Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkesinin “radikal düşünceleri hızla yok ederek ılımlı İslam’a” yöneleceğini duyurdu. Başkent Riyad’da Kamu Yatırım Fonu’nun düzenlediği ve 60 ülkeden 2 bin 500 kişinin katıldığı “Yatırımın Geleceği Girişimi Forumu”nda konuşan Bin Selman, “Suudi Arabistan, radikal düşünceleri derhal yok ederek 1979 yılı öncesinde olduğu gibi ılımlı İslam’a ve normal yaşama dönecek.” dedi.
Ülkede kadınların araç kullanmasına izin verilmesi de dahil son zamanlarda yaşanan değişimin sebepleri ve zamanlamasıyla ilgili soruya ise Bin Selman, “Suudi Arabistan 1979 yılından önce öyle değildi. Birçok nedenden dolayı 1979 yılından sonra Suudi Arabistan’da ve tüm bölgede ‘uyanış projesi’ yayıldı.” cevabını verdi.
“Yıkıcı” diye nitelendirdiği düşüncelerin Suudi Arabistan’a “dini uyanış” projesi içinde 1979 yılının başlarında girmeye başladığını ve bunun İran’daki devrimle eşzamanlı gerçekleştiğini ifade eden Bin Selman, “Biz, daha önce olduğu gibi tüm dünyaya, geleneklere, halklara ve dinlere açık olan ılımlı İslam’a dönüyoruz.” ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan nüfusunun yüzde 70’inin 30 yaşın altında olduğunu, hayatlarının 30 yılını radikal fikirlerle uğraşarak kaybetmeyeceklerini ve radikal düşünceleri derhal yok edeceklerini belirten Bin Selman, şunları söyledi: “Hoşgörülü dinimizi, gelenek ve görenekleri yansıtan normal bir hayat yaşamak istiyoruz. Dünyayla birlikte yaşayıp ülkemizin ve dünyanın gelişimine katkıda bulunmak istiyoruz.”
İngiliz Guardian gazetesine açıklamada bulunan Selman, İran Devrimi’ni ülkesi dahil birçok İslam ülkesinin kopyaladığını kaydederek “Nasıl başa çıkabileceğimizi bilemedik ve sorun tüm dünyaya yayıldı. Şimdi bundan kurtulma zamanı” ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan’da son zamanlarda bir dizi kararlar alınmış ve 3 Ekim’de ülkede ilk kez devlete ait kültür kanalında konserler yayınlanmaya başlanmıştı. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in 26 Eylül’de imzaladığı kararnameyle de ülkede kadınların araç sürmesi önündeki yasal engel kaldırılmıştı. Ülkedeki Suudi din polisinin tutuklama ve dayak atma yetkileri de elinden alınmıştı. Ülke, Körfez’deki 50 adayı ve Kızıl Deniz’deki diğer siteleri lüks tatil beldeleri haline getirmek için kapsamlı bir turizm geliştirme projesi başlattı.
Ilımlı islamın bir tarifi var, ılımlı laiklik. Radikal laiklikten farklı olarak Ortadoğu’daki bazı baas rejimlerinden farklı olarak islama yer açan türde laiklik ılımlı islam olarak tanımlandı. Bu Amerikan patentli bir kavram. Dünya düzeni ile uyumlu batı politikaları ile uyumlu bir sembol olan bir kavram. Suudi Arabistan ılımlı islama geçme projesini açıklandı fakat bunun orada uygulanabilirliği çok zor. Çünkü Suudi Arabistan bir teokratik devlet. Bununla da kalmıyor devlet ideolojisi Vahhabiliğe dayanıyor. Yani selefiğin Vahhabi yorumu olan din ve devlet birlikteliğinin ayrılmazlığı konusu. Dolayısı ile Suudi Arabistan’ın ılımlı islama geçmesi mümkün değil. Peki buradan ne anlayacağız? Ilımlı islam sözüne fazla takılmayacağız burada söylenmek istenen Siyonizm ve ABD karşıtı İslamcılara karşı ve İslamcı olmayan fakat rejime muhalif din alimlerinin bastırılması. Ki bu bir ay önce başladı şuan yüzlerce alim gazeteci mütefekkir hapiste. Ilımlı islama geçeceğiz demek bunun sıkı bir şekilde devam etmesi demek. Öte yandan Vahhabiliğin terörizm problemi var. Suudi Arabistan’a karşı da yönelen bir sorun bu. Dolayısıyla burada bir çelişki söz konusu. Bundan da kurtulmak istiyor.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman “ılımlı bir İslam ülkesine dönüyoruz” mesajını verirken “2030 Vizyonu” projesini de duyurarak, Mısır ve Ürdün’e uzanan 26 bin 500 kilometre karelik Neom adlı bir bölge kurmaya hazırlandıklarını belirtti. Selman, ülkesini petrol gelirlerindeki bağımlılıktan uzaklaştırmak için bu bölgeye 500 milyar dolarlık yeni bir şehir ve ticaret bölgesi inşa etme planlarının olduğunu belirtti. Bölge, gıda ve enerji teknolojisi olmak üzere dokuz sektör üzerinde yoğunlaşacak.
Suudi Arabistan’ın Kamu Yatırım Fonu, kentte sadece rüzgar ve güneş enerjilerinin kurulacağını duyurdu. Fon’dan yapılan açıklamada, “NEOM dünyanın en önemli ekonomik kanallarından birinde konumlanacak. Stratejik yerleşimi bölgenin Asya, Avrupa ve Afrika’yı birleştiren küresel bir merkez olmasını kolaylaştıracak” denildi.