|

Karakolda organize dayak

İzmir'de yaşanan karakolda dayak skandalının yankıları bitmeden Silivri Emniyeti'nde yeni bir işkence olayı ortaya çıktı. Oğlunun esrar bulundurmaktan tutuklanmasına 'polis komplosu' diyen Veysel Atabey, 7 polis tarafından bayılana kadar dövüldü. İşkenceci polislerin cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulunan Atabey, “İstenirse tek tek tespit edilirler” dedi.

Orhan Turan
00:00 - 18/12/2011 Pazar
Güncelleme: 01:18 - 18/12/2011 Pazar
Yeni Şafak
Karakolda organize dayak
Karakolda organize dayak

Türkiye, Fevziye Cengiz'in İzmir Karabağlar Karakolu'nda dövülmesinin şokunu atlatamadan Silivri'de yeni bir işkence olayı yaşandığı iddiası gündeme geldi. Silivri'de boyacı ustası olan 45 yaşındaki Veysel Atabey, esrar sattığı için 4 yıl 2 ay hapse mahkum edilen oğlunun 16 Ağustos'taki duruşmasının çıkışında, polislere “Oğluma tuzak kurdunuz” diye bağırdı. Oğlunun esrar satmadığını, polisin zorla aldığı ifadede satmış gibi gösterdiğini ileri süren Atabey, bunun üzerine aynı gün Emniyet Müdürlüğü'ne çağırıldı ve burada 7 polisten bayılana kadar saatlerce dayak yedi. Asayiş Büro'ya gittiğinde kendisini Komiser H.B'nin karşıladığını söyleyen Atabey, “Gel bakalım, dedi. Oğluna nasıl tuzak kurmuşuz sana da öyle tuzak kurdum dedi ve beni işkenceye aldılar” diye konuştu.

BİZ BİR ŞEY GÖRMEDİK

Atabey, hakaretlerle başlayan diyalogun ağza alınmayacak küfürlere dönmesiyle diğer polislerden yardım istediğini söyleyerek, “Şahitsiniz değil mi, dedim. İki polis memuru 'biz bir şey görmedik' dedi. Daha sonra beni özellikle kameranın olmadığı bir odaya götürdüler. Arşiv belgeleri vardı. Kapıyı kapattılar. Her tarafıma vurmaya başladılar. Komiser H.B. ve memur C.G'le ve 5 kişi içeride başımı duvarlara vurarak dövmeye başladılar. Tekme, yumruk herkes bir yerime saldırdı” ifadelerini kullandı.

SUYLA AYILTIP HASTANEYE TAŞIDILAR

Arşiv odasında gördüğü işkence sonrasında nezarethaneye alınarak burada da darp edildiğini belirten Atabey “Kafamı duvara vurup, yerde ellerimi çiğnediler. Bayılana kadar dövmeye devam ettiler. Bayıldığımda yüzüme kovayla su dökerek ayılttılar” dedi. Ayıldığında yanında bulunan bir polisin telefonla amirine haber verdiğini söyleyen Atabey, “Polis, 'efendim bu adam ölmek üzere' diye söyledi. Karşısındaki ne söylediyse 'tamam efendim' diyerek kapatınca beni derhal Silivri Devlet Hastanesi'ne kaldırdılar” dedi.

DOKTORU SUSTURDULAR

Saat 16.00- 16.30 sıralarında 4-5 polis memurunun el ve ayaklarında tutarak ilçe emniyet binasından kendisini çıkarıp Silivri Devlet Hastanesi'ne götürüldüğünün söyleyen Atabey, sedyeye alındığını ve Acil Servis'te ilk müdahalesi yapıldıktan sonra serviste görevli, uzun saçlı, 35 yaşlarında, Onur adlı bir doktorun yanına geldiğini anlattı. Atabey, “Bana, elini uzat dedi uzattım. Sonra 'başını uzat' dedi. Başımı görünce 'sana bunu kim yaptı' dedi. Etrafımdaki polisleri işaret ettim. Doktor hemen özel güvenliği çağırıp, polislerin dışarı çıkarılmasını istedi. Ancak kısa süre sonra Doktoru birileri çağırdı ve bir daha o doktoru görmedim” dedi.


İşkenceyi yapanlar soruşturuyor!

