Alman yargısı, Deniz Feneri e.V davasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve RTÜK Başkanı Zahit Akman'la ilgili iddiaları boş çıkan Doğan gurubu gazetelerini yine yalanladı. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ile Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in “Marco'ya karşı Deniz Feneri' pazarlığı yaptığını gizli kriptoları yayınlayarak ileri süren gazetelerin haberlerine üzüldüğünü söyleyen Hakim Johann Müller, “Bu iddialar doğru değil, görüşmeler rutin bilgi alışverişiydi' dedi.
11 Eylül'den beri süren Deniz Feneri e.V davası dün karara bağlandı. Hakim Johann Müller, derneğin tutuklu yöneticileri Mehmet Gülhan, Mehmet Taşkan ile muhasebecisi Firdevsi Ermiş'e verilen cezaları okuduktan sonra gerekçeli kararı açıkladı. Davanın Almanya'nın en büyük bağış skandalı davası olduğunu belirterek daha önce çok ses getiren UNICEF Almanya davasını dahi geçtiğini belirten Müller, kararı Alman yasalarına göre verdiklerini hatırlattı. Davanın Türkiye'de siyasi malzeme yapılmasından dolayı üzüntü duyduğunu dile getiren Müller, Türk basınında Başbakan Erdoğan'ın isminin de karıştırıldığı haberlerin doğru olmadığını vurguladı.
Müller, başta Hürriyet olmak üzere Doğan grubu gazetelerinin ortaya attığı mahkemeye baskı yapıldığı ve davanın Türkiye ile Almanya arasında pazarlık konusu olduğu yönündeki iddiaları da yalanladı. Erdoğan ile Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Cuntz arasındaki görüşmede Antalya'da tecavüz suçlaması ile tutuklanan Marco'ya karşılık, Deniz Feneri davasının pazarlık konusu yapıldığına ilişkin Türk gazetelerinin haberlerine atıf yapan Hakim Müller, “Bu görüşmeler sadece rutin bir bilgi alış verişiydi. Herhangi bir pazarlık sözkonusu olmadı. Burası Almanya. Burada yargı bağımsızdır. Hiçbir şekilde baskı söz konusu değildir” dedi.
5 yıl boyunca 20 binden fazla bağış sahibinin güvenlerinin zedelendiğini belirten Alman hakim Almanya Deniz Feneri'nin toplam 41 milyon avro bağış topladığını söyledi. Türkiye'ye giden toplam miktarın da 17 milyon avro olduğunu kaydeden Müller bunun 8 milyonunun Türkiye Deniz Feneri'ne gittiğini ifade etti.
Doğan Grubu gazeteleri Başbakan Erdoğan'a Deniz Feneri'nden para aktarıldığını ileri sürmüş, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın ise toplanan bağışları Türkiye'ye getirerek kuryelik yaptığını iddia etmişlerdi. Davada bilirkişi olarak dinlenen soruşturmayı yürüten Başkomiser Alexsander Böhm, Başbakan Erdoğan'a para gönderildiğini gösteren belge olmadığını söylemişti. Hakim Müller de Erdoğan'la ilgili belgede tercüme hatası olduğunu ortaya çıkarmıştı. Böhm ayrıca Akman'ın kurye olduğunu gösteren belge olmadığını söylemişti.
Frankfurt Eyalet Mahkemesi'nde görülen Deniz Feneri e.V. davasınının karar duruşmasında dolandırıcılıkla suçlanan sanıklar Mehmet Gürhan, 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan, 2 yıl 9 ay hapis Firdevsi Ermiş ise 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, 14 aydır tutuklu olan Mehmet Taşkan ile 17 aydır tutuklu olan Firdevsi Ermiş'in kalan 5 aylık cezasını 2 yıl tecil etti. Ermiş ve Taşkan serbest bırakıldı. Sanıklar ve savcılık kararda anlaşarak temyize gitmeyeceklerini açıkladılar. İddianamede 17 milyon euro bağış parasının amaç dışı kullanıldığı belirtilmişti.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckant Kuntz'dan Deniz Feneri davasıyla ilgili yardımda bulunduğu iddialarına cevap verdi. Şahin yargı muhabirlerine önceki akşam Hakimevi'nde verdiği iftar yemeğinde Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Kuntz ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Şahin, görüşme talebinin Kuntz'dan geldiğini, Büyükelçi'nin görüşmede, 'Tutuklu Alman vatandaşı Marco ile ilgili sizin tavsiyelerinizi almaya geldim" dediğini aktardı. Büyükelçi Kuntz'un, "Alman gencin tahliye edilmesiyle ilgili yardımcı olunması talebinde bulunmadığını" ifade eden Şahin, "(Sizde Deniz Feneri davasıknda tutuklanmış olan Türkler var. Siz nasıl buna müdahale edemezseniz, ben de Antalya'daki bu davaya müdahale edemem) şeklinde değerlendirmelerde bulundum" dedi.
