|

Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar?

Muharrem iftarının mimarı Reha Çamuroğlu; "Dede midir, papaz mıdır belli olmayan engizisyon üyeleri kimi nereden kovuyorlar? Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar?" dedi.

ANKARA (A. A)
00:00 - 11/01/2008 Cuma
Güncelleme: 22:19 - 11/01/2008 Cuma
Yeni Şafak
Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar?
Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar?

AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Muharrem ayı iftar yemeğinde "Sayın Başbakanımız'ın konuşmasını tekrar dikkatle dinlerseniz bunun devamı konusunda kararlılığımızı görürsünüz. Amacımızı elde ettiğimizi rahatlıkla düşünüyorum, söylüyorum. Çok mutluyum şu anda" dedi.

Çamuroğlu, Bilkent Otel'de düzenlenen yemekteki konuşmasına, katılımcılara teşekkür ederek başladı.

Düğün ve bayramları paylaşmanın kolay olduğunu belirten Çamuroğlu, "Sizler buraya matem akşamını paylaşmak üzere geldiniz. Katılımcıları iftarda buluşturan nedenin büyük millet olmanın ne anlama geldiğini derinlemesine kavrayan yüksek şuurunuz ve bu şuuru besleyen manevi zenginliğinizdir" diye konuştu.

Tarihin "kanlı bir macera" olduğunu ifade eden Çamuroğlu, pek çok tarih kitabının yalan söylediğini savundu.

Çamuroğlu, Çaldıran Savaşı'nın "Bizim bizi kırdığımız bir savaş, muzafferinin de mağlubunun da biz olduğunu" söyledi.

Koskoca bir tarihi "Biz ve onlar" oyununa dönüştürmenin mümkün olmadığını dile getiren Çamuroğlu, şunları kaydetti:"İstanbul'u kim fethetti? diye sorsam gür bir 'biz' cevabı alırım.

Aleviler mi, Sünniler mi? desem gülünç olur. Çanakkale'yi kim geçilmez kıldı? diye sorsam yine aynı. Cumhuriyeti kim kurdu? Milli mücadeleyikim verdi? Bütün övünülecek işlerde koskoca bir kimlik olarak biz varız. "Çumuroğlu, farklılıkların milletleri zenginleştirdiğini vurgulayarak, "İçinde farklılıkları barındırmak, milletleri zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Farklılıkları olmayan milletler ya masallarda olur, ya kabuslarda" dedi.

Bir milletin hiç bir parçasının diğerine "Ben mükemmelim, sen değiş" diyemeyeceğini vurgulayan Çamuroğlu, açık ve demokratik toplumlarda farklılıkların kendi sınırları içinde kapalı yaşayamayacağını ifade etti.

Çamuroğlu, demokratik toplumlarda Kürtler ve Aleviler gibi farklılıkların sorunlarının toplumun tamamının sorunu olduğunu söyledi.

Farklılıkların düşüncelerini özgürce söyleyebildikleri toplumların demokrasisinin güçlü olduğunu anlatan Çamuroğlu, "Oturacağız konuşacağız, tartışacağız, birbirimizin yüzüne bakacak, sofrasına oturacak, birbirimizin sorunlarına birlikte çözüm bulacağız. Burayabütün farklılıklarımızın sorunlarına haldaş olmaya geldik" diye konuştu.

Konuşmasının ardından bir anısını anlatan Çamuroğlu, Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ın beraberindekilerle Cuma namazına giderken, yanındakilerden bazılarının kendisine Cuma'ya gidip gitmediğini sorduğunu söyledi. Çamuroğlu, bunu söyleyenlere "Bu işler hayırlı bir sonuca vardığında Süleymaniye'de şükür namazı kılacağı"nı dile getirdiğini belirtti.


EN İNCE FIRÇAYLA ÇALIŞMAMIZ GEREKİR


AK Parti İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit de Alevi inancına ilişkin bazı temel bilgiler verdi.

Bugün Alevilerin yaşadığı sorun ve zorlukların nedeninin, Aleviliğin doğru tarzda uygulanmamasından kaynaklandığını söyleyen Yiğit, Aleviliğin bütün yönleriyle benimsenip içselleştirilmesi halinde, yaşanan sorunların ve çelişkilerin büyük bir çoğunluğunun kendiliğinden giderileceğini ifade etti.

Yiğit, Alevi inancının hiç bir zaman iktidar hırsını savunmadığını, tersine tarih boyunca eşitliği, paylaşımcılığı, kardeşliği ilke edindiğini bildirdi.

Toplumlar için inanç meselesinin çok hassas bir konu olduğuna işaret eden Yiğit, şunları kaydetti.

