|

Emlakbank'ın borçlusu body-guard ile geliyor

Tasfiye halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, bankadan gayrimenkul teminatı göstermeden nakit kredi alan firma ya da kişilerin, şimdi borç geri istendiğinde body-guard'ları ile gelip, 10 yıl önce aldığı kredinin 'faizlerini silin, anaparanın da yarısını alın' dediklerini söyledi

Cahit Saraçoğlu
00:00 - 15/05/2009 Cuma
Güncelleme: 21:32 - 14/05/2009 Perşembe
Yeni Şafak
Emlakbank'ın borçlusu body-guard ile geliyor
Emlakbank'ın borçlusu body-guard ile geliyor

Tasfiye halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, Banka'dan gayrimenkul teminatı göstermeden nakit olarak kredi alan firma ya da kişilerin, şimdi borç geri istendiğinde body-guard'ları ile gelip 10 yıl önce aldığı kredinin 'faizlerini silin, anaparanın da yarısını alın' dediklerini anlattı. 2003-2005 yılları arasında Kamu Bankaları Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Zeki Sayın Yeni Şafak'a, Emlak Bankası'nın tasfiye çalışmalarını ve kamu bankalarının kredi sistemini değerlendirdi.

TEMİNATIN VARLIĞI SORUN OLUYOR

Emlak Bankası'ndan alınan kredilerin tahsilatında, teminatın varlığına göre sorun çıktığını belirten Sayın, gayrimenkul teminatı alınan kredilerin tahsilatında sıkıntı yaşamadıklarını belirtti. Sayın, şöyle devam etti: "Krediyi cash (nakit) olarak alan kişi, şimdi geri istediğinizde, body-guard'ları ile yanınıza geliyor. 10 yıl önce aldığı kredi ile ilgili olarak 'faizi silin, anaparanın da yarısını alın' diyor. Kredi vermek, 'teminatı alayım, parayı satayım' demek değildir. Adamın bana 100 milyon dolar borcu var. Yöneticiye soruyorum: Bunun izi nerede diyorum. 'Kriz oldu, uçtu gitti' diyor. Finans kurumu başındaki yöneticiler, verdikleri her kuruşun nereye gittiğini çok iyi takip etmek zorundadırlar."

OSMANLI BANKACILIĞI SÜRÜYOR

Artık kredi sisteminin değiştirilmesinin gerektiğini kaydeden Zeki Sayın, Türkiye'de halen Osmanlı Bankacılığı sisteminin uygulandığını söyledi. Sayın, "Yabancıların kurduğu Osmanlı Bankası'nda gayrimenkul teminatı alınarak kredi veriliyordu. Halen bu mantık sürüyor. 10 milyon dolar kredi için, 15 milyon dolarlık gayrimenkul teminatı alınması doğru değil" dedi.


Pazar ekonomisinde siyasi müdahale olmaz

Eskiden kamu bankalarına siyasilerin müdahale ettiğini hatırlatan Sayın, "2003'te yönetici olduğumda hiçbir müdahale görmedim. Yönetime geldiğimizde kredi faiz oranları yüzde 56'lardaydı. Teslim ettiğimde yüzde 13'lere inmişti. Bu oranlarla yatırım yapılmaz diyordum. Zaten pazar ekonomisinin olduğu, 'kamu bankalarına elinizi uzatmayın' denilen bir ekonomik süreçte, bu havayı yaratan siyasilere ancak teşekkür edilmelidir" diye konuştu. Zeki Sayın, Emlak Bankası'nın tasfiye işlemleri kapsamında da toplam alacağının 4,5 milyar lira civarında olduğunu belirterek, kalan 3,5 milyar liranın tahsilat işlemlerinin sürdüğünü kaydetti.


Proje karşılığında kredi başlamalı

İstihdamın, yatırımın artırılması için artık 'proje karşılığı kredi' uygulamasının başlanmasını öneren Sayın, bankanın projenin faydası, getirisi konusunda yaptığı değerlendirmelerin ardından arsası, makine parkı, deposundaki ürünleri kaydedip, bunları rehin alarak, kredi vermesini önerdi. Sayın, "Banka, projeye kredi verdiğinden dolayı, projeye ortak olacak ve sahip çıkacaktır. Projenin bitirilme süresi uzadığında, 'Neden gecikiyor diye' sorgulayacaktır" diye konuştu. Zeki Sayın şöyle devam etti: "Bu şekildeki bir sisteme geçildiğinde kredi faiz oranlarında da düşüş yaşanacaktır. Bu da kredi kullanımına, geri ödenmesindeki rahatlığa yansıyacaktır. Bugün sistemde paraya ihtiyacı olan çok, ancak, para satan az. Böyle olunca da; kredi alan kişi faiz hesabı yapmıyor. Yüzde 50 faiz deseniz bile; 'beni kurtarmaz' demiyor. Ancak planlı, maliyet hesabı yapan tüccarlara tüm bankalar kapısını açıyor. Siyasiler, ekonomistler bununla ilgilenmeli. Bunun yolu da 'projeye kredi sistemi' ile olabilir."

15 yıl önce