Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) tarafından 3-8 Kasım tarihlerinde arasında gerçekleştirilen Uluslararası Öğrenci Sempozyumu, Türkiye'den ve 50 ülkeden akademisyen, kanaat önderi, STK temsilcisi, Türkiye mezunu ve Türkiye'de öğrenim gören uluslararası öğrencileri buluşturdu. Moğolistan'dan Çad'a, Tanzanya'dan Arnavutluk'a kadar pek çok ülkeden Türkiye'de öğrenim gören öğrenciler sempozyum için Türkiye'ye geldi. Türkiye ve UDEF'in çabalarıyla lisans ve yüksek lisans eğitimlerini alıp ülkelerine geri dönen misafir öğrenciler, Türkiye'yi ikinci evleri olarak gördüklerini söyledi.
2003 yılında Türkiye'ye gelerek tıp okuyan Kenyalı doktor Hanife Bife, ülkesine geri dönme sebebinin, gelişmiş bilgi ve birikimini memleketine aktarmak olduğunu söyledi. Türkiye'de okuduğu süre içerisinde eşiyle tanışan Bife, “Eşim Tanzanyalı ben Kenyalıyım. Kendi ülkelerimizde olsaydık belki de hiç tanışamayacaktık. Ancak burada okuduk ve ikimiz de birer doktor olarak Tanzanya'ya geri döndük. Şimdi orada sağlık hizmeti ve eğitimi veriyoruz” diye konuştu. Türkiye'nin misafir öğrencilere yönelik politikalarının diğer ülkelerden farklı olduğunu söyleyen Bife, “Türkiye'deki insanlar diğer halklara insanlık öğretiyor. Çünkü bunlar normal şeyler değil. Avrupa ülkeleri bizlere ne zaman bir şey verse karşılığında bizden bir şeyler alırdı ama Türkiye'de bu yok. Herkes Allah rızası için yapıyor işini. Bunu burada öğrendim ve bu şuuru ülkemde çocuklarıma aşılamaya çalışıyorum” dedi.
Pakistan'da bir üniversitenin Kimya bölümünde doçent olarak çalışan Muhammet Zehur, Türkiye'deki misafir öğrenci yoğunluğunun çok güzel bir örnek olduğunu söyledi. 2014 yılında ülkesine geri dönen Zehur, “Türkiye'de yaşanan bu gelişmeler çok güzel. İnsanları eğitip, tekrar ülkelerine göndererek aynı anda farklı ülkelere hizmet ve yardım ediyorlar. Mesela şu anda Pakistan'da kimse Türkiye'yle ilgili bir şey bilmiyor. Bir olay olduğu zaman hemen bana geliyorlar. Ben onlara Türkiye ile ilgili bilgi veriyorum. Türkiye benim ikinci evim gibi.
Çok seviyorum. Bu ülkeye herhangi bir şey olursa her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım” ifadelerini kullandı.
Kucağında 6 aylık bebeğiyle sempozyuma katılan Arna Kojanazar, 4 sene önce Kazakistan'dan Türkiye'ye okumaya geldiğini söyledi. İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü'nde eğitimini tamamlayan Kojanazar, eşiyle de burada tanışmış ve okul bitince ülkelerine geri dönmüşler. Türkiye ile ilgili düşüncelerini aktaran Kojanazar şunları söyledi: "Türkiye çok güzel. Ülkeme gidince özlemeye başladım. Eşimle burada tanıştım. Daha sonra birlikte geri döndük. Şimdi de 6 aylık çocuğumla geldim. Burada okuduğumuz bütün tecrübeleri ve bilgileri ülkemizde bir işe yarasın istedik. Sempozyumun olduğunu duyunca zor olacağını düşünmeden 6 aylık bebeğimi de alıp geldim. Çünkü Türkiye benim ikinci vatanım.”
