23 Eylül'de HSYK'ya gidecek üyelerini seçen Yargıtay'ın bazı üyeleri, adliye adliye gezerek 12 Ekim'de yapılacak seçimde kendilerine yakın adaylara oy istiyor. Oy kullanma hakkı bile bulunmayan ve birinci derece mahkemelerin kararlarını temyiz eden Yargıtay üyelerinin kampanya yapması, hakim ve savcılara baskı olarak nitelendiriliyor.
22 üyeden oluşan HSYK'ya adli yargı hakim ve savcıları arasından 7 asıl 4 yedek, idari yargı hakim ve savcıları arasından da 3 asıl, 2 yedek üye seçiliyor. 12 Ekim'de yapılacak seçimi hayat memat meselesi gören paralel yapı, Kurul'a kendi yandaşlarını sokmak için her yolu deniyor. Seçimleri kazanamayacağını gören paralel yapı, şimdi de Yargıtay üyelerini de sahaya sürdü. Tehdit ve şantajla oy devşirmeye çalışan ancak bunu başaramayan paralel yapı, baskı unsuru olarak bazı Yargıtay üyelerini 'oy avı'na çıkardı. HSYK adayları gibi işi gücü bırakıp illere ayrılan paralel üyeler, adliye adliye dolaşarak hakim ve savcılardan oy istiyor.
Bu kapsamda, Yargıtay üyeleri Ramazan Bayrak ve Turgut Emiroğlu Ankara Adliyesi'ni, Ahmet Turan Doğan, Haluk Baydilli ve Sefa Mermerci Adana Adliyesi, Selahattin Atalay Antalya Adliyesi, Ali Eryılmaz ve İbrahim Kır da Samsun Adliyesi'ni gezdi. Ali Eryılmaz, 23 Eylül'de yapılan seçimde HSYK'ya Yargıtay kontenjanından yedek üye olarak seçilmişti.
Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Yargıtay üyeleri de bu durumu baskı unsuru olarak kullanarak hakim ve savcıların kime oy vereceğine müdahale ediyor. Oysa ki hakim ve savcıları ablukaya alan Yargıtay üyelerinin HSYK seçimlerinde oy kullanma hakları yok. Yargıtay üyelerinin müdahil olmadıkları seçimle ilgili kampanya yapması yargıya müdahale olarak nitelendiriliyor.