|

İşçiler Kazakistan'a dönmek istemiyor

Kazakistan'ın Tengiz bölgesinde Kazak işçilerin saldırısına uğradıktan sonra İstanbul'a getirilerek tedavi altına alınan işçilerin büyük bölümü tekrar aynı yerde çalışmak istemiyor.

Aa
00:00 - 1/11/2006 Wednesday
Güncelleme: 12:27 - 1/11/2006 Wednesday
Yeni Şafak
İşçiler Kazakistan'a dönmek istemiyor
İşçiler Kazakistan'a dönmek istemiyor

Kazakistan'ın Tengiz bölgesinde Kazak işçilerin saldırısına uğrayan işçilerin sağlık durumlarına ilişkin bilgi veren İstanbul Vatan Hastanesi Başhekimi Opt. Dr. Ülkü Tulgar, toplam 176 işçinin arife gününden itibaren partiler halinde hastaneye geldiğini ve bayram süresince de tüm hastane personelinin tam kadro hizmet verdiğini söyledi.


'22'Sİ ACİL AMELİYATA ALINDI'

Hastaların darba bağlı olarak burun, kemik, çene ve kaburga kırıkları ile kaburga kırılmalarının akciğere batması sonucu oluşan akciğer yaralanmaları, el ve bacak kemiği, göz yaralanması ile geldiklerini anlatan Tulgar, şu bilgileri verdi:

"Hastalardan 52'si yatarak tedavi gördü. 22'si acil ameliyata alındı. Şu anda taburcu olmaya başladılar. Bir hafta içinde bütün hastalar taburcu olmuş olacak. Ameliyat olmaması halinde hayati tehlike taşıyan hastalar vardı.


Özellikle beyin kanaması ve akciğer yaralanması olan hastalara süratle müdahale edildi. Şu anda hayati tehlike taşıyan hasta yok. Kalıcı sakatlığı olan hasta da yok. Yalnız bir göz yaralanması vakası var. Oldukça ciddi bir vaka. Ameliyat oldu. Ancak ne kadar göreceği konusunda bir şey söylemek zor. "


Tulgar, hastalar geldiğinde psikolojik bakımdan çok kötü durumda olduklarını belirterek, "İşçilerde ölüm korkusu oluşmuş. Hepsine psikolojik destek sağlandı.


Birkaç hastada reaksiyonel tepki var. Onlar da süratle iyileşmeye doğru gidiyor" dedi.



'ORADA ÇALIŞMAYI DÜŞÜNMÜYORUM'

Hastanede halen tedavisi süren işçilerden Hüseyin Özcan, 3 yıldan beri Kazakistan'da çalıştığını ve daha önce böyle bir olayla karşılaşmadığını belirterek, "Olayın neden kaynaklandığını hala bilmiyoruz. Orada güvenlik yoktu.

Şu anda tüm çalışmalar durmuş durumda. Sağlığıma kavuştuktan sonra tekrar çalışacağım. Ama illa orası olacak diye bir şey yok. Şu anda gözüm görmüyor. Bir ameliyat daha geçireceğim" diye konuştu.



Burnundaki kırık nedeniyle ameliyat olan işçilerden Muhlis Keskin de vücudunun birçok yerinden darbe aldığını ve kaburgalarında da ezikler olduğunu belirterek, "Birkaç gün içinde taburcu olacağım. Ancak Kazakistan'da tekrar çalışmayı düşünmüyorum" dedi.



Yüzüne aldığı darbeler nedeniyle burun kırılmasının yanı sıra kafatasından da yaralanan işçilerden Sadık Bulat da 1. 5 yıldan beri Kazakistan'da çalıştığını, ancak tekrar aynı yere gitmeyeceğini söyledi.


Bulat, "Başka yer olabilir, ama oraya tekrar gitmeyeceğim" diye konuştu.


