Uzun süre İngiliz istihbarat servisi SIS'e çalışan bir ajan, hükümetiyle anlaşmazlığa düşünce pekçok gizli bilgiyi deşifre eden bir kitap yazdı. Ajan Richard Tomlinson'un kaleme aldığı The Big Breach (Büyük Gedik) adlı kitap, İngiltere'de toplatıldı. Moskova'da bir yayıncının piyasaya sürdüğü kitap, İngiliz ve Amerikan gizli servisi arasındaki ilişkilerle MI6 adıyla da anılan SIS'in iç yapısı hakkında önemli bilgiler içeriyor.
Bu kitabı yazdığı için İngiltere'de traitor (hain) ilan edilen Tomlinson için, Yeni Şafak'ın görüştüğü İngiliz yazar Frederick Forsyth da, "O bir vatan hainidir. Her zaman böyle hainler çıkar. Bu konuda yapılabilecek birşey yok" diyor.
Tomlinson kitabına eğitimine nasıl başladığı ve SIS'e nasıl girdiği konusunda bilgi vererek başlarken Milli İstihbarat Teşkilatı ile yalnızca isim benzerliği taşıyan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (Massachusetts Institute of Technology- MIT) adlı bir araştırma kuruluşu elemanı maskesiyle ABD'de, Fransa'da, Yeni Zelanda'da ve Avustralya'da giriştiği casusluk faaliyetlerini anlatıyor.
Kitabında soğuk savaş döneminin gerçeklerine de değinen ajan Tomlinson, "Soğuk savaştan sonra Sovyetler Birliği küçük parçalara ayrıldı. Bu bizim de gardımızı almamız anlamına geliyordu. Çünkü Rus cesedi yine de güçlü bir askeri tehditti" diyor.
Tomlinson, McCool adında bir SIS yöneticisinin "Avrupa gizli servislerine karşı Amerikalılarla birlikte olmak tercihimizdir" diyerek kıta Avrupası'na karşı İngiltere ve ABD politikasının teorideki birlikteliğine de dikkat çekiyor. Tomlinson ayrıca, birçok MI6 yöneticisinin, "İngiliz çıkarları için Amerikalı kuzenlerimizle çalışmak merkezi ilişkiyi sağlayacaktır" dediğini de aktarıyor.
İngiliz ajan, SIS'in Güney Avrupa'daki gizli servislere profesyonel olmayan güvensiz servisler olarak baktığına da işaret ederken, "SISMI (İtalyan gizli servisi) Alman gizli servisi BND ile çalışmayı tercih etti. Ama yine de MI6, SISMI'ye Avrupa örgütlerine karşı nasıl davranması gerektiğini söylüyordu" diyor.
Ajan kitabının sonlarına doğru MI6'dan kopmasına uzanan süreci anlatırken, 30 Ağustos 1998'de Newyork John F. Kennedy Havaalanı'ndan ABD'ye girerken yaşadığı bir olayı aktarıyor: "Newyork'a indiğimde göçmen bürosu görevlisi pasaportumu istedi. Ben de MIT'te öğrenci olduğumu gösteren belge üzerinden düzenlenmiş pasaportumu ve ABD vizemi gösterdim. Görevliler bizimle gelin dediler. Sonra bir görevli geldi ve bana sorular sormaya başladı. Aramızda şu diyalog geçti:
Umuyorum Amerika'ya neden girdiğinizi biliyorsunuzdur.
Tabi ki biliyorum. CIA de biliyor.
Nasıl bildiniz bunu.
Bana akıl vermeyin
Henüz akıl vermedik.
Herhangi bir suça bulaştınız mı?
Hayır.
Takma adınız var mı?
Evet gerçekten var.
Güzel, söyleyin onları.
Daniel Noonan, Richard Harwin, Richard Ledbury, Ben Presley...
Peki hiç karmaşık casusluk ya da terörizm ilişkilerine girdiniz mi?
----------------- imza------------------
