|

"En iyi savunma hücumdur"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Mehmet Acet köşesinde 'Suriye’de atılacak yeni adım ne olacak?' sorusuna yanıt aradı. Aydın Ünal, Yusuf Kaplan, Erdal Tanas Karagöl ve Fatma Barbarosoğlu da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:10 - 7/08/2017 Pazartesi
Güncelleme: 09:20 - 7/08/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Fatma Barbarosoğlu, ​Erdal Tanas Karagöl,  Yusuf Kaplan, Aydın Ünal, Mehmet Acet.
Fatma Barbarosoğlu, ​Erdal Tanas Karagöl, Yusuf Kaplan, Aydın Ünal, Mehmet Acet.

Mehmet Acet, Aydın Ünal, Yusuf Kaplan, Erdal Tanas Karagöl ve Fatma Barbarosoğlu'nun yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

'Yeni hamlelerden' kasıt

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Malatya’da katıldığı toplu açılış töreninde Suriye konusunu gündemine alıp, üzerinde durmayı fazlasıyla hak eden dikkat çekici mesajlar verdi.Şu cümlenin altını bir çizelim önce: Fırat Kalkanı harekâtı ile Suriye’deki terör oluşumu projesinin kalbine soktuğumuz hançeri, yeni hamlelerle genişletmekte
Cumhurbaşkanı’nın hem sezgiye, hem bilgiye dayalı Suriye duyarlılığını Türkiye için büyük bir şans olarak görüyorum. Neden derseniz, Türkiye için yakın vadeli güvenlik tehditlerinin önümüzdeki dönemde de Kuzey Suriye kaynaklı gelişmelerle ortaya çıkabileceğini düşünenlerdenim.

Bu 5 isimden Adil Öksüz kaçtı

16 Temmuz sabahı Kahramankazan’da, Akıncı Üssü yakınlarındaki tarlalarda jandarma ve polis 5 sivil yakaladı: Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş.Bu 5 sivil Fetullahçıydı. FETÖ’nün örgüt evlerinde yetişmiş, örgütün şirketlerini yönetmiş ya da oralarda çalışmış kişilerdi. Hayatları boyunca istihbarata yakalanmamak için “tedbir” içinde olmuşlardı. Yine de, ilişkileri, seyahatleri, telefon görüşmeleri, tanık ifadeleri, 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü içindeki video görüntüleri onları ele vermişti. 5 sivil son derece önemli. Zira 15 Temmuz kalkışmasının Fetullah Gülen’le irtibatını ortaya koyan en esaslı, en somut, en tartışmasız kanıt işte bu 5 sivil. Rastgele seçilmemişler, son derece “sağlam” elemanlar. Fetullah Gülen’e tam iman içindeler. Soğukkanlılar. Örgütün teröristlerine enjekte ettiği takıyye, tedbir, yalancılık, inkar, ve daha bir çok vasfı azami derecede özümsemişler.

Ardından sıra Ku’ân’a gelecek…

Bir yandan, bu toplumun İslâm’la ilişkisi süratle çözülüyor... İslâm’la ilişkisi sıfırlanan bir kuşak geliyor…Öte yandan da, İslâm’ın kurucu kaynaklarına içerden inanılmaz bir saldırı yapılıyor… Mezhepler tartışmaya açılıyor: Akîdenin temelleri sarsılıyor… Hadisler tartışmaya açılıyor… Hz. Peygamberin (sav) konumu sarsılıyor… Bunların hepsi, önce, Peygambersiz İslâm projesi’nin ön-hazırlıkları. Ardından sıra Ku’ân’a gelecek… Kur’ân’daki âyetlerin açıklanmasında ciddi sorunlar yaşanacak ve Kur’ân’dan soğutulacak kitleler…

Konutta küresel yatırımcı ilgisi

Yenilenebilir enerjide Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor. Daha önce güneş enerjisinde gerçekleşen 1000 MW büyük ihaleye ek olarak, Rüzgâr Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) 1000 MW ihale 
 Böylelikle toplam olarak 2000 MW kurulu gücün tamamlanması için önemli bir adım atılmış oldu. Rüzgâr Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesiyle bu alanda birçok ilk gerçekleşti. Şöyle ki, Rüzgar enerjisinde ilk defa tek seferde bu kadar yüksek miktarda kurulu güç için hamle yapıldı. Dünyanın en büyük firmaları güneş enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) için nasıl ihaleye girdiyse, rüzgâr için de üst düzey bir rekabet yaşandı. Dünyanın en büyük 8 firmasının bu ihaleyi almak için kıran kırana bir rekabete girmesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerjide kapasitesinin göstermesi açısından çok önemli. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye aleyhine başlatılan negatif algı operasyonunun boşa çıkartılması için de önemli bu ihale. Küresel sermeyenin büyük firmalarının ihaleye olan ilgisi, Türkiye için olumsuz bir profil çizme çabasının bir anlam taşımadığının önemli bir göstergesidir. Bu ihale bölgeye ve dünyaya önemli bir mesajdır.

Adı geçen romanların edebi doyuruculuğu

Avrupalıların bilincinde bir Akdeniz öfkesi var mı diye düşünmeye başladım. Bunu düşünmeme sebep üst üste okuduğum iki roman oldu.İlki Connie Palmen’in Yitik Ruhlar Irmağı’nda çıktı karşıma. Yitik Ruhlar Irmağı, yazarının da anlatıcısının Connie Palmen olduğu bir roman. Yazar  okuyucunun otobiyografik bir roman okuduğunu düşünmesini sağlayacak şekilde kurgulamış romanını. Palmen, yeni çıkan romanı Hayatın ve Aşkın Yasaları’nın tanıtım toplantılarında tanıştığı radyo programcısı Ischa Meier ile ilerleyen arkadaşlığını, kitabın tanıtım toplantıları için birlikte yaptıkları Amerika seyahatini, günlük hayatın sıradanlığı içinde anlatıyor kitapta. Yani biz bu romanda  yazarın bir önceki romanı olan Hayatın ve Aşkın Yasaları‘nın tanıtım toplantılarına, yurt dışı programlarına, başka dillere çevrilme aşamalarına tanık oluyoruz. Yitik Ruhlar Irmağı romanı, daha önce yayınlanmış olan Hayatın ve Aşkın Yasaları ile daha sonra yayınlanacak olan Arkadaşlık romanının nasıl yazıldığına nasıl okunduğuna dair bilgileri bir arada veriyor.

#​Mehmet Acet
#Aydın Ünal
#Yusuf Kaplan
#Erdal Tanas Karagöl
#Fatma Barbarosoğlu
7 yıl önce