Olayı 2-3 Türk'ün başlattığı yönündeki iddianın da doğru olmadığını, bunun planlanmış bir olay olduğunu savunan Bulat, "Olaya katılanların yüzde 20'si dışardan gelmiş. Olayın gerçek nedenine ilişkin henüz bir bilgimiz yok. ENKA bizi Türkiye'ye getirdi. Tedavilerimiz yapılıyor. Ancak tazminat ödenip ödenmeyeceğine ilişkin bir bilgimiz yok" dedi.


'KALÇADAN KEMİK ALINARAK KAŞA EKLENDİ'

İşçilerden Cengiz Demirtaş da kaşında kırık ve kaburgalarında çatlak olduğunu belirterek, "Kaşımdaki kırık için kalçamdan kemik alınarak kaşa eklendi. Ufak tefek yaralanmalar geçti. Cuma günü taburcu olacağım" diye konuştu.


Olayın neden kaynaklandığını bilmediklerini, ENKA'nın da kendilerine sorduğunu ifade eden Demirtaş, "Olayın nedenine ilişkin henüz daha bize de bir bilgi verilmedi" dedi.


Demirtaş, Kazakistan'a tekrar dönmeyi düşünmediğini belirterek, "6 yıldan beri Kazakistan'da çalışıyorum. Ama tekrar dönmeyi düşünmüyorum. ENKA bünyesinde başka bir yerde çalışırım. Şu anda işçilerin çoğunluğu geri dönmek istemiyor.

İsteyen çok nadir. Oradaki insanlar tekrar bu tür saldırıları yapabilecek nitelikte" diye konuştu.


Kazakistan'da 3 yıldan beri çalışan Ahmet Emengen ise olay sırasında düşmeye bağlı olarak belinde fıtık oluştuğunu belirterek, "Şu anda fizik tedavi görüyorum. Geçmediği takdirde ameliyat olacağım" dedi.


Gerekli güvenlik önlemlerinin alınması halinde tekrar dönebileceğini ifade eden Emengen, ancak bu konuyu henüz ENKA yetkilileriyle konuşmadıklarını, şu an önceliğinin sağlığına kavuşmak olduğunu söyledi.


TÜRK MÜHENDİS: "KAZAKİSTAN'DA BİZİ DİRİ DİRİ YAKMAYA ÇALIŞTILAR"

Kazakistan'da Kazak işçilerin Türklere saldırması ile başlayan ve yüzlerce Türk işçinin yaralanması ile sonuçlanan olayların görgü tanığı bir mühendis, bazı Türk işçilerin diri diri yakılmaya çalışıldığını ve Kazak işçilerin parmaklarındaki alyansları bile çaldığını söyledi.




Kazakistan'da Kazak işçilerin Türklere saldırması ile başlayan ve yüzlerce Türk işçinin yaralanması ile sonuçlanan olayların görgü tanığı bir mühendis, bazı Türk işçilerin diri diri yakılmaya çalışıldığını ve Kazak işçilerin parmaklarındaki alyansları bile çaldığını söyledi.


Kazakistan'ın Tengiz bölgesinde bir süre önce yaşanan ve yüzlerce Türk işçinin yaralanmasına neden olan kavga sırasında şantiye'de olan bir Türk mühendis, yaşananları ANKA'ya anlattı. Adının açıklanmasını istemeyen mühendis, Olayların 11.00 gibi başladığını söyledi.


İlk olarak 400 kişilik bir Kazak işçi grubunun toplandığını duyduklarını belirten mühendis, bunun üzerine şantiye şefi Osman Karaosmanoğlu'nun grubun yanına giderek neler olduğunu sorduğunu kaydetti. Türk mühendis, bunun üzerine ilk olarak Osmanoğlu'na saldırıldığını ve Kazak işçilerin yere düşürdükleri şantiye şefini tekmelemeye başladıklarını söyledi.


"ORGANİZE OLMUŞLARDI"

Kazak işçilerin organize bir biçimde kendilerine saldırdığını söyleyen Türk mühendis, ortada toplanan ve ellerinde çelik borular, İngiliz anahtarı ile çekiçler bulunan grubun bir anda sistemli bir biçimde dağıldığını belirtti.


