|

Kaban: Yargıçlar özel hayatına dikkat etmeli

Yeni adli yıl açılışını yapan Yargıtay Birinci Başkanvekili Mater Kaban, hem yargıyı hem de medyayı uyardı: Avukat, savcı ve yargıçlar özel hayatına dikkat etmeli. Basın haberi yalın vermeli, yorum katmamalı.

Yeni Şafak
00:00 - 7/09/2004 Salı
Güncelleme: 10:41 - 11/06/2017 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------

Yargıtay Birinci Başkanvekili Mater Kaban, herkesin yargıya güven duyması gerektiğini vurgularken, hem yargı mensuplarını hem medyayı uyardı. Kaban, "Adalet, en küçük lekeyi kaldıramayacak kadar kutsal bir değerdir. Avukat, savcı ve yargıçlar özel hayatına dikkat etmeli. Basın haberi yalın vermeli, yorum katmamalı" dedi.

Yeni adli yıl, Yargıtay Birinci Başkanvekili Mater Kaban'ın açılış konuşmasıyla dün başladı. Yargıtay ile MİT arasındaki Çakıcı tartışması sürerken rapor alarak izne ayrılan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya töreni, tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi hastanesinde televizyondan izledi.

Özkaya'nın raporlu olması nedeniyle açılış konuşmasını yapan Kaban, 13 sayfalık konuşmasında, güncelliğini koruyan "Çakıcı-MİT-Yargıtay" tartışmasına girmemeye özen gösterdi. Kaban, yargı mensuplarından "mesleki etik kurallarına uymalarını" isterken, hukuk devleti kavramına da vurgu yaptı ve çağdaş bir hukuk devletinin en belirleyici niteliğinin, ulusal ve uluslararası belgelerde yer alan hukuk kurallarıyla sınırlandırılması olduğunu kaydetti. Kaban, yargı kararlarına uyulması gerektiğini hatırlatarak, "Yargı kararlarını önemsememek, devleti hukukun dışına, üstüne çıkarmak anlamına gelir ki demokratik bir hukuk devletinde bunun kabul edilmesi olanaksızdır" dedi.

Yargıya güven ve saygı önemli

Yargıya güven ve saygının önemine de dikkati çeken Kaban, şöyle devam etti: "Güven duyulmayan bir yargının adil olduğundan, toplum vicdanını tatmin ettiğinden söz edilemez. Bu saygı ve güveni sağlama görevi, en başta yargıya düşer. Hepimizin bildiği gibi güven, kırılgan, kazanılması çok zor, kaybedilmesi ise aynı ölçüde çok kolay bir duygudur.''

Avukat, cumhuriyet savcısı ve yargıçların, mesleklerinin etik kurallarına uymaları, görevlerini süresi içerisinde ve doğru olarak yapmalarının yanında özel hayatlarında da düzeyli, saygın ve dengeli davranış içerisinde bulunmaları gerektiğine işaret eden Kaban, ancak bu takdirde beklenen güven ve saygının önemli ölçüde sağlanıp korunabileceğini vurguladı.

Güç şartlar mazeret olamaz

Yargının güç koşullar altında çalışmasının, güven kaybının mazereti olamayacağını savunan Kaban, "Yargı, hakim ve savcılarıyla, yardımcı personeliyle içinde bulunduğu güç koşulların düzeltilmesini bekler ve isterken, kendisine düşen görevi saygınlığına ve onuruna yakışır şekilde yapmalıdır. Çünkü adalet, en küçük lekeyi kaldıramayacak kadar kutsal bir değerdir" dedi.

Yanlış araştırmalar yapılıyor

Konuşmasında, son zamanlarda yazılı ve görsel basında yargıya duyulan güvenin azaldığına ilişkin haber ve yorumların sıkça yer aldığına dikkat çeken Kaban, şunları söyledi: "Bunlara bazı kurum ve kuruluşlarca yanlış verilere göre yaptırılan, bu nedenle doğruluk ve yansızlıkları kuşkulu araştırma sonuçlarının eklendiği görülmekte, hatta sorumluluk taşıyan bazı kişiler tarafından tüm yargıyı kapsayacak şekilde yargıya güvenilmediği basın aracılığıyla kamuoyuna duyurulabilmektedir. Bu durumun yargı mensuplarını derinden üzdüğünü, yargıya yöneltilen ve haksızlığına inandığım eleştiriler dayanak alınmak suretiyle, yargı bağımsızlığını ve yargıç güvencesini zaafa uğratacak yeni düzenlemelere gidilmesinin, çok yanlış sonuçlar doğuracağını özellikle belirtmek istiyorum."

