Türkiye'de 1990'lı yılların sonunda uygulanan 28 Şubat sürecinde başörtüsüyle eğitimini tamamlayamayan Derya Berk, o dönemde yaşadığı ayrımcılıktan dolayı akademik eğitimine yurtdışında devam etmek zorunda kaldığını ifade etti. Doktora programını tamamlamak üzere Amerika'ya giden Berk, 'Ben şanslıydım, ABD'de eğitimimi sürdürebildim ama mağdurların çoğunun böyle bir şansı olmadı' derken, Türkiye'de açıklanan Demokratik Paket'in kendisine dönüş için umut verdiğini söyledi. Türkiye'de üniversite eğitimi 28 Şubat dönemine denk gelen Derya Berk, okulda karşılaştığı zorluklardan şöyle bahsetti: "Başörtüsü uygulamasının belki de en rahat olduğu üniversite olan Marmara Üniversitesi'nde okuyordum ancak bir süre sonra bize bu konuda destek çıkan rektörümüz baskılara dayanamayıp istifa etmek zorunda kaldı. Biz, son sınıfta iken okul girişine turnikeler yerleştirildi. Artık başörtü ile okula girmek mümkün değildi.'
Baskıların giderek arttığını söyleyen başörtüsü mağduru Berk, kendisinin ve arkadaşlarının gurur kırıcı davranışlara maruz kaldığını şu sözlerler ifade etti: 'Hatta hiç unutmuyorum, çok büyük zorlukları göğüsleyerek, yüzde 1'lik dilimde Tıp Fakültesi'ne girmiş bir arkadaşım baskılardan dolayı daha pekçok öğrenci gibi okulu bırakmak zorunda kaldı. Ben son sınıfta okula girebilmek için şapka kullandım, mezuniyet törenine dahi katılamadık. Bizden sonraki yıl, şapkayla bile okula grime imkanı olmadı. İş bulamadık, ailelerimizin emekleri boşa gitti, daha da kötüsü aşağılandık. Psikolojik olarak çok yıprandık. Oldukça hüzünlü yıllardı.' Mezuniyetinden sonra, 2001'de evlenerek, eşiyle Amerika'ya taşınan Berk, ABD'de ekonomik olarak okul parası biriktirmesi ve yüksek lisans için yeterli dil seviyesine ulaşması zaman alsa da yüksek lisansını tamamlayarak Rutgers Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Doktora Programı'na başladığını söyledi. 'Hayal ettiğim gibi okuyup akademisyen olmanın Türkiye'de imkansız olduğu ortaya çıkınca başka bir ülkeye gitmeyi düşündüm' diyen Berk, eşinin de desteğiyle Amerika'ya gidip eğitimine devam etme şansını yakaladığını ama yurtdışında yeni bir hayat kurmanın ve eğitim almanın hiç de kolay olmadığını belirtti.
Derya Berk, başörtüsüyle ilgli ABD'de yaşadığı ilk deneyimi "Amerika'ya gelişim ne tesadüftür ki 11 Eylül saldırılarının hemen sonrasına denk geldi. Ehliyet almam gerekiyordu. Sınav esnasında önüme uzatılan kağıtta başörtüsüne dair bir şeyler yazıyordu. O anda işte dedim buradada sorun var. Sonra kağıdı okuyunca anladım ki ehliyet fotoğrafını çektirirken başın açık olmalıydı ama bunun tek istisnası dini inançlardı. Bu döküman benim başımı dini inancım gereği örttüğümü belgelemek ve bu yüzden hakkımı kullanmam için verilmişti" sözleriyle aktardı. Amerika'da yüksek lisans ve doktora eğitimi sırasında hocalarından her zaman saygı gördüğünü, okulda asistan seçildiğini ve doktora tezi için burs kazanan tek öğrenci olduğunu belirten Berk, bu kabulden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 'Hocalarıma bu desteklerinden dolayı teşekkür ettiğimde, benim çok çalıştığım için bunu hakkettiğimi söylediler. Yani başımdakinin hiçbir anlamı yoktu, önemli olan iyi bir öğrenci olmaktı' diyen doktora öğrencisi bu anlamda Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı Demokratik Paket hakkında, 'Benim için de bütün Türk vatandaşları gibi çok heyecan verici bir gelişme. Özellikle de dini ve etnik temelli sorun yaşayan insanlara önemli haklar sunuluyor. Benim için özelde, başörtüsünün serbest olması çok anlamlı' sözlerini sarfetti. 'Bu serbestlik benim Türkiye'e yarım kalan akademisyenlik hayalimi gerçekleştirmemi garanti ediyor' diyen Berk, hakim, savcı, polis ve asker gibi üniformanın gerekli olduğu mesleklerde hala yasakların devam etmesine ise, 'Amerika'da yaşayan biri olarak, başörtülü polis ve askerlik görevini yapan bayanlar gördüğüm için neden bunun Türkiye'de sorun olduğunu anlayamadım' şeklinde tepki verdi. Doktora çalışmasının bitmesinin ardından bir an önce Türkiye'ye dönerek üniversitelerde iş bulma hayali kurduğunu anlatan Berk; "Başörtülü olarak çalışacağımı öğrenmek, benim için mutluluk verici bir gelişme. Bu paket aslında benim 10 yıl önce hayal edemediğim bir imkan sundu. Dolayısı ile en kısa zamanda ülkeme geri dönüp burada elde ettiğim bilgi ve birikimi yeni nesillere aktarmak için elimden geleni yapacağım" dedi.