Veysel Atabey'in iddiaları Başbakanlık İnsan Hakları Komisyonu'nu harekete geçirdi. 4 ayrı doktor ve bir avukatla konuyu araştıran Komisyon, Atabey'e psikolojik tedavi uygulanması gerektiğini uygun gördü. Geceleri uyuyamayan Atabey Kasım ayında da Silivri Devlet Hastanesi'nde psikolojik tedaviye başladı. Yargıya da intikal eden olay hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan işkence mağduru Atabey, başından geçenleri suç duyurunda da anlattı. Suç duyurusunu Komiser H. B., memurlar C. G.ve S. adlı bir başka memur hakkında yapıldı. Silivri Kaymakamlığı'nı da harekete geçiren olay sonrası “Komiser Yardımcısı H. B. ve Polis memuru C. G. hakkında” soruşturma açıldı. 27 Eylül'de başlatılan soruşturmanın yine aynı İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Başkomiser Tuncay Akman tarafından yürütüldüğü açıklandı.


İSTENİRSE POLİSLER BULUNUR

Veysel Atabey, işkencenin kamerasız ortamda yapıldığını, ancak emniyete giriş çıkış ve hastaneye giriş çıkış görüntülerinin karartılmadan yargı tarafından el koyulmasını istedi. Kendisinin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yürüyerek girdiğini ancak polislerin el ve ayaklarından tutularak çıkarıldığını söyleyen Atabey, “Hastaneden de öyle çıktım. Beni kollarında araca aldılar. Bunların görüntüsü çıkarılsın” dedi. O gün kendisine işkence yapan bazı polislerin konun soruşturulmaya başlaması üzerine, kâğıt üzerinde kendisini başka yerdeymiş gibi göstermek için evrak düzenlediğini söyleyen Atabey, “Devletimize yalvarıyorum. Bana işkence yapan polisler kameralarda vardır. İstenirse tek tek tespit edilirler. Bunlar yetsin artık” dedi.


İnternet kafeyi basıp görüntüleri aldılar

Olay günü saat 17.30 sularında rapor alamadan yeniden karakola götürüldüğünü söyleyen Atabey, “Beni emniyetteki arşiv odasına yeniden sokarak bir kez daha dövmeye başladılar. Dövenlerin başında yine Komiser H. B. ve memur olduğunu düşündüğüm C. G. vardı. 2-3 dakika sonra bana zorla özür dilettirerek hiçbir evrak imzalamadan bıraktılar. Saat 18.00 gibi emniyet binasından çıkmıştım” dedi. Gördüğü işkence sonrası rapor almak için yeniden hastaneye giden Atabey, yine polis engellemesiyle karşılaştığı için rapor alamadığını ifade etti.

Atabey, 2 gün sonra yaşadıklarını Başbakanlığa bildirmek için internet kafeye gitti. Başbakanlık, konuyu İstanbul Valiliği'ni, Valilik de Silivri Kaymakamlığı'nı görevlendirdi. Kaymakamlık ise Silivri Emniyetinden konunun incelenmesini istedi. Emniyet, araştıracağı yere, Atabey'in Başbakanlığa dilekçe yazdığı internet kafeyi bastı. Görüntü kayıtlarının yer aldığı bilgisayara el koyan polisler, Atabey'e başka bir polisin yardım etmiş olabileceği şüphesiyle kafenin sahibi T. T'yi sorguya aldı. İddiaları doğrulayan T.T, kendisinin el koyma anında kaymakamlıktan el koyma belgesi getirilmesini istediğini belirterek, “Biz istiyoruz yetmez mi, dediler. Sonra bir tutanak yazıp, kendileri imzalayarak, bana kopyasını vermeden gittiler. Bilgisayarımı ise bir hafta sonra geri getirdiler” dedi.

HASTANE GÜVENLİĞİ DOĞRULADI

Silivri Devlet Hastanesi güvenlik görevlisi Atabey'in anlattığı olayları doğruladı. H.Ö, polislerin Atabey'i araçtan indirdikten sonra kollarından tutarak hastaneye getirildiğini ve sedyeye konulduğunu belirterek, “Bir süre içerde kaldıktan sonra aynı araçla şahsı yeniden götürdüler” dedi.


12 yıl önce