"En ince fırçayla çalışmanız gerekir, ama ne yazık ki 10 yıllardan beri bizim siyasetçilerimiz bu fırçanın en kalınını kullandılar. Ülkemiz, 10 yıllardan bu yana etnik köken ve inanç farklılığı tartışmalarından kaynaklanan acılar yaşadı, insanlar, imkanlar ve zaman heba oldu.

Bütün bu acıların gerisinde halka güven duymayan, sorun çözemeyen ilkesiz siyaset anlayışlarının yanlışları yatıyor.

Türkiye, bin yıldan bu yana farklı kökler ve inançlardan gelerek aynı topraklarda aynı kaderi paylaşan insanların birlikte kurduğu devletin adıdır. Bu devletin kuruluşuna can veren yurttaşların kendi kimliklerini ifade etmeleri, dillerini, kültürlerini öğrenip geliştirmeleri ya dainançlarını özgürce yaşamalarını bir tehlike işareti olarak değil, bu toprakların gücü ve zenginliği olarak algılamamız gerekiyor. Bu alanlarda korkulardan beslenen inkarcı ya da tek tipleştirici, ayırıcı, ayrılıkçı, kamplaştırıcı yaklaşımlar; çözümsüzlüğe hizmet eder. "Yiğit, etnik kimliklerin, dini ve milli değerlerin arkasına saklanan istismarcı yaklaşımlarla siyaset yapılamayacağını ifade ederek, Türkiye'de etnik köken ve inanç grupları ne olursa olsun bütün vatandaşların bir arada, barış içinde yaşamaları ve kendi kimliklerini özgürce ifade edebilmelerinin yollarının aranması gerektiğini sözlerine ekledi.


ARKASI GELECEK

Bu arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çamuroğlu, "Bu iftarın birbaşlangıç olduğunu, bu başlangıcı istekle, dikkatle, kararlılıkla devam ettireceklerini, arkasının geleceğini" söylediklerini hatırlattı.

"Sayın Başbakanımız'ın konuşmasını tekrar dikkatle dinlerseniz bunun devamı konusunda kararlılığımızı görürsünüz" diyen Çamuroğlu, "Yüz yüze gelme, yüzleşme durumu hasıl olduğu için" bu akşamın kendilerini çokmutlu ettiğini söyledi.

Çamuroğlu, "Amacımızı elde ettiğimizi rahatlıkla düşünüyorum,söylüyorum, çok mutluyum şu anda" dedi.

"İftara kaç Alevi örgütü katıldı?" sorusuna Çamuroğlu, "15 Ocak Salı günü basın toplantısı yapacağım. Bunları ancak o zaman açıklayabilirim.

Şu anda benim bunu bilmem mümkün değil. Çünkü yardımcılarım takip etti"yanıtını verdi.

"Sizinle ilgili iftara katılmayan derneklerden yöneltilen suçlamalar konusunda yorumuz nedir?" diye sorulması üzerine de Çamuroğlu, "Bu arkadaşlar samimi şeyler yapsınlar, bizim yaptıklarımızdan daha iyi şeyler yapsınlar. Biz onları okuyalım, onların yaptıklarını izleyelim,takip edelim, problemlerimizi çözecekler diye de sevinelim" şeklindekonuştu.

"İftar yemeğine katılanların düşkün ilan edilmesi" konusunda değerlendirmesi de sorulan Çamuroğlu, şunları söyledi:"Dede midir, papaz mıdır belli olmayan engizisyon üyeleri kimi nereden kovuyorlar? Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar? Bu asabımı bozan bir konu. Çünkü çok büyük bir saygısızlık var orada. Yani Katolik kilisesi bile çoktan terk etti bu aforoz meselesini. ""Muhalefet partilerinin iftara yönelik tutumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık da Çamuroğlu, "Ana Muhalefet Partisi'nin birleştirici olduğundan söz etmenin mümkün olmadığını"kaydetti.

"Ana Muhalefet Partisi, kendi arka bahçesi addettiği alanı koruma derdinde" görüşünü dile getiren Çamuroğlu, "CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu hakkında kendisine yönelik iftiralarda bulunduğu için dava açmak zorunda kaldığını" söyledi.

Çamuroğlu, "Eğer iddiasını ispatlayamazsa müfteri olarak milletvekilliğinden istifaya davet ettim. İspatlasın ben milletvekilliğinden istifa edeyim" şeklinde konuştu.

MHP'nin de "bu konuda susmayı, tavır ortaya koymamayı yeğlediğini"savunan Çamuroğlu, "Tavırlarına saygı duyarım. Bir bildikleri vardır herhalde" dedi.

DTP'nin ise "anlayamadığı şekilde hücuma geçtiğini" ifade eden Çamuroğlu, "O da kendi bilecekleri iş. Allah selamet versin"görüşlerini dile getirdi.




16 yıl önce