Şantiye'deki konteynırların bir süre önce "U" şeklinde yeniden dizildiğini belirten mühendis, bu yüzden baskına uğrayan işçilerin kaçmakta zorlandığını söyledi.

Kazak işçilerin, kendi çalıştığı birim dışındaki birimlere saldırdığını kaydeden mühendis, örneğin elektrikçilerin iskelecilere, iskeleci işçilerin de borucu ekibe saldırdığını ifade etti.


"ÖLÜ NUMARASI YAPARAK KURTULDULAR"

Kazak işçilerin Türkleri hem dövdüğünü hem de soyduğunu belirten mühendis, Kazakların bir başka Türk mühendisi döverek yere attıktan sonra cep telefonunu, parmağındaki alyansını hatta ayakkabılarını ve paltosunu bile gasp ettiklerini söyledi. Mühendis, çok sayıda işçinin ölü numarası yaparak kurtulduğunu belirtti.


"ÖZEL GÜVENLİK BİLE SALDIRDI"

10 bin nüfuslu Tengiz bölgesinde sadece 10 Kazak polisin bulunduğunu bunun dışında trafik kontrollerini bile işin asıl sahibi olan Amerikalı TCO şirketinin tuttuğu Grup 4 isimli özel güvenlik şirketinin sağladığını ifade eden Türk mühendis, olaylar sırasında kendilerini korumakla görevli Grup 4 üniformalı özel güvenlik elemanlarının bile Türk işçilere saldırdığını kaydetti.


2,5 saat süren olaylar başlaş başlamaz hemen yetkililere haber verdiklerini belirten Türk görevli, ancak 1,5 saat sonra sadece ikisi üniformalı 5 polisin geldiğini, üstelik üniformalı polislerin 15 dakika sonra taşla kafasından yaralandığını söyledi.


Saldırı başladığında herkesin bulunduğu noktada sıkıştığını kaydeden Türk mühendis, sahada dayak yiyen arkadaşlarını kurtarmaları için şantiyedeki İngiliz görevlilerden ve kendilerine yardım eden Kazak işçilerden yardım istediklerini belirtti. Türk görevli, Kazak bir işçinin Toyota marka bir kamyonetle yaklaşık 15 sefer yaparak 100'e yakın Türk işçiyi güvenli bölgeye çektiğini söyledi.


"BİR GÜN ÖNCE AVANS DAĞITILMIŞTI"

Olayların başlamasından 10 gün önce bölgede görevli bir Vali yardımcısının kendilerine gelerek bir kavga yaşanabileceği uyarısında bulunduğunu ancak buna rağmen hiçbir ek güvenlik önlemi alınmadığını aktaran mühendis, kavganın yaşanmasından bir gün önce de Türklere 200 ile 500 dolar arasında avans dağıtıldığını ve saldırılarda bazı işçilerin avans dahil bütün paralarının çalındığını belirtti.


"ASILAN ARKADAŞLARIMIZ OLDU"

Saldırılarda bir Türk işçinin üzerine sıcak su makinasındaki kaynar su döküldüğünü, bazı işçilerin de bulunduğu konteynırların ateşe verildiğini kaydeden görevli, bazı işçilerin de "jeraskal" adını verdikleri ve 3,5 tona kadar yük kaldırabilen makara sistemlerine asıldığını ve daha sonra serbest bırakıldıklarını kaydetti.


Türk görevli, bir konteynırda da Kazak işçilerin içeri kilitledikleri işçilerin üzerine, kırdıkları pencereden yangın söndürme tüpü sıktıklarını, içerideki görevlilerin ise klimanın havalandırma hortumunu keserek boğulmaktan kurtulduğunu söyledi.

Türk mühendis, bir başka arkadaşlarının da yerde yatarken Kazak işçilerin üzerine yanıcı sandıkları bir sıvı döktüklerini ve daha sonra üzerine yanan bir çakmak attıklarını ancak dökülen maddenin şans eseri yanıcı olmaması nedeniyle Türk görevlinin kurtulduğunu ifade etti.










18 years ago