının şimdiden bilinemeyen bir anında, Rusya'nın Novorussiysk Limanından gelen 260.000 hamule tonluk petrol ürünü taşıyan bir süper tankerle, başka bir tanker, Kavaklar civarında çarpıştı. İki tankerin çarpışması sırasında Boğaz'da seyretmekte olan irili ufaklı 90 adet teknenin çoğu kaçamayarak yanmaya başladı. Çubuklu'daki kimyasal tankları patlatan yanar nehrin bir kısmı önce Haliç'e oradan da Unkapanı Köprüsü'nün geçitlerinden Cibali kıyılarına, sonra da Unkapanı'ndan Fener'e kadar bütün kereste depoları ve gerilerindeki tesisleri yakarken, Sarayburnu'na yığılan ve çok yükselen alevler parkın ağaçlarını iki koldan tutuşturdu.

'Topkapı' kül olacak

Hele poyraz esiyorsa, çok kısa zamanda Arkeoloji Müzesi ile Topkapı Sarayı ve müştemilatını ve bu arada Harem ve Hazine Dairesi'ni de yakıp kül etti. Bundan başka Karaköy'den evvel Haliç Tersanesi, Azapkapı ve Kalafatyeri, Perşembe Pazarı ve Hanönü kısımlarını da saran ateş, buralardaki bir çok tesis, gemi ve milyarlık malzeme, ambar ve depoları da tahrip ettikten sonra anafor suları ile Tophane, Kabataş, Dolmabahçe, Beşiktaş, Çırağan, ve Ortaköy'e kadar olan müzeleri, okulları ve kıyıları da etkisi altına aldı. Karşı sahilde Vaniköy, Çengelköy, Kuzguncuk ve Üsküdar sahilleri de kurtulamazken, Kızkulesi-Salacak arasında Harem ve Haydarpaşa limanına girerek rıhtımda kalan gemilerle liman tesisatını da yakarak tarihin henüz kaydetmediği en büyük faciaya ve dolayısıyla İstanbul'umuzun mahvına neden oldu. Yanarak patlayan tekneler, Boğaz'da kıyılara çarparak, yangının daha da süratli olarak karada devam etmesini sağladı. Boğazda yeri olan tüm konsolosluk birimleri, yalılar ve lokantalar ateş aldı. Oluşan ekolojik felaket Karadeniz, Marmara Denizi ve Boğazlar'da yüz yıllarca sürecek bir yıkımın başlangıcını oluşturdu. Buralar, artık hayatın olmadığı lanetli yerlerdi!

'TANKERLERİN ÖNÜNE YATARIZ'

Tengiz-Novorossisk Boru Hattı'nın en geç haziran sonuna kadar açılacağını ve İstanbul Boğazı'ndan tanker geçişlerinin yoğunlaşacağını kaydeden Üstün, "Bu işin artık geri dönüşü yok. Bitti. Artık çok ciddi tepkiler ortaya koymalıyız. Kendimizi tankerlerin önüne atmak zorunda kalacağız. İstanbul Boğazı bu yükü çekemez. Yılda 50 milyon ton tehlikeli yük taşınıyor. Kazak petrolü devreye girince bu ilk yıl için 26,5 milyon ton, ertesi yıl da 76,5 milyon ton demektir. Bu inanılmaz bir yük bindirecek Boğaza" dedi.


23 yıl önce