Yolsuzlukla mücadelede bağımsız ve yansız bir yargının önemine işaret eden Kaban, ''Bu nedenle yolsuzlukla mücadelede yargının önünde hiçbir engel bırakılmamalıdır'' dedi.

Basına habercilik dersi

Yolsuzlukla mücadelede en önemli görevlerden birinin de basına düştüğünü belirten Kaban, şöyle konuştu: ''Basın çağdaş toplumlarda halkın gözü, kulağı ve dilidir. Bu nedenle basın özgürlüğünün güvenceye kavuşturulması ve bu durumun sürdürülmesi gerekir. Basın, her konuda kamuoyunu bilgilendirip aydınlatma ve eleştiri görevini yerine getirirken haberi yalın olarak vermeli, yorumla karıştırmamalıdır. Kısaca basın, haberi üreten değil, yansıtan olmalıdır. Basın özgürlüğünün sınırlarını yazılı kurallar, meslek ilkeleri, etiği ve kişilik hakları belirler. Oysa uygulamada her zaman böyle olmadığı, bir kısım yazılı ve görsel basın tarafından kişiler hakkında, soruşturma mercilerini etkileyecek, kanıt ve vicdanlara göre karar verilmesini önleyecek derecede, kısmen veya tamamen yanlış, kişilik haklarını ağır şekilde zedeleyen yayınlar yapıldığı, en önemlisi de iddiaların kurum ve kuruluşlarla özdeşleştirilip genelleştirilerek o kurum ve kuruluş bakımından kamuoyunda onarılması güç güvensizlikler yaratıldığı görülmektedir."

Devletin zirvesi törendeydi

Adli Yıl açılış töreni, Yargıtay Konferans Salonu'nda yapıldı. Törene, Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, CHP lideri Deniz Baykal, Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanı Güldal Akşit, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Askeri Yargıtay Başkanı Hakim Tuğamiral Ferhan Ferhatoğlu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hakim Tuğgeneral Erol Alpar, Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, Anayasa Mhkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç da katıldı.

Seyirci kalmak zulme ortak olmaktır

Konuşmasında, "çağın en büyük belası" diye nitelediği terörizme de değinen Kaban, konuşmasında metin dışına çıkarak, bunun en son örneğinin Kuzey Osetya'da yaşandığını hatırlattı. Dünya devletlerinin bu vahşeti önleyemediğini, bazen aciz bazen de kayıtsız kaldıklarını ifade eden Kaban, şunları kaydetti: "Haritada yerini bulmakta güçlük çektiğimiz bir ülkede, mevcudiyetinden habersiz olduğumuz bir kişinin insanlık onuru ve haysiyeti saldırıya uğramışsa, o insan biziz. Çünkü onun kişiliğinde gerek birey olarak, gerek toplum olarak hepimizin temel hak ve özgürlüğü, hepimizin insanlık onuru çiğnenmektedir. Problemi, hakkı çiğnenen kişiyle, ona saldıran arasındaki kişisel hesaplaşma olarak göremeyiz. Bu olayı kamusal hatta evrensel boyutta ele almadığımız takdirde, zulme seyirci kalmış oluruz. Ve sırf seyirci kalmak, sırf tavrımızı belirtmemek suretiyle zulme biz de katılmış oluruz. Bu gibi girişimlere dur demek ve kolkola girerek, her ırk ve milletten bütün hukukçuların halkaya katılmasını sağlamak zorundayız."

Yüce Divan görevi Yargıtay'a verilsin

Mater Kaban, Yüce Divan görevinin, yargılama birliğinin bir gereği olarak, yargılanacak kişiler bakımından oluşturacağı hukuksal güvence de dikkate alınmak suretiyle Yargıtay'a verilmesinin zorunlu hale geldiğini söyledi. Anayasanın bazı hükümlerinde Avrupa Birliği ölçütleri ışığında yararlı değişiklikler yapıldığını da hatırlatan Kaban, toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasa yapılmasını istedi.

Genç hukukçulara: Saygınlığı koruyun

Kaban, konuşmasının sonunda genç meslektaşlarına şöyle seslendi: ''Zor bir meslek seçtiniz. Hukuk bir bilim, hukukçuluk gerilimli bir meslek, ama ince bir sanattır. Hukukun onurunu, mesleğinizin, cüppe ve kürsünün saygınlığını özenle koruyun. Hiçbir ikbal, hiçbir güç, hiçbir çıkar, özgür, bağımsız, dürüst ve adil karar vermenizi engellememelidir.''

  • EVİN GÖKTAŞ / ANKARA


    ----------------- imza------------------

    ----------------- imza------------------



  • #Arşiv
    #Yeni Şafak Arşiv
    20 yıl önce