|

Kaç yanlış bir ÖSYM başkanını götürür?

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'ın 'CHP'nin Apaydın kampında şov yapmasına izin vermeyeceğiz' sözlerine ilişkin, “Sen kimsin? Orası vatan toprağı değil mi? 550 milletvekili ile senin aranda ne fark var? Bizler yasamanın bir üyesiyiz, Sayın Başbakanın neyse ben de oyum. Başbakanın babasının çiftliği mi orası yoksa vatan toprağı mı?” ifadeleriyle yanıt verdi.

İha
00:00 - 5/09/2012 Çarşamba
Güncelleme: 15:38 - 5/09/2012 Çarşamba
Yeni Şafak
Kaç yanlış bir ÖSYM başkanını götürür?
Kaç yanlış bir ÖSYM başkanını götürür?

İnce, ÖSYM'deki son sınav iptaliyle ilgili olarak da, “Sayın Başbakan'a şunu söylüyorum; kaç yanlış bir ÖSYM başkanını götürür?" dedi.


İnce, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü Genişletilmiş Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada CHP'ye yönelik sözlerine cevap verdi. İnce, Başbakan Erdoğan'ın izleyince yine takıntılı olduğunu, yine 1930'larla 40'larla 40 ilgilendiğini, 2012 Türkiye'sini yönetemediğini gördüğünü belirterek, “Yine 'Dersim' diyor, yine 'cehape' diyor, 'cehape bombaladı' diyor. 'Uludere'de AKP mi bombaladı?' diye sormamızı bekliyor herhalde. 'Dersim'de arşivleri açalım' diyor, ama Uludere'yi kapatalım' diyor. Sayın Başbakan hala Uludere'de istihbaratın kimden geldiğini söyleyemiyor. Ama hala takıntılarına devam ediyor” dedi.

“BÖYLE BİR SORU SORMAYA UTANMIYOR MUSUN?”

Başbakan Erdoğan'ın CHP'nin PKK ile irtibatlı olduğu algısını yaymaya çalıştığını belirten İnce, “Bunu bilinçli olarak yapıyor. Çünkü devlet adamı mantığında değil kendisi. Çünkü AKP Genel Başkanı o, bu ülkenin başbakan değil. Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen birisi” dedi.

Başbakan Erdoğan'ın 'Dağda adamları mı var?' diye sorduğunu hatırlatan İnce, şöyle devam etti:

“Başbakana ben bir soru soruyorum; sen Atatürk'ün partisine, Kuvayi Milliye'nin partisine utanmıyor musun böyle bir soru sormaya? Böyle bir şey olmadığın bilmiyor musun? 'CHP'li belediyeler Alman vakıfları aracılığıyla PKK'ya yardım etti' diye iftira attın, çamur attın. 'Kim bu belediyeler, açıkla' dediğimizde gıkın çıkmadı. Sana gensoru verdik, Meclis'e gelip konuşamadın. 'Sen nasıl Başbakansın, git o belediyle başkanlarının kulağından tut' dedik. Çamur attın, iz bırakmaya çalıştın, arkasını getiremedin. Habur'daki mahkemeyi kiminle görüşerek kurdun Sayın Başbakan? Teröristlerin oraya geleceğini önceden sana kim söyledi? Kim söyle de o çadır mahkemelerini kurdun? Bugün rahatsız olduğun teröristlerle milletvekillerinin kucaklaşmalarını o gün görmedin mi? O gün onların seçim otobüslerinin üstüne binip parti il binasını açılışına katılmasından rahatsız olmadın mı? Oslo da kiminle görüştün? Kayseri'de 'görüşen şerefsizdir' dedin. 'Oslo da görüşen özel temsilcimdir' dedin. Kimin isteği üzerine hangi valiyi, hangi kaymakamı görevden aldın? Bunları açıkla, çamur atma.”


Başbakan Erdoğan'ın 'Dağda adamları mı var acaba?' sorusunun vicdansız bir soru olduğunu belirten İnce, “Sen bir günlüğüne başbakanlıktan ayrıldın; çünkü başlangıçta, 'BDP'lilerle terörle aralarına mesafe koymadıkları sürece görüşmem' demiştin. Daha sonra gittin Ahmet Türk'le görüştün. 'Ben Başbakan olarak değil, AKP Genel Başkanı olarak görüştüm' dedin. Peki Atatürk orman Çiftliğinde senin bakanın kimlerle görüştü? Peki Leyla Zana ile kim görüştü? Ben mi görüştüm, sen mi görüştün?” dedi.


“DAĞDAKİLER CANIM, CİĞERİM, DİYEN MİLLETVEKİLİ KİM?”

Başbakan Erdoğan'ın PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün 'arkadaşlar' lafını diline doladığını belirten İnce, “Peki şehitlere 'kelle' diyen kimdi Sayın Başbakan. Terör örgütünü başına 'sayın' diyen kimdi? Sana bir soru sordum Sayın Başbakan, dedim ki; 'bu PKK'lılar, dağdakiler canım ciğerim diyen milletvekili kim? Yüreğin varsa bunu açıkla' dedim. Gıkın çıkmadı başbakan” şeklinde konuştu.


Başbakan Erdoğan'ın CHP'nin 10 maddelik terör konusundaki önerisinin, 'bir öneri değil, tespit' olduğu yönündeki açıklamasına da tepki gösteren İnce, “Peki sen ne tespit yapabildin, neyi çözebildin? 30 yıllık terörün 10 yılı sana ait hala eski iktidarlara çamur atmaya utanmıyor musun? Hadi CHP'nin çözüm önerisi yok, tespiti yok, senin tespitin ne, çözüm önerin ne? Sıfırdan aldın terörü, bak ne noktalara getirdin” diye konuştu.


