Selçuk Üniversitesinde (SÜ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Eren, Konya'nın merkez Selçuk ilçesi Yazır Mahallesi'ndeki Yazır Fayı üzerinde uzun süren bir araştırma yaptıklarını söyledi. Araştırmalarında, faydaki hareketlere bağlı olarak yer yüzünde oluşan, içleri alüvyonlarla doldurulmuş yarıklara rastladıklarını ifade eden Doç. Dr. Eren, "Yani bir deprem anında ve sonrasında yeryüzü yarıldığında akarsu ve rüzgarların getirdiği malzemeler, bu yarıklara dolmuş ve doğal bir fay yarığı oluşmuş" dedi.
Söz konusu fay kırıklarının oluşumunun 10-20 bin yıl öncesine kadar dayandığını tahmin ettiklerini dile getiren Doç. Dr. Eren, şunları kaydetti: "Bu fay yarıklarından taş ocaklarında çok sayıda var. Bunların görünürde yükseklikleri 25 metreye kadar çıkabiliyor. Genişlikleri ise 2 metreye kadar ulaşıyor. Bunların yüzey uzunlukları da 200 metreden daha fazla. Bu büyüklükteki yarıklar Türkiye'de ve dünyada çok nadir görülüyor. Bu yapılar, bize Konya fay zonunun özellikleri ve hareketleriyle ilgili bazı ipuçları veriyor. Bunlar aynı zamanda Konya'nın deprem kayıtları. Yazır'daki fay yarıkları, bize büyük olasılıkla yörede daha önce 6-6,5 büyüklüğünde depremin oluştuğunu gösteriyor." Söz konusu fay kırıklarının Konya fay zonunun aktif olduğunu gösterdiğini anlatan Doç. Dr. Eren, bu fay yarıklarının, Konya fay zonunun potansiyel açıdan aktif olduğunu ve 6-6,5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini gösterdiğini kaydetti. Eren, dünyada eşine az rastlanan, bilim adamları için önemli bir araştırma kaynağı olan bu fay yarıklarının, bozulmadan korunması gerektiğini vurguladı.
Selçuk Üniversitesi Müh. Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar ise Türkiye'de ve dünyada eşine az rastlanan bu fay kırıklarının olduğu bölgeye jeoloji müzesi yapılması için Selçuklu Belediyesine teklif götürdüklerini bildirdi. Nalbantçılar, Belediye Başkanı Adem Esen'in de projeye olumlu baktığını ifade etti.
