İzmirli Moran çiftinin, yaşlılık nedeniyle artık taşıyamadıkları spastik kızları 30 yaşındaki Sinem'in yaşamını kolaylaştırmak için Balçova İlçesi'nde zemin kattaki bir eve taşınarak, apartman girişine yaptırdıkları portatif rampa, apartman sakinlerinin imza toplayıp belediyeye başvurmasıyla kaldırıldı. Moran çifti ise kızlarının dışarı çıkabilmesi için Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu'na başvurdu.
Sinem'in babası Mehmet Rıfat Moran (69), yıllar boyunca İzmir'de apartmanların 2. veya 3. katlarında oturduklarını, bu süre içinde engelli kızını hep kucağında taşıyarak sokağa çıkardığını belirtti. Yaşının ilerlediğini ve belinin ağrıdığını anlatan baba Moran, eşi ve kendisinin artık Sinem'i kucakta taşıyamadığını, öldükten sonra da kızlarının rahat şekilde hayati ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, tedavisini sürdürebilmesi için Balçova Hale Sokak'taki Umut Apartmanı'nın zemin katına 3 ay önce taşındıklarını anlattı.
Yeni eve taşındıktan sonra Sinem'in akülü arabasıyla sokağa çıkmasını sağlayacak yaklaşık 3 metre uzunluğunda bir rampa yaptırdıklarını ve apartmanın iç girişindeki merdivenlerin üzerine yerleştirdiklerini kaydeden Moran, herkesin kolaylıkla kullanabileceği bu rampadan bazı apartman sakinlerinin rahatsız olduğunu ve kaldırılması için topladıkları imzayı Balçova Belediyesi'ne ulaştırdıklarını ifade etti.
Belediye yetkililerinin, “apartman sakinlerinin rızası olmadığı” için rampanın kaldırılmasını istediklerini belirten baba Moran, “Belediye yetkilileri, konuyla ilgili araştırma yapacaklarını, bir komisyon kurulacağını, daha sonra rampanın kullanılmasının belki mümkün olabileceğini söylediler; ama 2,5 aydır kızım evde hapis' diye konuştu. Mehmet Rıfat Moran, bazı apartman sakinlerinin kendilerini taciz ettiğini, kendisine saldırdığını, bu nedenle aile olarak polisten yardım istediklerini de iddia etti.
Sinem Moran, yeni evi internette görüp beğendiğini ve anne babasının kendisini kırmayarak Balçova'daki bu evi satın aldığını söyledi. Eve taşınmadan önce hayaller kurduğunu, özgür olacağını düşündüğünü, sosyal yaşama katılmak istediğini ifade eden Sinem Moran, şunları anlattı: “Rampanın benim için anlamı özgürlüktü. Şimdi eve hapsolmuş bir insan kendini nasıl hissederse öyleyim, suçlu gibiyim, cezalı gibiyim. Sürekli ağlıyorum, depresyon ilaçları kullanıyorum. Bunu değiştirmek için bütün kanuni haklarımı kullanacağım, bana hayatı yasaklayamayacaklar. İnsanlık dışı bir olay bu, Amerika'da suçluları eve kapatıyorlar. Genç bir kızım ama hiçbir özel hayatım yok. Bütün bu durum, hastalığımı etkiliyor, kasılmalarım artıyor. Artık dünyanın adaletsiz bir yer olduğunu düşünmeye başladım. Sadece yasal haklarımı istiyorum. Okula giderken de dışlanmışlığım olmuştu, ama bu kadar değildi, bundan sonra özgür olmak istiyorum. Yine de bir umudum var, bir sevdiğim de var. İnternette görüşüyoruz, o da engelli, rampa konulursa belki beni ziyarete gelebilir.”