SURİYE

Başbakan Erdoğan'ın Suriye konusunda, 'Boğazına kadar kana batmış Esad'ın sözcüsü CHP' ifadesini kullandığını belirten İnce, “İnsan bunları söylerken biraz sıkılır, yüzü kızarır. 'Ortak bakanlar kurulu toplantısı, Fenerbahçe'nin futbol maçı, boğaz turu, Bodrum tatili. dostum kardeşim Esad, Antep kazanacak, Halep kazanacak' diyen bir Başbakan… O Esad senin Bodrum tatili yaptığında, boğaz turu yaptığın günlerde diktatör değildi de, eli kanlı değildi de sonradan mı oldu?” dedi.


İnce, Başbakan Erdoğan'ın PKK'nın kaçırma olaylarıyla ilgili, 'Bu olaylar AKP'ye yöneliktir' dediğini, geçmişte de Kulp ilçe başkanı kaçırıldığında 'Bunların sadece bizim partimize yapılıyor olması anlamdır' dediğini hatırlatarak, “Oysa öyle değil. Milletvekili kaçırdılar, polis, kaymakam, öğretmen, sağlık teknisyeni kaçırdılar. PKK'nın elinde şu anda 146 kişi var. Bunların hepsi AKP'li mi? Kaçırılma üzerinden, PKK'nın insan kaçırması üzerinden siyaset yapmaya, bunun üzerinden nemalanmaya çalışan bir Başbakan” diye konuştu.


“APAYDIN, BAŞBAKANIN BABASININ ÇİFTLİĞİ Mİ VATAN TOPRAĞI MI?”
İnce, Başbakan Erdoğan'ın Apaydın kampı konusunda 'Ey Kılıçdaroğlu burada şov yapmana izin vermeyiz, ama yalnız sen girebilirsin' dediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Ben de Başbakan'a TBMM'nin bir üyesi olarak bunu soruyorum; sen kimsin? Orası vatan toprağı değil mi? 550 milletvekili ile senin aranda ne fark var? Benim, Sayın Kılıçdarloğlu'nun, Sayın Başbakanın, Artvin milletvekilinin, Edirne milletvekilinin, Urfa milletvekilin arasındaki farkı bana açıklasın. Bizler yasamanın bir üyesiyiz, Sayın Başbakan neyse ben de oyum. Başbakanın babasının çiftliği mi orası yoksa vatan toprağı mı? Orası vatan toprağı ise, Başbakan da, Sayın Kılıçdaroğlu da, ben de, Kırşehir milletvekili de aynı konumdayız. 'İstediğime izin veririm, istediğime izin vermem' mantığında bir başbakan. Sen konsolos musun, başbakana mısın? Hani sen bazı ülkelere vizeyi kaldırdığınla övünüyordun; sen bu vatan toprağında vize mi uyguluyorsun? Başbakanın bu tavrı vize uygulamaktır. Konsolosluktan vazgeçsin, başbakanlık göreni yapsın.”


Kampı 'şu kadar gün sonra gelip ziyaret edebilirsiniz' demenin, bir zabıtanın, denetleyeceğe iş yerine önceden haber vermesi ve 'gerekli hazırlıkları yapın' demesi anlamına geldiğini söyleyen İnce, Başbakan Erdoğan'ın da belediye başkanlığı dönemindeki alışkanlığına devam ettiğini söyledi.


“BİZ HİKMETYAR'IN TORUNU DEĞİL, ATATÜRK'ÜN TORUNLARIYIZ”

Başbakan Erdoğan'ın bugünkü konuşmasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve CHP'ye, 'Siz kimin torunusunuz?' diye sorduğunu belirten İnce, şu ifadeleri kullandı:

“Biz Damat Ferit'in torunu değiliz, Wilson prensiplerini savunanların torunu değiliz, Anzavur'un, mandacıların, Delibaş Mehmet'lerin torunu değiliz, biz Hikmetyar'ın torunu değiliz. Biz, Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Fatih Sultan Mehmet'in ve Mustafa Kemal Atatürk'ün torunlarıyız. Sen nasıl bir Osmanlı torunusun ki Obama'nın eş başkanısın? Osmanlı'nın torunu Obama'nın eş başkanı olmaz. Sen bu kafayla mı cumhurbaşkanı olacaksın, sen bu kafayla mı Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini, dirliğini savunacaksın. Bu milleti geriyorsun, kamplaştırıyorsun, ayrıştırıyorsun, çatıştırıyorsun, birliğimizi, beraberliğimizi bozuyorsun. Bu mantıkla senden cumhurbaşkanı olmaz; olsa olsa AKP'ye genel başkan olur.”


İnce, gazetecilerin ÖSYM'nin hakimlik ve savcılık sınavını iptal etmesi ile ilgili sorularını da cevaplandırarak, “Böyle yolsuzluklar, usulsüzlükler, soru çalmalar oluyorsa bu ülkede yargıya nasıl güvenceğiz? Sayın Başbakana şunu söylüyorum; kaç yanlış bir ÖSYM başkanını götürür? Çocuklar yanlış yaptığında üç yanlış bir doğruyu götürür biliyorsunuz. Kaç yanlış bir ÖSYM başkanını götürür. Buna da iktidar çevrelerinin cevap vereceğini düşünüyorum” dedi.

12 yıl önce